21 Temmuz 2015 Salı

Selda hayatın müzikal ifadesi; hep güncel, hep gündem...


Selda... Herkes Selda Bağcan diyor ama çocukluğumda Selda olarak geçiyordu adı. Soyadını sonradan kullanmaya başladı. Benim ilk sevdiğim ses... Daha ilkokula başlamamıştım... "Mahpushanelere Güneş Doğmuyor" şarkısını 45'likten sürekli dinliyordum. Neden seviyordum bu şarkıyı..? Selda'nın sesinden dolayı. Yoksa siyasi mesajını falan nereden bileceğim 3-5 yaşında. Selda en çok sevdiğim seslerden biri oldu...

Selda'nın müzik hayatının 40. yıl şerefine 40 şarkıdan oluşan 2 CD'lik bir çalışması çıktı. Plak baskısı da mevcut. Selda'nın tüm çalışmalarına seri olarak sahibim... Bu çalışma Selda'yı keşfetmek isteyenler için çok küçük bir özet olabilir ancak... Her şarkıda müzikal ve ruhsal olarak dönemsel bir şeyler yakalamak mümkün. Ama benim için Selda'nın sesinin gücünü ön plana çıkaran Operamsı ve Latin tarzındaki seçilen şarkılar daha önemli. Azeri de çok güzel örtüşüyor Selda'nın sesiyle...

Bazı şarkılar sanatçıları parlatır ama Selda da şarkılara hayat verenlerdendir, şarkılar için şans olanlardandır ama şarkılar Selda'nın sesini kaldırabilecek kadar güçlü, düzenlemeler senfonikse koparır sizi... "Oku Tar", "An Gelir", "Sevgilerde", "Gülüşün Kalır Bende", "Beni Unutma", "Anne Ben Geldim", "O Günler", "Sürgün", "Vurma", "Güvercinleri de Vururlar", "Duvarda Sazım", "Ayrılık" ve "Altın Kafes", "Boyacı Çocuk"...

Ben Selda'yı hayat görüşü olarak da çok seviyorum. Belli bir ideolojinin tuttsağı veya savunucusu değil, doğallığın, doğal hayatın müzikal bir ifadesi Selda... O yüzden hep güncel, hep gündem...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder