7 Aralık 2015 Pazartesi

Eşcinsellerin açılması niye hala çok önemli?


Amerikalı olimpik kayakçı Gus Kenworthy eşcinselliğini açıkladıktan sonra outsports.com sitesindeki bazı satır başlıkları şöyle olmuş...

"Sene olmuş 2015 ve hâlâ aynı konuları mı konuşuyoruz? Ne önemi var ki şimdi açılmasının?"

"Bu sorulara benim yanıtım net: İnanılmaz önemli ve büyük bir şey. Kenworthy’nin geldiği küçük kasabaların birinden geliyorum ben de. Ve Amerika’nın yarısını oluşturan yerler buralar. Hâlâ insanların eşcinsel düğünlere katılmayı reddettiğini düşünürsek, evet açılmak önemli ve büyük bir meseledir."

"Amerika’nın yarısında insanlar cinsel yönelimlerinden ötürü işlerinden olabiliyor. Eşcinsel karşıtları çok kolaylıkla nefret söyleminde bulunuyor. Genç eşcinseller zorbalığa maruz kalıyor. Böyle bir dünyada, eşcinsellerin gizliliğe hapsedildiği koşullarda açılmak birçok şeyi değiştirebilme gücüne sahip."

Benim de yazılarıma gelen ve yayınlamadığım bir yorumlardan biri şöyle... "Kime ne senin gey olmandan? Kendine sakla. Dünya gey olsun diye ortalığa dökülme."

Biz eşcinseller güllük gülistanlık bir dünyada yaşıyoruz da, herkesi de eşcinsel yapmak için eşcinselliğimizi herkesin gözünün içine sokuyoruz sanki...

Eşcinsellerin eşit olmak için verdikleri mücadeleyi gerçekçi bir gözle görmemek ve bundan rahatsız olmak da bir homofobidir.

Eşcinselliğin normal karşılanmaMAsından daha önemli bir gerekçe olabilir mi eşcinsel haklarının kazanılması için birinci unsur açılmak için?

Heteroseksüellik kadar umursamayabiliyor musunuz bir insanın eşcinsel olmasını?

O zaman nokta; eşcinsellerin açılmasından daha önemli bir eylemi olamaz eşcinsel haklarına dikkat çekmek için...

Neredeyse her yazımda uzun uzadıya bahsettiğim için burada eşcinsellerin mağduriyetlerini anlatmayacağım... Ama işte bu mağduriyetler (Nefret cinayetleri, şiddet, gasp, aşağılama, dışlama, işsizlik, lanetlenme, hastalık gözüyle bakılması, günah sayılması, zorla heteroseksüel evlilik yaptırılması, resmi olarak heteroseksüellerle eşit haklara sahip olunmaması gibi...) eşcisnellerin açılarak yapılan haksızlıklara dikkat çekmelerinin sebebi.

Açılmak bir insanın sadece cinsel yöneliminin ifadesi değildir çünkü. Arkasında heteroseksüeller kadar eşit, özgür ve normal bir birey olduğunu anlatmak vardır. Heteroseksüeller ben heteroseksüelim demiyorsa, heteroseksüellik anormal karşılanmadığı gibi, dünyanın heteroseksüellerin çıkarına hizmet ettiğindendir. Biz de aşkımızı, seksimizi özgürce yaşayalım, heteroseksüeller kadar eşit olalım, o zaman biz de eşcinselliğimizi dile getirmeyelim. Siz bizi "eşcinselsiniz" diye ötekileştirdiğiniz için kimliğimize sahip çıkmak adına "eşcinseliz" diyoruz; heteroseksist dünyaya sevişme şeklimizi göstermek istediğimizden değil. Bizi öteki sınıfına sokan bir kelimeyle tanımlayan da heteroseksist dünya, çığırtkanlık yapıyorsunuz diyen de heteroseksist dünya. Yoksa biz kendimizi ne isimlendirerek kategorileştirmek istiyoruz, ne de dünyayı eşcinselleştirmek gibi bir çabamız var.

Tabi bu ötekileştirmede eşcinsellerin de ahlakçı dünyaya inanarak, kendi kimliklerinin arkasında durmamak da yatıyor. Heteroseksist dünya da açılmaya niye karşı; çünkü bütün eşcinseller açılıp utanmadan kimliklerinin arkasında dururlarsa, eşcinselliğin anormal olduğuna kimseyi inandıramayacaklar...

Kenworthy açılma sebebini şöyle açıklamış...
"Diğer çocuklarla iyi geçinmek için kendimi kadınlarla ilişki kurmaya zorlardım. Sonrasında ağladığım zamanlar bile oldu. Toplumumuzun bireylerden oluştuğunu ve herkesin kendi istediği gibi davranabileceğini, kendisi gibi olabileceğini söylüyorlar. Ama işin aslı öyle değil.  Sistemimiz farklılıkları kucaklama noktasında çok da iyi bir noktada değil. Gizlenmek çok acı vericiydi. Sürekli yalan söylediğimi ve herkesi kandırdığımı hissediyordum. Açılmak için doğru anda olduğumu hissediyorum ve umarım herkes bu durumu kabullenir."

Denizli'deki LGBTİ toplantılarına katılan arkadaşlarımız da başlarda açılmanın çok sağlıklı, gerekli ve kolay bir şey olmadığını söylemelerine rağmen, açıldıktan sonraki düşünceleri çok farklı oluyor tabi. ÜZERİMİZDEN BİR YÜK KALKTI diyorlar. İnsanın kendi yalanıyla yaşamak kadar ağır bir şey olabilir mi gerçekten? Hiçbir şey doğru ve dürüst olmaktan daha hafif ve kolay olamaz... diye düşünüyorum ben de...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder