18 Ağustos 2015 Salı

Filenin Sultanları U23'te Ezgi Dilik ile finale yükseldi


Japonya ile eşleştiğmiz U23 Kadınlar Voleybol Şampiyonası'nda müthiş bir yarı final maçı izledik. İlk iki seti güle oynaya aldık ama Japon disiplininin inat edeceğini tahmin ediyor, hatta bizi finalden bile edebileceğini düşünüyordum. 3. sette neredeyse başabaş gittik. Bizim kızlar ilk iki seti almanın rehavetine kapıldı diyebiliriz. Çünkü ölümüne smaçlar yoktu 3. sette. Buna rağmen setin sonlarına doğru 24-24 yaptık durumu ve iki sayı daha alıp finale yükselmek varken iki sayı vererek 3. seti verdik. 4. set de farklı olmadı. Hatta bir ara 11-5 öndeydi sanırım Japonlar. İş, tie-break setine kaldı diye düşünüyordum ama maçı izlerken de arkadaşa sürekli diyordum. Neden bir pasör değişikliğine gidilmiyor. Çünkü; Çağla kötü pasör değil, çok da maç tecrübesi var ama paslar hep 4 numaraya ve Meliha'ya gitmeye başlamıştı. Peki 4 numara oyuncuları nereye kadar üst seviyede performans sergileyebilirler..? Hem düzgün manşet getirecekler, hem smaç yapacaklar... Geç de olsa antrenörün de aklına geldi ve Ezgi Dilik'i aldı pasör olarak oyuna ve işin seyri birden değişti. İkinci teknik molaya girmeden aradaki farkı kapattık ve seti de aldık. Ezgi hem soğukkanlı bir pasör, hem de arkadaşlarını sürekli motive eden bir yapıya sahip... Hatta bu motivasyona seyirciyi de dahil eden bir hırs sergiliyor oyun esnasında. Nitekim sağdan oynattı, soldan oynattı, ortadan oynattı ve maçı kazandırdı. Bütün kızlarımız görevini layığıyla yaptı, maçın kazanılmasında herkesin katkısı eşit diyebiliriz ama Ezgi Dilik'in farkını görmezlikten gelemeyiz. Bu bir tesadüf falan değil; Bulgarsitan maçında da aynı şey gelmemiş miydi başımıza..? İlk iki seti almıştık, 3. ve 4. seti vermiştik ve tie-break setinde pasör değşikliğine gidilerek gene Ezgi Dilik yönetmişti maçı. Yönetmişti diyorum; saha içinde oyuna yön veren pasördür çünkü. O yüzden Ezgi Dilik'in hem kulübünde, hem de Milli Takım'da görmezlikten gelinmemesi gerekiyor. Voleybolumuz için bir şanstır Ezgi Dilik. Bakınız... Hande gibi bir pırlanta düşmüşken voleybol sahalarına veya dev gibi 2 metrelik Kübra niye değerlendirilemiyor..? Tamam, manşet çok önemli ama İtalyan pasör Lo Bianco kötü pasları bile nasıl devreye sokabiliyordu? İlk iki sette Japonlar da aynı hataya düştü aslında... Servislerimize dayanamayıp iyi manşet alınamayınca 4 numaraya mahkum kalmıştı pasör... Pasörler işte en kötü manşetlerde bile topu iyi oyuncularla buluşturabilmeli... Meliha manşet alsın, Meliha smaç yapsın... ama nereye kadar..? Neticede kazaya kurban gitmeden finale yükselebildik. Yarın da alt turda 3-0 yendiğimiz Breziilya ile oynayacağız. Brezilya'nın Dominik Cumhuriyeti ile yarı final maçını da izledim. Brezilya tekrar yenemeyeceğimiz bir takım değil ama işi gevşek tutmamak gerek. Çünkü şampiyonluğa bir adım kalmış ve burada yapılacak hatanın telafisi yok ve asılıp şampiyon olmazsak çok yazık olur. Bir de gücümüz de yerindeyken, tarihe şampiyon olarak adımızı yazdırmalıyız. Eleştirilerim belki olayın içinde olmadığım için yanlış olabilir ama görünen de bir gerçek var; Kaybedeceğimiz maçları pasör Ezgi Dilik ile almadık mı? Bu arada Ezgi Dağdelenler de kaptanlık görevinin hakkını verdi. Özellikle 4. setin sonlarına doğru güzel servisler kullandı, öldürücü smaçlar yaptı... Teşekkürler kızlar... İnanıyorum ki yarın şampiyonluk kupasını kaldıracaksınız...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder