Denizli Belediyesi'nin neredeyse her branşta ücretsiz spor kursları var. Ben badminton oynuyor, yüzmeye gidiyorum. Masa tenisi açmadı beni. Kort tenisini de zaten arkadaşımla belediye kursları dışında oynuyorum. Tenis kortlarının açık olmasından dolayı havalar yağışlı gidince başlamıştım 3-4 yıl önce badminton sporuna ve en iyi yaptığım branş haline geldi. Hasta olmam dışında neredeyse her gün geldim diyebilirim bu spora. Benim kadar sürekliliği olan birisi yok. Benim dışımda da işleri dışında gelmeye devam eden birkaç kişi var. Yani herkesin badminton aşkı geçici bir hevesmiş. Sadece kimlerinki heves değilmiş biliyor musunuz; şehrimizde mülteci olarak bulunan İranlılarınki. Çünkü neredeyse sürekli geliyorlar. Sıfırdan başladıkları halde kendilerini inanılmaz derecede geliştirenler oldu. Muhsin, Efsun, Hamidi, Muhammed çok iyi oynuyorlar. Hüseyin ve Fariba zaten süperler. Meryem zaten ülkesinde badminton oynuyormuş. Şu anda Amerika'da bulunan Nuri Zamani de kısa sürede çok iyi geliştirmişti kendini ve bize çok katkısı olan Amerika'daki Khaty'ye de selam olsun. Bugün badminton oynamaya benim dışımda sadece İranlılar geldi. Bu konuya niye değindim; Belediye badminton dışındaki tüm branşlara sporcu alımını durdurmuştu. Sebebi de dil problemiymiş. Oysa İranlılar eğitimli ve ülkelerinde belli konumda olan insanlar oldukları için İngilizce konuşuyorlar. Mülteciler mi Türkçe bilmek zorunda, belediye görevlileri İngilizce mi bilmek..? Sanırım yerli halktan spora ilgi azalınca yeniden mültecileri almaya karar vermişler. Zaten badminton branşına öğretmenimizin isteğiyle mülecilerin alınmasına ara verilmemişti. İyi ki de alınmaya devam etmiş. Çünkü yukarıda da bahsettiğim gibi bugün benim dışımda hiç Türk yoktu badminton salonunda; sadece İranlılar vardı. Onlar olmasaydı badminton oynanmayacaktı. Diğer günlerde de onlar-İranlılar olmasa, katılımcı Türklerin azlığı sebebiyle keyifli maçlar yapamayız. Teşekkür ederim İranlı kardeşlerim spor hayatımıza kattıklarınızdan dolayı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder