17 Ekim 2015 Cumartesi

Denizli LGBTİ ve Aileleri bu hafta da toplandı


Denizli LGBTİ ve Aileleri bu hafta da toplandı.
Kimlikler tanıtıldı, katılımcılar kendilerini tanıttılar...
Lgbti'ler ve aileleri vardı, heteroseksüeller vardı, öğrenciler vardı...
Katılımcılara toplantılardan beklentileri soruldu...
Eşcinselliğin genetiksel olup olmadığı, dinin eşcinselliğe bakış açısı, homofobinin sebepleri, eşcinselliğe bakış açısında aydın ve cahil kesimin farkı, honofobi veya eşcinselliğe hoşgörüyü kültürün belirleyiciliği, aşkın cinsiyet veya cinsel yönelimde sınırları (sonraki katılımcılar bu konu nerden çıktı diye şaşırabilirler ama toplantının il aşamasında bu konuyu tartıştık aramızda benzer konuda katılımcı örnekler olduğu için... Trans bir erkeğe heteroseksüel bir kadın aşık olabilir mi? Trans bir erkeğe aşkta, biseksüellik ne kadar etkilidir? Kadınlar aşk konusunda daha mı kategorisiz? Mesela Samantha Fox bir kadına aşık oluyor ama "ben eşcinsel değilim," diyor? "O anda karşıma kadın çıktı, ona aşık oldum." diyor... Aşkta cinsel yönelim bu kadar kolay bertaraf edilebilir mi?
Katılımcılar toplantılardan memnun olduklarını ifade ettiler; çünkü onlara sorunlarını falan paylaşabildikleri için terapi gibi geliyormuş. Çekingen katılımcılarımızın daha katılımcı olması için nelere yapılabileceği konuşuldu, bu çekingenlik yapıya da bağlandı. Herkesin kendisini rahat ifade edebilmesi için yazarak sorunlarını paylaşması teklif edildi...
Eşcinsellerin hala dinin etkisiyle veya toplumun eşcinselliği normal karşılamaması nedeniyle kendi içlerinde de bir homofobi var. Gerekçeler belki de kendini ciddi anlamda kabul ettirememenin bahanesiydi. Bunun için de zaman ihtiyaç vardı...
Ahlakçılığın eşcinselliğe etkisi neredeyse her konu geçtiğinde kendini gösteriyordu... Yani "burası Türkiye, burası Müslüman bir ülke, eşcinsellerin de bir sınırları olmalı ve daha özgür olmak için toplumun değişmesi, ilerlemesi gerekiyor" gibi sabit düşünceler vardı. Oysa muhafazakar toplumlar, sınırlar zorlanmadığı sürece katiyyen değişmez... Sen özgürlük için sabrettikçe, muhafazakarlık daha bir dişlenir...
Homofobinin asıl sebebinin bilgi toplumu olunamaması düşüncesine karşılık, bilgi toplumlarında da homofobi olduğu iddia edildi ama homofobiden homofobiye fark var... Birinde sadece karşıtlık olurken, diğerinde öldürebiliyor homofobi... Bilgi toplumlarında en azında eşcinsellerin haklarını savunan yasal bir prosedür var homofobiyi frenleyen... Ayrıca bilgi toplumu demek sadece bilgiye dayalı bir şey değil; dinden sıyrılmışlık, hümanizm, empati, sanat gibi bir çok unsuru da dahil edebiliriz buna insanlığı geliştiren...
...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder