27 Kasım 2015 Cuma

Doğal hayat saf heteroseksüel değil ki filmlerde eşcinsellik olmasın


Ferhan Özpetek'in, filmlerinde genellikle eşcinsel temasını işliyor diye eleştirenlere cevabı,  "Birçok ünlü Türk ve İtalyan yönetmen tanıyorum: Kendi cinsinden birine âşık olan yüzlerce insan tanırlar fakat asla filmlerine koymazlar. Yani hayatlarından çıkarırlar. Ben de diyorum ki ben koymuyorum, zaten var! Benim yaptığım şey sadece buna sansür uygulamamak. İleri olarak düşündüğümüz Amerika, İngiletere'de falan 'Film iyi ama gay filmi' diyorlar. Bunun adı ırkçılıktır, gericiliktir. Ben hayatı anlatıyorum hiçbir şeyi değiştirmeden."

Filmlerin tamamına yakınında karakterler hep heteroseksüel oluyor; hayatta herkes heteroseksüel mi? Eğer insanların gerçek anlamda cinsel yönelimine göre film çekilseydi, hayatın hiç de o kadar heteroseksüel olmadığı ortaya çıkardı; hatta heteroseksüellik diye bir kavram bile kalmazdı. Hatta hatta insanların cinsel yönelim konusunda ne kadar iki yüzlü oldukları ortaya çıkardı. Bir de iç dünyalarına, kafalarının içine falan girilseydi sansürsüzce, hayatın ne kadar eşcinsel ve homofobinin sebebinin insanların kendileriyle, hayatla barışık olmamalarından kaynaklandığını açık ve net göreblirdik. Çünkü biz heteroseksist bir dünyada heteroseksüel rol kesmek zorunda kalıyoruz ve sinemacılar da ne yazık ki sansür uygulayarak aktarıyorlar hayatı. Hayatın içinde ne kadar homofobi varsa, sinema dünyasında da paralel doğrultuda homofobi var. Ferzan Özpetek gibi hayatı doğal bir şekilde anlatanlara da eşcinsel film yapıyor diyorlar işte. Demek ki Ferzan Özpetek daha samimi, daha gerçekçi bu konuda; heteroseksist dünyanın güdümünde olanlar gibi korkak değil. Peki neden heteroseksüel yapılıyor filmler; ticari kaygıdan dolayı mı, toplumsal kaygılardan dolayı mı; her ikisi de belki birbirinden bağımsız olmadıkları için.

Bana da diyorlar, eşcinselliğini bu kadar dile getirmek zorunda mısın diye? Ben hayatımı yaşıyorum, ekstradan eşcinselliğimi ön plana çıkarmıyorum ki; üstelik çıkarma hakkım varken... Çünkü ayrımcılığa maruz kalan heteroseksüeller değil; eşcinseller. Bu da benim ayrımcılığa maruz kalan tarafıma dikkat çekme hakkımı doğurur. Eşcinsel olduğum için ayrımcılığa maruz kalmasam niye eşcinsel haklarımın aktivzmini yapayım ki? Eşcinsel hakkı diye bir hak mevcut mu şu anda ülkemizde; Hayır! Ama eşcinseller olduğuna göre herkes kadar eşit haklara sahip olmalıdırlar. Gerçek-doğal hayat geleneksel, muhafazakar, cinsiyetçi ve yasakçı değil; eşit ve özgürdür. Demokratik bir dünyada yaşıyor olsaydık; ne cinsel yönelim kategorileri olurdu, ne de filmler eşcinsel veya heteroseksüel diye ayrıma girerdi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder