1 Ağustos 2015 Cumartesi

Denizli'de LGBTİ toplantıları devam ediyor



LGBTİ ve Aileleri olarak toplandık bu akşam da. Güzel bir ortamdı her zamanki gibi. 

Mekan, sahibi ve çalışma arkadaşları olarak bizi çok güzel karşıladı, çok güzel ağırladı... Bize yaklaşımları inanılmaz derece dostçaydı. Hatta mekan ile çok güzel projelere imza atmamız söz konusu... Artık Denizli'de LGBTİ'lerin toplantı günleri dışında da bir buluşma yeri var...

Bu akşam gene yeni LGBTİ katılımcı arkadaşlarımız oldu ve yaşadıkları süreçleri paylaştılar bizimle... Ailelerinin konuya yaklaşımları ve bu yaklaşımların onlarda bıraktığı izler... Ailelerin konuyu aslında bilmeleri ama konuyla yüzleşilememesi... LGBTİ'lerin sadece içinde yaşanılan ülkenin homo-transfobisine dayanarak yakın çevrelerinin LGBTİ'liği kabul etmeyeceğine dair inançları... Tabi her LGBTİ'ye yaklaşımlar ailesel farklılıklar arzedebiliyor. Bir aile hissettiği farklılığa karşı sürekli uyarı halinde olabilirken, bir aile çocuğunu serbest bırakıp durumu geçici bir süreç olarak değerlendirebiliyor. Tabi serbest de olsa,uyarıcı da olsa ailelerde hep bir tek tip cinsiyetçilik mevcut. Heteroseksizmin kadın-erkek ve heteroseksüel modeli gerçek doğru olarak düşünülüp, bu doğrultuda bir tepki ve beklenti içinde olunuyor. 

İki tespitimden bahsetmek istiyorum genel olarak. Transseksüeller ne kadar toplumun en acı çeken kesimi olsa da (hem seks işçiliği yapanlar açısından, hem de kendilerini yanlış bedenlerde hapiste hissetmek olarak) erkek eşcinselliği toplum tarafından daha bir tehdit olarak algılanıyor erkekliğe karşı. Bu tehdit sadece eşcinsellik erkekliği-heteroseksüelliği bitirecek anlamında değil... Heteroseksizm içselleştirilmiş ya... Toplumun erkeklik değerleriyle ters düşmek istemiyor LGBTİ'lerin aileleri ve çevreleri. Oturup kalkmandan, giyimine kuşamına kadar hep bir toplumsal cinsiyet sınırları içersinde kalınması isteniyor, bekleniyor...

Bugün ilk defa katılan arkadaşlarımızdan birine daha sordum "toplantılarımızdan beklentileriniz ne?" diye... "Kendimi tanımak" dedi... Aslında LGBTİ'lerin kendileriyle bir sorunu olmayabilir ama cinsiyetçi toplumun baskısı bizim kendimizle barışmamızı engelleyince kendimizi sorgulama ihtiyacı hissediyoruz. Yoksa bizlere bir şeyler dayatılmasa, kafamızda hiçbir soru işareti ve çatışma olmayacak.

Bu arada toplantılarımıza katılan oluşumumuzun parçası olan LGBTİ'lerin ailelerine açılma süreçleri devam ediyor. Belki bir çoğuna uçuk bir düşünce olarak gelecek ama bu toplumda çok kısa sürede LGBTİ kültürünün oluşacağına, toplumsal değerlerin LGBTİ kültürünü kabul etmek zorunda kalacağına inanıyorum. Çünkü biz varız ve yaşıyoruz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder