20 Temmuz 2015 Pazartesi

Gerçek sanat ve sanatçılara "özel" ambargo!


Zeliha Sunal'ın son şarkısının yayınlanmadığına dair isyanını okudum son yazısında. Radyo denetleyicileri tarafından şarkı yayınlanmaya layık görülmemiş. Bir zamanların TRT Denetleme Kurulu gibi ama bir farkla. Eskiden TRT şarkının teknik hatalarına göre şarkıya izin vermezdi. Peki özel radyolar neye göre bir şarkıyı yayınlamıyor; şarkı veya şarkıcının popülerliğine veya tutup tutmayacağına göre. Sen ne kadar iyi şarkı söylersen söyle, istersen müzik profesörü ol, dinleyiciyi etkileyemiyorsan, ağzınla kuş tutsan nafile. Bu sadece Zeliha Sunal için geçerli değil, bir çok gerçek anlamda şarkı söyleyen şarkıcı için geçerli. Özel radyoların şarkının kalitesine veya tekniğine baktığına hiç ihtimal bile vermiyorum. Öyle olsaydı, yetişkin tarzda müzik yapan bir çok şarkıcımızı radyolarda dinleyebilirdik. Ben de Türkçe radyo dinlemiyorum zaten. Türkçe müziğin beğendiklerimi YouTube'dan dinliyorum. Bana dayatılanı değil, bana hitap edeni dinliyorum. Ama dinleyici olmakla, sanatçı olmak çok farklı şey. Benim istediğime ulaşma özgürlüğüm var ama sanatçı yaptığı işin dinlenmesini, geniş kitlelere ulaşmasını ister. Aslında bu sadece sannatçının kişisel rahatsızlığı değil, gerçek müziğin geniş kitlelere ulaşıp ulaşamama sorunu. Radyoların ticari zihniyeti yüzünden kulaklar gerçek anlamda müziğe yabancı kalıyor, hatta gerçek sanatçılardan bihaber yaşıyor; duyunca da o da kimmiş deniliyor. Özel radyoların ciddi şarkıcılara ambargo koymalarının sebebi iyi şarkı söylemeleri ve iyi şarkı ve şarkıcıları, tembelliğe alıştırdıkları kulaklara artık dinetemeyecek olmaları. Mesela bizim ülkemizde Opera ve Klasik müziğe "bööö!" denir. Müzik değildir onlar, fuzuli şeylerdir. Hatta Caz ve Batı melodili Rock'a bile aynı gözle bakılır (bizdeki Arabesk Rock). Bu tarzlar yabancı müzik olduğu için değil, yabancı kalındığı için sevilmezler, bilinmezler çünkü fazla. Tıpkı Türk Sanat Müziği'nin Arabeskleştirilmemiş hali gibi. Türk halk Müziği de öyle; ancak Ankara havası tarzında çalınırsa öyle ulaşabiliyor dinleyiciye. Bir Türküyü Caz formatında düzenlersen kimseye ulaştıramazsın. Türk Sanat Müziği'ni de deneysel çalışmalarla evrenselleştirmeye çalışırsan, halkı iyice uzaklaştırırsın bu türden. İşte böyle ne yazık ki dar bir müzik kültürümüz var. "Çok satanlar" da dinleyici iyi ve kötü müziği birbirinden ayırt edebiliyor diyor. Belki 70'lerde, 80'lerde bu söz geçerli olabilir ama günümüzde değil. Çünkü halkın kulağı melodisiz ritim üzerine kurulu, basit düzenlemeli tek tip müziğe alışmış durumda. Aynı ses rengi ve tonunda şarkıcılar, birbirinin aynısı şarkılar... Hepsi birbirinin taklidi işler. Yani yeni bir iş çıkıp da heyecanlanma durumları olmuyor. Ben kaç zamandır sevdiğim sanatçılar dışında içim içime sığmayıp koşarak satın aldığı albüm bile hatırlamıyorum.  Ha bu arada iyi müzik yapan sanatçılar yok mu; var ama onları da kimse iplemiyor. YouTube'da Zeliha Sunal'ın radyolarda çalınmayan şarkısını dinledim ve güzel şarkı. Bir kere iyi şarı söylüyor Zeliha Sunal... 70'lerin teknik şarkıcıları gibi, yani usulüne uygun şarkı söylüyor. Yırtmıyor kendini. Şarkı söylüyor, şarkıcılık yapıyor. Güzel bir ses rengi de var. Ama dediğim gibi iyi şarkı söylüyor. Hatta benim de tasvip ettiğim şekilde tiyatral, müzikal bir lezzette şarkı söylüyor. Mesela Nükhet Duru'yu da en çok müzikal tarzından dolayı çok severim. Çünkü bu tarz, şarkıyı gerçek anlamda yorumlamak, şarkıya hayat vermek, hissede hissede şarkı söylemektir... Zeliha Sunal'dan sonra Ayça Varlıer devreye girdi YouTube'da otomatik olarak. İşte bu da çok iyi bir şarkıcı ama ne kadar biliniyor veya takdir ediliyor. Aklıma Nilüfer Açıkalın geldi. Sonra Deniz Türkali geldi... Ayşen geldi mesela çok iyi şarkı söyleyen... Neredeler... Piyasa işi şarkı söylemeyenler, ne yazık ki piayasada tutunamıyorlar. Kaliteli tarzın da pazarı yok ne yazık ki ülkemizde. Sadece müzik adına da nereye kadar sürekli iş yapabilirsin. Yaparsın da albüm çıkarmak zor biraz. Albüm olmayınca da kendini tanıtamazsın. Ülkemizde gerçek anlamda sanatçı olmak ve sanat yapmak gerçekten çok zor. Gerçek sanat için "muhafazakar" bir toplumuz çünkü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder