29 Eylül 2015 Salı

Filenin Sultanları çeyrek finalde


Beklediğim gibi bir sonuçtu Avrupa Şampiyonası'nda Filenin Sultanları'nın ev sahibi olmasına rağmen Belçika'yı yeneceği, hem de 3-0. Çünkü Belçika, Türkiye ayarında bir takım değil. Zaten şu anda dünya üzerinde Türkiye'yi yenebilecek takım bile yok diyebilirim kadın voleybolunda. Çünkü 1. sınıf 2, hatta 3 takım çıkarabilecek bir kadromuz var... Benim gibi tüm voleybol otoritelerinin de beklediği bir şey bu yıl Türkiye'nin şampiyon olması. Zaten büyük takımlar da grup maçlarında yenilmiş; Rusya Hırvatistan'a 3-0, İtalya da Hollanda'ya 3-0. Rakibimiz ne Hollanda olabilir, ne de Hırvatistan, ne de Almanya. Azerbaycan'ın o kadar güçlü olmasına rağmen herkese yenilerek ilk turda elenmesi şaşırtıcıydı. Büyük ihtimal Sırplarla final oynayacağız ve daha önce bizi şansları sayesinde şampiyonluktan ettikleri 2013 yılının rövanşını da alacağız. Hep diyorum; biz oyuncularımızın kalitesi sayesinde 2 takımla mücadele ediyor gibiyiz çünkü.

Bugünkü maça gelirsek... Beklediğimiz Neriman geri döndü ve servis, manşet, defans, blok, smaç, kısaca her mevkide mükemmel oynadı ve 3 setlik bir maçta 23 sayı üretmiş. Bu diğer oyuncularımızın az sayı ürettiği anlamına da gelmemeli. Çünkü Eda ve Gözde de 10'ar sayı üretmişler. Kübra 8, pasör olduğu halde Naz bile 6 sayı... Ama Naz da çok muhteşmdi bu akşam. Çok güzel bloklar yaptı. Servislerini seriye bağladı. Polen bugün smaçta gününde değildi ama her sette seri sevisleri oldu. 3. sette hatta bir serisinde üst üste 7-8 servis attı. Libero Gizem de çok günündeydi. Zaten ilk iki maçı hafife almıştı kızlarımız ve bu maçta gösterdiler kendilerini. İnanıyorum ki üst seviyedeki maçlarda daha bir başka oynayacaklardır. 3. setin sonlarına doğru oyuna dahil olan Güldeniz öyle bir smaç çıkardı ki, dillere destandı... Bu maçta dikkat çeken bir başka unsur da, en kurtarılamayacak topları bile kurtarıp sayıya dönüştürebilmemiz ve de karşı tarafın hatalarıyla sayı almak yerine smaçlarımızla layığıyla sayı alarak maçı kazanmamız. Netiz, kararlıyız ve ŞAMPİYONUZ anlayacağınız..!

Unutmuşum... Sahi, bizi uluslararası arenada takım oyunlarında en iyi temsil eden kadın voleybolcularımız olduğu halde, neden TRT bu kadar ilgisiz davranır? Hiçbir tanıtım yapmadığı gibi, kimsenin izleyemeyeceği de bir kanalda veriyor maçları. Verdiği maçlar da sadece Türkiye'nin. Ona bile mi şükretmeliyiz? Neden üst turlarda karşılaşacağımız büyük takımların durumunu görmek için onların maçlarını da izlemeyelim? Spor sadece milli duygularla yapılan ve kazanılmak için oynanan bir oyun mudur? Şampiyonluk yolundaki spor aşkımızı da tatmin etsek daha güzel olmaz mı? O güzelliği yaşamadan bin defa şampiyon olsak da, o şampiyonluğun bir anlamı olabilir mi? TRT sporda da heteroseksist diyebilir miyiz? Oynanan futbol olunca, bir maçın kritiği bile bir hafta yapılıyor. Konu basketbol olunca sanki cenge çıkıyormuş gibi gürültü koparıyoruz. Sporda ayrımcılık yapılmamalı. Üstelik de ülkemizi en iyi temsil eden bir branşa, voleybola karşı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder