15 Temmuz 2015 Çarşamba

Eşcinselim; hastayım, sapığım..!


Eşcinsellik geniyle doğurganlık geni aynı...

1. ABD'nin Illinois eyaletindeki Norhwestern Üniversitesi'nde yürütülen bir araştırmanın sonuçlarına göre X kromozomundaki Xq28 adı verilen bölgede bulunan genler erkeklerin cinselliğinde etkili oluyor. Uzmanlar erkek eşcinselliğinde rol oynayan bu genlerin, aynı zamanda kadınları daha doğurgan hale getirmesi sayesinde evrim sürecinde hayatta kalabildiklerini söylüyor.

2. Dengeli seçim hipotezi, erkeklerde eşcinselliğe neden olan genetik faktörlerin, aynı zamanda bu erkeklerin anne ve anne tarafından akraba kadınlarda döllenmeye yatkınlığı belirleyen genler olduğunu kabul eder. (İtalya’nın Padova Üniversitesi’nden Andrea Camperio Ciani ve arkadaşları)

3. Eşcinselliğe neden olan genler, dişilerde üreme başarısını arttırmasından ötürü canlı türlerinde korunuyor. (Proceedings of the Royal Society B)

Hastalık, beden veya zihinde meydana gelen, rahatsızlık, dert ve görev bozukluğuna yol açan belirli bir anormal duruma verilen isimdir.

Eşcinsel çekimler, davranışlar ve yönelimler insan cinselliğinin normal ve pozitif bir varyasyonudur. Başka bir deyişle ruhsal ya da gelişimsel bir bozukluğun işareti değildir.

1993 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından eşcinsellik, hastalık sınıflandırmasından çıkarılmıştır.

Eşcinsel davranış yaklaşık 1500 türde gözlemlenmiş ama homofobi sadece insan türünde rastlanmıştır.

O yüzden hastalık olan eşcinsellik değil, insan türüne ait olan korkuya dayalı bir nefret olduğu için tedavi edilmesi gereken ve edilebilir olan homofobidir.

Eşcinsellik bir cinsel yönelimdir, cinsiyet kimliği değil. Bir insan biyolojik ve hissettiği cinsiyet kimliği olarak erkek veya kadın olabilir ama cinsel yönelimi illa ki karşı cinse olacak diye bir koşul yoktur. Heteroseksist bir dünyada toplumsal cinsiyet rolleri biyolojik cinsiyete yüklenmekte, erkek ve kadınlardan da sadece karşı cinsel ilişki beklenmektedir. Biyolojik cinsiyet, cinsiyet kimliği, cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet birbirinden bağımsızdır. Yani bedensel erkeklik ve kadınlıktan, her zaman bildiğimiz anlamda erkeklik veya kadınlık bekleyemeyiz.

Bugün üniversite bitirmiş arkadaşlardan biri beni hasta olarak tanımladı, biri de doğanın doğru cinsel yöneliminin heteroseksüellik olduğunu söyledi. Ben eşcinselliğimi gizleseydim, bana hasta diyen arkadaş, benim hasta olduğumu nasıl anlayacaktı acaba? Heteroseksüelliğin de tek veya gerçek doğru cinsel yönelim olduğunun dayanağı üremek olamaz. Eşcinsellerin de biyolojk olarak üreme yeteneği vardır. Dediğim gibi eşcinsellik sadece cinsel veya duygusal yönelimdir, cinsiyetle alakalı değildir.

Peki eşcinsel aleyhtarlığının en büyük sebeni nedir; bazıları dini gerekçe göstermese de, homofobinin arkasındaki en önemli karşıtlık sebebi veya küçücük de olsa negatif bakış açısı din kaynaklıdır. Din, eşcinselliğin normal olduğunu söyleseydi homofobi veya eşcinseliğe olumsuz bakış açısı olur muydu veya ne kadar olurdu? Canlı tarihinden beri varolan eşcinsellik, insanlığın soyunu şimdiye kadar tüketmemiş de, eşcinselliğin tanımlanıp eşcinsellerin ötekileştirildiği, homofbinin ölümlere sebep olduğu son yıllarda mı tüketecek? Hem eşcinsellik doğal olmasa, heteroseksist bir dünyada eşcinseller ötekileştirilmek için mi heteroseksistlerin dediği gibi eşcinselliği tercih edecek? Sapıklık da diyorlar eşcinselliğe; insanın doğasına uygun mu yaşamasıdır sapıklık, doğasına karşı çıkması mıdır? Ne yani yalan mı söylesin eşcinseller heteroseksüeliz diye? Sevgisiz ve sahte bir yaşam mı istiyorsunuz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder