9 Kasım 2015 Pazartesi

Cinayet planlı olmasa, bıçağın ne işi var katilde?


Hatırlıyor musunuz TRT sanatçısı Hatice Kççmaz kendisiyle evlenmek isteyen erkek tarafından reddedildiği için bıçaklanarak öldürülmüştü. Yani kadınsan ve bir erkek sana göz koymuşsa istememe hakkın olamaz! Mahkeme kararını açıklamış. Aynen şöyle:

“Sanık, maktülenin evlenme isteğini bir türlü kabul etmemesi, ayrılma düşüncesini kendisine hissettirip açıklaması sonucu içindeki tutku derecesindeki aşırı sevgiden kaynaklı duygusallığın etkisi ve ruh hali üzerinde yarattığı hiddetle yanına bıçak alarak maktule ile her zaman buluştukları parka gitmiş ve o hiddetin sonucu olarak maktuleye bıçak darbelerini vurmuştur. Duygusal çöküntü ve hiddetin maktuledeki bıçak darbeleri sayısı ile ortaya çıktığı, hiddetin sanığın soğukkanlı düşünme ve hareket etmesini engellediği, dolayısıyla tasarlamadan söz etmenin mümkün olmadığı anlaşılmıştır.”

Tutku derecesinde aşk ölümlere sebep oluyorsa, o zaman hastanelerde aşk birimi açılsın da bu psikopatlar tedavi edilsin. İnsan sevdiğini öldürür mü? Bunun sevmekle ne alakası var; adam resmen sahip olmak istiyor, bir kişiyi karısı yapmak istiyor ve reddedilince de öldürüyor. İnsan sevdiğini öldürmez, daha yaşatmaya çalışır. Burada bir zorbalık var, bir güç yeterliliği var, burada bir yok etme içgüdüsü var... "Benim olmaz ise yaşamasın" içgüdüsü var...

Mahkeme bir de tasarlanan değil de, duygusal çöküntü sebebiyle soğukkanlı düşünememe ve hareket edememenin neticesi olarak açıklamış cinayeti. Planlama olmasa bıçağın ne işi var katilde? Nefret değil de aşırı sevgiden olsa niye 3-5 değil de 16 bıçak darbesi... Sevgiden de nefret doğabilir sevgi karşılık görmeyince; bunun adı da nefrettir ve nefret cinayeti kapsamında değerlendirilmelidir.

Hadi diyelim ki tasarlanmış cinayet olmasın... Bir insanın hayatı bitti, gitti... Bir insanın hayatını bitirmenin haklı gerekçesi olabilir mi? O zaman bu tür kararlarla herkes mutlaka işlediği cinayetlere bir bahane yaratacaktır. Bir hayatı bitirmenin cezası ömür boyu hapis olmalıdır. Ben öldürüleceğim de, beni öldüren yaşayacak; bunun adı adalet mi oluyor? Hiç sanmıyorum. Kadınlar da erkeklerle zorla beraber olmak istese ve reddedilince "AŞIRI SEVGİDEN" kendilerini kaybedip erkekleri öldürse ve her gün böyle bir kaç cinayet işlense nasıl kararlar alınır acaba?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder