Çevresel faktörler eşcinsel değil, homofobik yapar insanı

Yeni mekanımızda bu haftaki buluşmamızı da gerçekleştirdik Denizlili LGBTİ'ler, aileleri ve LGBTİ dostları olarak. Sık mekan değişikliğimizin sebebinin homo-transfobiyle alakasının olmadığının altını çizmekte fayda var.

Toplantılarımız ilginç bir şekilde geylerden sonra trans erkek ağırıklı olarak devam ediyor.

Bu hafta bir LGBTİ açılımımız daha ailesinin kabulüyle neticelendi ve ilk defa bir LGBTİ babası da katıldı toplantılarımıza.

LGBTİ aileleri genellikle çevresel faktörlerin etkisiyle eşcinsel, transseksüel veya diğer farklı kimlikler olunduğuna ve LGBTİ ortamından uzak kalınınca çocuklarının eşcinsellikten, transeksüellikten kurtulacaklarına inanıyor. Cinsel kimlik oluşumunda çevresel faktörler etkili olsaydı, heteroseksist bir dünyada herkes heteroseksüel olmaz mıydı? Tabi heteroseksist bir dünyada ailelerin, çocuklarının farklı cinsel kimliklerini hemen kabul etmelerini bekleyemeyiz... Ama LGBTİ gerçeğiyle temas kurmaları bile çok önemli kabul sürecinde. En azından eşcinselliği, transseksüelliği yanlış bulup çocuklarına yakıştıramasalar da, böyle bir gerçeğin varlığından haberdar olmuş oluyorlar.

Bu haftaki toplantıda farkettiğim bir şey de, LGBTİ'lerin kendilerini kimliksel olarak çok doğru ve özgüvenli bir şekilde ifade edebilmeleri, kendileriyle barışık olmlarıydı...

LGBTİ dostu bir katılımcımızın, ancak queer bilinciyle LGBTİ mücadelesinin amacına ulaşacağını hatırlatması da toplantımızın önemli mesajlarından biriydi.