15 Aralık 2015 Salı

Bir transseksüele aşka dair tavsiyeler mektubu


Kafanı aşka takma olur mu? Bir de aşkı idealize etme. Aşk birisiyle bir şeyler paylaşırken hissettiğin güzel duygulardır. Yani öyle insanların birbirine deli divane olduğu aşklar sadece filmlerdeki bir masaldır. Mükemmel sevgili, çıldırtırcasına sevgi falan bekleme aşktan... Çünkü yok öyle bir şey. Ben 46 yaşındayım ve bize öğretilen şekilde hiç aşk yaşamadım, hiç sevgilim olmadı. Sadece yaşadığım beraberliklerde aşka dair bir şeyler yakalamaya çalıştım... Aşk senin aşk gözlüklerini takarak, yaşanılan ilişkiye kendi aşk pencerenden bakmandır. Zaten birilerinin seni sevme seviyesine göre aşk yaşarsan, hayal kırıklıkların ve acıların da büyük olur. Biraz akışına bırak, fazla şekilci olma ve içindeki sevgiyi hep diri tutmaya çalış... Aşka dair umutsuzlukların olabilir ama hayata dair umutların dengeyi sağlayacak ve pozitif halin gerçek aşkı da beraberinde getirecektir...

Doğa her canlıyı özenerek yaratır bence. Birileri gerçek doğru, birileri gerçekten çok güzel diye bir şey yoktur... Doğada yanlış ve çirkin de yoktur; şekilci sistemde kendine küsmüş, kendini sevmeyen insanlar vardır. Hiç simsiyahım diye üzülen kedi görülmüş müdür? Sevmek insanların şekline şemaline göre olacaksa, o zaman fabrikasyon insan üretimine geçilsin. Buradaki arıza doğanın yaratma şeklinde değil, insanların şekilci bakış açısındadır. Eğer bu dünya bize bir test ise, başkalarının bakış açısına göre test etmeyelim kendimizi. Hayatı güzel yaşayıp yaşamadığımız konusunda test edelim kendimizi. Kendimizi olduğumuz gibi kabul etmek, kendimizi sevmek ve içimizden geldiği gibi yaşamak bizim başarı çıtamız olsun.

Hayatında birisine sahip veya birisine ait olmayı da takma kafayı. İnan onun sorumluluğu çok daha ağır. Hayatını duygusal dünyan olmak da dahil her anlamda mümkün mertebede yaşa ama bunu kendi ayaklarının üzerinde durarak yaparsan daha az hasar görürsün. Sev birilerini; o da seni sevsin ama hayatını birine teslim etme ve birinin de hayat sorumluluğunu üzerine alma. Aşk biter, heyecan biter ve hayatı tek başına yaşamayı öğrenmezsen, ayrılıkların yıkımı altında kalabilirsin ama dediğim gibi tek tüfek yaşamayı öğrenirsen seni hiçbir şey yıkamaz ve güçlü olanın da aşk dahil sahip olamayacağı hiçbir şey yoktur. Sen güçlü olursan, inan aşkı da çekersin. İçindeki sevgiyi ve özgüveni hiç kaybetme... Gerisi kendiliğinden gelebiliyor... Hayatı sev, kendini sev, insanları sev ve senin sevgini gerçekten görebilenler sevsin seni.. Gerçek sevgilere maruz kal... Yoksa sahte sevgileri yaşamak insana zaman kaybettirmekten başka hiçbir şeye yaramaz...

Bir de ne hayata sadece aşk odaklı bak, ne de aşka ilişki odaklı... Her baktığın şeyi 100'e böl ve mesela aşkı da 100 parametre olarak değerlendir.. Mesela şu anda kömür sobasında demlediğim çay o kadar lezzetli olmuş ki, o çaydan aldığım lezzet bile bir aşktır benim için. İzin verme bir şeyin, bir şeyin önüne geçmesine... Gerçek aşk hayatı sevmektir biliyor musun..? Aşk biten bir şey, devamlılığı olmayan bir şey... Bitince ne yapacaksın hayatta tutunacak başka şeylerin olmayınca?

Etrafımızda imrendiğimiz şeyler de belki de bizim görmek istediğimiz ama göründüğü gibi samimi olmayan şeyler. İnan şekilci dünyada insanlar sevginin görgüsüzlüğünü bile yapabiliyor gerçekmiş gibi... Mükemmel aşkın yaşanmasını cinsiyet ve cinsel yönelimler değil, hayata bakış açımız belirler. Sen aşka heteroseksistçe bakarsan, doğana ters düşecek ve başarısız olacaksındır elbet. Bırak başarısız ol yapına uygun yaşamayacaksan. Ne cinsiyetçi dünyaya uygun gelmedim diye üzül, ne de cinsiyetçi dünyaya uygun aşk yaşayamadım diye. Bu senin kusurun değil, cinsiyetçi dünyanın kusuru.

Şimdiki sözlerim de sadece sana değil; tüm LGBTİ dünyasına. Biz LGBTİ'ler dünyaya yanlış gelmiş insanlar değiliz. Biz doğanın birer parçasıyız. Yanlış olan heteroseksizmin farklılıklara bakış açısı. Benim duygularımı nasıl hissedeceğime, nasıl bir bedende dünyaya geldiğim engel değil ki... Eğer birileri sevgiyi bizlere çok görüyorsa, bu, bizleri olduğumuz gibi sevemeyen koşullanmışlığın bir neticesi. Erkek bedeninde bir kadın da kadındır veya erkektir veya her ikisidir veya hiçbiridir veya hiçbirisi olmak zorunda değildir... Pişman olacak olan veya değişmesi gereken LGBTİ'ler değil, algıda zayıf zihniyetlerdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder