30 Ekim 2015 Cuma

Faşist damgası yememek için cumhuriyeti dile getiremez hale geldik


Bu konu hep aklımı kurcalıyordu ve Cumhuriyet Bayramı vesilesiyle dile getirecektim ama sonra vazgeçmiştim. Kürt bir arkadaşımızın, Denizli'deki Cumhuriyet yürüyüşüne dair bir haberi paylaşmama tepkisinden dolayı, konuya değinme ihtiyacı hissettim. Arkadaşımız diyor ki, "Cumhuriyet ilan edilmiş de sana, bana mı ilan edilmiş? Ne cumhuriyeti, hangi cumhuriyetten bahsediyoruz; kimliklerimizi yok sayan cumhuriyetten mi? Kimliklerimiz yok sayılıyor bu ülkenin vatandaşları olarak; onlar için utanç kaynağıyken..."

Olaya niye dar bir çerçeveden bakılır, niye bazı kavramlara insanların yarattıkları olumsuzluklar yüklenir? Cumhuriyet iyi yönetilememişse, niye bunun sorumlusu cumhuriyet olsun? Halifelikle mi yönetilseydik? Ben cumhuriyet diyince demokrasi anlıyorum, eşitlik anlıyorum, hak hukuk anlıyorum, eğitim seviyesinin yükselmesi anlıyorum, kadın hakları anlıyorum, halkın hür iradesi anlıyorum, yönetime halkın katılımı anlıyorum... Hiç aklıma gelmememişti cumhuriyetin Kürt karşıtlığı olduğu... Cumhuriyet belli bir millete tahsis edilmiş bir şey değil ki... Bir yönetim biçimi ve sen bunu doğru kullanamıyorsan, bu senin sorunun; cumhuriyetin değil. iyi ki cumhuriyet kurulmuş, yaşasın cumhuriyet derken ben, halifelikten kurtulup modern bir yaşam biçimine geçiş olarak algılıyorum. Cumhuriyet olmasaydı, çok daha iyi bir ülkede yaşıyor olabilir miydik? Cumhuriyete rağmen bile hala yobazlık ve kadın ihlali yok mu? Cumhuriyet olmasaydı, hangi kesime ait olursa olsun, kadınlar şu anki kadar özgür olabilirler miydi, bir şeylerin mücadelesini verebilirler miydi? Cumhuriyet olmasaydı diğer azınlık kesimler şu anda eşitlik mücadelesi verebilirler miydi? Cumhuriyet kurulmasaydı, diğer kesimler şu ankiden daha mı eşit ve özgür olacaktı? Cumhuriyet olmasaydı belki de bu topraklarda yaşayan herkes yersiz yurtsuz olacaktı? Yani bir güzelliğin kıymetini bilmek yerine o güzellikte kusur aramak, o güzelliğin anlamını bilmemekle alakalı olabilir. Bakınız, eşitliği özgürlüğü cumhuriyet yönetimi altında yapabiliyoruz. Kadının eve hapsedildiği, okuma yazmasının bile olmadığı, nüfus cüzdanının, hatta soyadının bile olmadığı bir yönetim biçiminde neyin eşitliğini, özgürlüğünü, hak ve hukuğunu savunacaksınız? Önce insan kimliğine değer verilmeli, ondan sonra kültürel değerler gelebilir ancak. Kadının haklarının tamamen yok sayıldığı bir kimlik özgür olsa ne yazar, olmasa ne yazar? Bazı kesimlerin temsilcileri kadın ama ne kadar özde, ne kadar sözde tartışılır. Kadın kafasıyla, kadının erkekle tamamen eşit olduğu bir temsiliyet, cumhuriyetsiz ne kadar mümkün olabilir? Cumhuriyet sadece Türklere tahsis edilmiş bir şey değil, o ülkede herkesi kapsayan bir yönetim biçimidir. Özellikle kadınlar bunun anlamını ve değerini bilmeli. Cumhuriyet bayramı denilince yaşasın Türklük olarak algılamıyorum ben; yaşasın eşitlik ve özgürlük, yaşasın laiklik olarak algılıyorum. Artık milliyetçi damgası yemekten korkar olduğumuz için, cumhuriyet kelimesini dile getirmekten korkar hale geldik. Ayrıca sen ne kadar Kürt, Ermeni, Rum, Arap, Gürcü, Boşnak, Çerkes, Arnavut, Sünni, Alevi vesaire isen; ben o kadar bile milliyetçi değilim veya hiçbir şeyim... Ben insanım ve insana insan gözüyle bakan biriyim. Atatürk de çok değerli benim için ve bununla da gurur duyuyorum. Çünkü Atatürk demek sadece bir insan değil, eşit ve özgür insanlığa dair bir kavramdır benim için. En başta da KADINA HAKLARINI VERENDİR ATARÜRK benim için. Çünkü insan, kadın, eşcinsel, kısaca doğuştan getirilen özelliklere saygı duyulması, sonradan edinilen kültürel kimliklerden daha değerlidir benim için. O yüzden Cumhuriyet çok değerlidir benim için; insana insanca yaşama hakkı verdiği için. Olaya birazcık da iyi taraflarından bakmakta fayda vardır diye düşünüyorum. Yani senin ezilen tarafının cumhuriyetle alakası yok!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder