7 Ocak 2016 Perşembe

Her homofobi beni yaralamıyor artık


Bugünkü sosyal etkinliklerimden birinde eşcinselliğim birisi tarafından burnumun dibinde yanındaki kişiye işaret edildi. Yani 1 metre dibimde bir erkek, bir erkeğe eşcinsel olduğumu fısıldadı. Fısıldanan kişi de suratıma baktı... Birkaç metre öteden daha bir güzel baktılar bana... Üzüldüm mü, sinirlendim mi; hayır... Çünkü... Ben artık homofobinin bu boyutunu homofobi olarak bile kabul etmiyorum. Çünkü bu bir çeşit eşcinselliği tanıma şekli. Çünkü bana zarar vermiyor fiziksel ve de psikolojik olarak. Psikolojik şiddet önemli olabilir bir çok LGBTİ'ye göre ama ben aştım artık içinde yaşadığım heteroseksist kültürün daha beter durumlarını yaşadığım için ve de hala kadınlar gibi kesimler tarafından sürekli yaşandığı için. Çünkü hayvanların, kadınların, mültecilerin yaşadıklarının yanında falan benim eşcinselliğimin dedikodusunun yapılmasının ne önemi olabilir ki.. Yeter ki bana saldırmasınlar... Bu tarz işaret şeklindeki dedikoduların, eşcinsellere olan mesafeyi azaltacağına bile inanıyorum. Hiç mi konuşulmasın bu konu? İlk etapta tabiki de eşcinsel dostu olacak halleri yok insanların heteroseksist bir dünyada. Kim istemez ki homofobisiz eşcinselliğin tanınmasını..? Biliyorum bazı eşcinsel arkadaşların benim kadar hayat tecrübelerinin olmayıp psikolojilerinin de bu kadar dirayetli olmadığını ama biz eşcinselliğimizle barışıp eşcinselliğimize sahip çıkarsak, eşcinselliğimizin arkasında daha sağlam durursak, insanlar da bizim üstümüzde homofobik baskı kuramayacaklardır. Kendimizle barışık olmadığımızı hissettikleri için dışlıyorlar, aşağılıyorlar, hedef gösteriyorlar ya bizi zaten. Biz umursamasak ne kadar homofobik olabilirler ki..? Yaptıklarından utanıp da vazgeçecek olanlar bir süre sonra kendi kendilerine konuşanlar olacaktır bir işe yaramadığını görünce. O yüzden kimliğine sahip çıkmak ve görünür olmak çok önemli homofobiye rağmen. Bakınız insanlar arkamdan konuşuyor olabilirler, eşcinselliğimi işaret ediyor olabilirler ama ben korkuya dair bir renk vermeyince veya tepkisel davranmayınca konuşuyorlar, bakıyorlar ve o kadar... Tabii dikkatli olmak lazım... Bu ülkede niye bakıyorsun diye cinayetler işleniyor... Bakışlar ve dedikodular saldırmak için bahane bile olabilir. Çünkü ben bu tarz davranışlara olumlu veya olumsuz yaklaşımlarımın cezasını çekmiş biriyim şiddet olarak. Bakmıyorum bu tarz hedef gösterilmelere ve de hiç tepki göstermiyorum. Mümkün mertebe de bulunduğum ortamlara bile diğerlerinden biraz sonradan gelip erkenden bile gidiyorum. Bazen kendini korumak için şartlara göre ayarlama yapacaksın... Uygun ortamda da savunacaksın kendini tabii. Şunu da tavsiye edebilirim. Ciddi anlamda zarar vermediği sürece, olumsuzluklara karşı eşcinsellerin yapıcı olması, biz eşcinsellere karşı olan önyargıları yumuşatabili(yo)r. Haftalık etkinliklerimden birinde bir kişinin eşcinselliğimi işaret etmesi o kadar da önemli değil. Çünkü bulunduğum ortamda onlarca kişi benim eşcinselliğimi de biliyor, kişiliğimi de... Bilinmenin verdiği güven de beni rahat kılıyor. Bunu neden yazdım biliyor musunuz..? Bazı LGBTİ'ler de gerçekten her şeyden nem kapıp lüzumsuzca alınganlık yapabiliyor. Alınganlık yapacağımıza şartlara uygun kendimizi koruyacak şekilde hayatın içinde olarak haklı davamızın mücadelesini verelim... Biliyorum işin şiddet boyutuna kadar alınacak bir çok homofobik davranışla karşılaşıldığını. Bunlara verilebilecek en güzel cevap, alınmak veya tepki vermek yerine eşcinselce durabilmek. Nedir eşcinselce durabilmek..? Sakin ve de olduğun gibi durabilmek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder