15 Aralık 2015 Salı

Kimliklerimin bastırılmışlıkla veya aidiyet duygusuyla alakası yok


Herkesin öncelikli olarak kendisini tanımladığı kimlikleri vardır. Bazılarınki sistemin bastırmasından dolayı pörtleyen kimlikler, bazılarınki aidiyet duygusuyla alakalıdır. Benimkilerin hibirisiyle alakası yok. Çünkü ne bastırılmışlığım var, ne de aidiyet kaygım var... Ama keyif aldığım ve sahip çıkmak zorunda kaldığım kimliklerim var doğuştan veya sonradan edindiğim...

En başta ben bir eşcinselim. Çünkü queer'im ya... Olacak o akadar heteroseksist sistemin en ötekisi sayılan eşcinselliğin arkasında durmak diğer eşcinselleri de düşündüğüm için.

İkincisi birçoğuna saçma gelecek ama ben bir İkizler burcuyum. Çünkü ben astrolojiye, evrenin bütünlüğüne ve bütün oluşumların birbirine açısal etkisine, kişilikleri oluşturmasına inanıyorum... Ben İkizler burcu tanımlamalarının koşullamasıyla İkizler olmadım; bütün İkizler burçlarının ortak karakter ve kişiliklerini taşıdığım için İkizler burcuyum. Neden burcumun altını çiziyorum. Çünkü bilgiye, bilginin taşınması gerektiğine inandığım için. İkizler burcunun görevi de iletişimciliktir, bilgi taşıyıcılığıdır...

Yörüklüğümün de arkasında duruyorum. Çünkü yörük demek heteroseksist sistemden etkilenmemiş, cinsler arası eşitliğin olduğu kültürel bir kimliktir.  Yörüklerde ataerkil sistem yoktur. Hayatın içinde erkek ve kadın cinsi yan yana, omuz omuzadır. Hatta erkeğin fiziksel gücüyle yapabileceği işleri bile kadınlar aynı başarıyla yapabilmektedir. Bunun en güzel örneği annemin ailenin bütün erkeklerden bile fiziksel anlamda daha güçlü olmasıdır, çocuklarını ebe yardımıyla değil kendisi doğurmasıdır, "ben kadınım şu işi yapamam, şurada bulunmamalıyım" düşüncesinin olmamasıdır... Erkeklerin de kadınlarına güvenmesi ve de sorumluluklarını bilmesidir... Yörükler doğanın bir parçası olduklarını asla unutmazlar...

Ben Fenerbahçeliyim çocukluğumdan beri. Çünkü renk uyumu beni cezbetmiştir. Daha asaletli gelmiştir Fenerbahçelilik bana her zaman. Ve son yıllarda muhafazakar yapıya inat laikliğin yanında duruşu, Fenerbahçeliliğe olan inancımı iyice pekiştirmiştir. Ayrıca Fenerbahçe diğer kulüpler gibi bir futbol takmı değil, spor kulübüdür.

Böyle bir kimlik var mı bilmiyorum ama sanatsever bir bohemim.. Çünkü sanatın hayatı güzelleştireceğine inanıyorum, insanların negatif yönlerini pozitife çevirip barışı getireceğine inanıyorum... Bir de sanatla, sporla uğraşmak varken, hayatı bu çerçevede yaşamak varken, niye çok çalışayım ihtiyaçtan fazla, niye çok tüketerek çevreyi yok edeyim...

Bu da bir kimlikten sayılır mı bilmiyorum ama ben özgürlükçüyüm. Herkes, kimseye zarar vermemek koşuluyla hayatı içinden geldiği gibi yaşayabilmeli; rağmenlere rağmen bile. Benim içimden geldiği gibi yaşayamamam, öldüğüm gündür. Ben, heteroseksist ve homofobik dünyaya rağmen açık bir eşcinselim ve kimliğimin arkasında utanmadan gururla durabiliyorum. Bu özgürlükçülüğümle alakalı bir şey.
...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder