2 Ekim 2015 Cuma

Ne erkek, ne kadın; transseksüel!


Bizim LGBTİ dünyasında şöyle bir algı var; kadın değilsem erkeğim, erkek değilsem kadınım... Ne alaka... Kadınlık, erkeklik dediğimiz ne? Biyolojik cinsiyetle mi alakalı bir şey, toplumsal cinsiyetle mi alakalı bir şey? İnsana kendini kadın veya erkek olarak hisettiren nedir? Biyolojik cinsiyet veya toplumal cinsiytle alakası yoksa kadınlığın veya erkekliğin, insanlar neye göre kadın veya erkek olarak hissediyor kendini? Önünde dayatılan erkeklik veya kadınlık olamasa, transseksüeller ne hissedip de nasıl bir kimlik tercih edecekler? İnsanın cinsel yönelimiyle de alakası yoksa cinsiyet kimliğinin... Gele gele gene öğretilmiş, dayatılmış cinsiyet kimliğine veya cinsiyetsizliğie gelmiyor muyuz..? Kafanızda şekilendirin kadınlığı veya erkekliği... Heteroseksizmin bize dayattığından başka bir şey değil. İnsanın dış görüntüsüyle alakası yoktur kendini ne hissettiğinin veya hissetmediğinin. Kimi sevip sevmediğinle de alakalı değildir cinsiyet kimliği. Mesela ben biyolojik olarak erkek ve bundan hiç şikayetçi olmayan ama cinsiyet kimliğine kafayı hiç takmayan biriyim. Hafif feminen de olabilirim, doğal da olabilirim, giyim-kuşamımda sınırsız da olabilirim, bir erkeği güçlü bir şekilde sevebilirim de, bir erkek tarafından güçlü bir şekilde sevilebilirim de... Sahi nedir kadınlık veya erkeklik; olmalı mıdır böyle bir şey? Heteroseksist dünyada aidiyet duygusuyla alakalı diye düşünüyorum bu erkekliğin veya kadınlığın. Bize gösterilen, öğretilen, hatta dayatılan kimlikler olmasa, çok takar mıydık acaba cinsiyet kimliğini kafaya? Bildiğimiz anlamdaki erkeklik ve kadınlık dışında kalan kimlikler normal karşılansaydı, hatta bedenleriyle ruhlarının uyuşmadığını söyleyen transseksüeller oldukları gibi kabul edilip bedensel geçiş yapılınca dışlansalardı, gene de bedenlerinden rahatsız olurlar mıydı? Hangi bedene sahip olursan ol, sonuçta beden bedendir ve doğal olanı yarar insanın işine. Yapay organlarla ne kadar mutlu olabiliriz? Bizi mutlu edecek olan kafamızın içiyse, boş verin o zaman yapay bedenlere geçişi... Biliyorum bu düşüncelerimle bütün transların nefretini kazanıyorum ama trans geçiş ameliyatlarını da destekliyorum, hatta karşı olduğum eşcinsel evliliği de destekliyorum. Ama heteroseksizmin hiçbir kalıbını kabul etmediğimi, etmeyeceğimi ifade etme hakkımın olduğunun bilincindeyim de. Çünkü ben bedenimi değiştirerek veya nikah memurunun imzasıyla daha mutlu olamam ki... Gabrielle isimli bir transseksüel, "Ben bir kadın değilim ve asla olmayacağım. Erkek de değilim. Ben bir Transseksüelim ve tercihimden çok memnunum" demiş de... Artık LGBTİ'ler modern bir dünyada özgüvenlerini kazandıkça, toplumsal cinisyetten bağımsız ve bedenleriyle barışık bir şekilde her hangi bir cinsiyet kimliğine ait olmadan yaşamayı tercih ediyorlar. Takmıyorlar kafalarını bedenlerine ve de hangi cinisyette olduklarına... Sadece oldukları gibi, doğdukları gibi yaşıyorlar. Gelecekte hepten böyle olacak zaten; cinsiyetsiz bir dünya..!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder