13 Aralık 2015 Pazar

LGBTİ hakları mücadelesi ego savaşına dönüşmemeli

Önce değinip değinmemekte kararsız kaldım bu haftaki toplantımızdaki elektriklenmeye ama buna benzer durum ben ne zaman kalıplaşmış LGBTİ anlayışına ters düşecek bir söz söylesem hemen tepkiyle karşılaşıyorum, transfobik ilan ediliyorum. Oysa düşüncelerimi ifade etmedikten sonra bırakın "eşcinsel" hakları mücadelesini, benim için yaşamanın bile anlamı yoktur. Çünkü varoluş sebebim benim, özgürlüktür; birilerinin de rahatsız olmaması için inandığım doğrularımdan taviz vermek benim samimiyetime gölge düşürür. Homofobik bir dünyada LGBTİ'lerin düşüncelerini özgürce ifade edememeleri, kabul edebileceğim bir şey değil. Benim orada işim olamaz o zaman. Formaliteden eylemlerle bir yere varılamayacağı için, ne zamana kadar mütevazi olabilir ki insan düşüncelerinde. Ayrıca yalan yanlış ve de birilerini kişisel rahatsız edecek bir şey söylesem umursamayacağım; genel olarak konuşuyorsun, bireysel olarak algılanıp hedef haline geliyorsun. Bir de şunun altını çizmekte fayda var. HERKES BİRBİRİNE SAYGI ÇERÇEVESİNDE DAVRANMALIDIR, HERKES BİRBİRİNE SAYGI DUYMALIDIR. Sözünü alırsın, düşüncelerini ifade edersin, eleştirini yaparsın... karşı tarafın da hakkaniyetli bir açıklaması varsa söz alıp düşüncelerini ifade edebilir ama ne söylesem tepkiyle karşılaşıyorum ve yarası olan egosunu kabartıyor... Eğer egoları yarıştırmak diye bir şey varsa, gemileri ben de yakabilirim. Ama bir yola çıktıysak, olaya daha etraflıca bakabilmeyi öğrenmeliyiz. Sahi transseksüeller neden hiç eleştiriye gelemiyor? Diğerlerinden fazla hassas olma hakkını nereden buluyorlar? Bu aslında transseksüellikle de alakalı bir şey değil, kişilik meselesi. En çok neye SİNİRLENİYORUM biliyor musunuz? Benim de transseksüel tarafımın olmasına rağmen, transfobiklikle suçlanmam. Tek fark, benim bedenimle barışık bir transseksüel olmam. Toplantıda toplumsal cinisyet rollerinin bastırılmış eşcinselliğe sebep olabileceğine dair düşünceye onay vermemle başladı sürtüşme. Son yazılarımdan birinde de bahsettiğim gibi, eşcinsellerin, herkesi eşcinsel yapmakla suçlandığına dair ifadem de hedef haline gelmeme sebep oldu. Bu bir gerçekti günlük hayatta heteroseksüeller kadar transseksüellerden de duyduğum. N'OLUR YANİ HERKES EŞCİNSEL OLSA? TRANSSEKSÜELLERİN BERABER OLDUĞU KİŞİLERİN CİNSEL YÖNELİMLERİNİN  NE OLDUĞUNU SANIYORSUNUZ DA HERKESİN EŞCİNSEL OLMASINDAN RAHATSIZ OLUYORSUNUZ? Bir de senin için dünya heteroseksüel olsun, benim için eşcinsel! Yazılarımdan birinde LGBTİ kısaltmasından, T'nin çıkarılmasına dair paylaştığım bir ifade de gündeme getirildi... Transseksüeller LGBTİ mücadelesinin neresinde gerçekten toplantıda da dile getirdiğim gibi? Nerede transseksüeller peki biz toplantı halindeyken? Transseksüellerin tek derdi heteroseksist dünyaya dahil olmak mı? Transseksüellerin hassas psikolojileri kalabalık ortamlarda bulunmamaları için yeterli sebep olabilir mi? Açıkça söyleyeyim isterseniz... Toplantılarımız eşcinsel ağırlıklı olmasına rağmen bir transseksüel "oluşum" havasında geçiyor SANKİ. Transseksüel bir arkadaşımız dedi ki, "Transseksüeller dışarıda daha çok mücadele veriyor". Dışarıda transfobinin olması, transseksüellerin daha aktivist olduğunu asla göstermez. Görünürlük de bir aktivizm olabilir ama sistemin cinsiyetçi dayatmasına karşı bilinçli mücadele vermek çok farklı bir şeydir. SİSTEME DAHİL OLMAK İÇİN DEĞİL, SİSTEMİN YANLIŞ TUTUMLARINA KARŞI MÜCADELE VERMEKTİR AKTİVİZM. Hayatın içinde suya sabuna dokunmadan her şekilde durabiliriz... Yani eşcinselliğimizi, transseksüelliğimizi bir şekilde gerçekleştirebiliriz. Önemli olan uzun vadeli güvenlik garantisi için, sistemin yanlışlarının üzerine gidebilmektir. HERKES AKTİVİST OLMAK ZORUNDA DEĞİL sözüne de katılmıyorum. SENİN MÜCADELENİ NİYE BEN VEREYİM SEN OTURURKEN? Toplantıda quueer'den falan bahsedildi... Transseksüellik sistemin kalıpsal dayatmasına karşı ayak diremenin neresindeydi acaba? Transseksüeller trans erkek veya trans kadın olarak tanımlanmaktan hoşlanmazlar ya... ben kadınım, ben erkeğim derler... Bu heteroseksüelliğe girer ve LGBTİ hakları mücadelesinde geçici olarak var olmak demektir bu bir anlamda. Eğer queer olacaksan, sistemin dayatmasına ömür boyu karşı çıkacaksan, trans kadın olarak varolacaksın, trans erkek olarak varolacaksın. Queer transseksüelliğin heteroseksüel tarafıyla, biyolojik tarafıyla ne kadar ilgilidir acaba? Ayrıca ben kötü bir şey mi söylüyorum da transfobik olarak lanse ediliyorum? Tek amacım kalıpsal cinsiyetçi yani heteroseksist bir LGBTİ mücadelesine girişilmemesi. Heteroseksist bir LGBTİ mücadelesi bizi heteroseksizme hapseder çünkü. Bir de ben herkesin nasıl LGBTİ olmasına karşı değilim ki... Herkesin kendi zihinsel ve çevresel yapısına göre, kendi dinamikleri içinde bir yol çizmesini de destekliyorum ama ben farklılıkların kabul edilmediği bir dünyada, farklılıkların kalıpsal değil de farklı yapılar içinde olabileceğini de dile getirmek istiyorum. Ben kadınım, hoop masaya, ben eşcinselim feminen olamam diye bir şey olabilir mi? Hayata renkli değil de siyah - beyaz baktığımız sürece heteroseksizmi pekiştirmekten başka hiçbir işe yaramaz bizim varoluş mücadelemiz. Artık sakallı, rujlu ve penisli bir kadın da olabileceğimizi, penissiz ve memeli bir erkek de olabileceğimizi, maço görünümlü feminen davranışlı bir eşcinsel de olabileceğimizi, vesaireyi de düşünelim.. Bir de egoyla birilerini alt etmeye çalışacağımıza dersimizi iyi çalışarak donanımlı gelelim toplantılara. Herkeste bir karşı tarafı kendi önyargılarıyla karalama kampanyası mevcut. Ben sadece eşcinsel hakları mücadelecisi değilim; en başta hayvan hayvan hakları ve mülteci hakları derdinde olan biryim. Aylarca toplantıya gelmiyorlar, kalkıp alt etmek için açık yakalamaya çalışıyorlar. Gerçekten, lütfen herkes toplantılara gelirken egolarını evlerine kilitlesin de gelsin. Benim zaten zıplamaya müsait bir sinirim var ve olaylar bu yüzden kişiselleştirilmesin. Eğer ortam elektrikleniyorsa, bu farklı düşüncelere kapalı olmakla alakalı. Eğer birileri toplantılara gelmiyorsa, belki de artık farklı bir şey bulamadığındandır. O yüzden klişe bir şekilde toplanılacağına, farklı görüşlerin saygı çerçevesinde paylaşıldığı bir toplantı olsun. Biz biliyoruz zaten bize öğretilen transseksüelliğin ve eşcinselliğin ne demek olduğunu. DOĞANIN İÇİNDEKİ DETAYLARI KEŞFETMEK, KİMLİĞİMİZİ DAHA DA SAĞLAMLAŞTIRACAKTIR.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder