Ülkemizde her yıl Lambda istanbul LGBTİ örgütünün organizasyonu ve halkın seçimiyle homofobik davranış sergileyenlere "Hormonlu Domates" ödülleri veriliyor. Niye yapılıyordur bu ödüllendirme işi...? Homofobiye dikkat çekmek amacıyla... Belki homofobik söylemde ve davranışta bulunanlara bir ikaz mahiyeti de taşıyor olabilir... Belki de homofobikleri bu konuda düşündürüyor da olabilir diyeceğim ama sanmıyorum. Çünkü içinde birazcık olsun eşitliğe dair duygusu olan bir insan, kendine benzemeyenlere karşı durduk yerde nefret söyleminde bulunmaz. Gerçi onlara göre eşcinsel karşıtlığı nefretsel bir şey değil. Tanrı böyle emretmiş, onlar da karşıtlıklarını sergiliyorlar işte..! Demokrasiyle uhreviyat birbirine geçmiş durumda geleneksel toplumlarda. Onlara göre bu, muhafazakar bir demokratlık. Yani insanlara hak, Tanrı'nın emrettiği şekilde verilebilir. Yani eşcinsellere hoşgörü gösterilemez. Erkek ve kadın vardır; ancak onlar birbirilerini sevebilirler. Çünkü onlar çocuk yapıyorlar. Onun dışındaki sevgi, sevgiden SAYILMAZ! Ahlakszlıktır bu, lanetli bir durumdur; hatta karşı çıkılmazsa, çocukları falan özendirebilir. Yani eşcinsellik sonradan olan bir şey ve eşcinseller de doğru yoldan çıkmış sapıklar..! Tabi gizli eşcinsellere hiç kimse sapık gözüyle bakmıyor ayrı mesele. Sapıklık kelimede ve dürstülükte mi; "ben eşcinselim" dersen sapık olursun ama heteroseksüel yaşama karışıp gizli bir eşcinsel olursan, ahlaklı olursun. Dürüst olmamak ahlaklı olmakla eş anlamlı bile diyebiliriz muhafazakar toplumlarda. Bırakın, karşı cinsler (heteroseksüeller) göstermelik erkek ve kadınlarla (eşcinsellerle) mutsuz bir yaşam sürsün. Önemli olan heteroseksist sistemin aksaksız bir şekilde yürümesidir.
Böyle düşünen bir toplumda da, homofobiklere verilen ödüller, tabiki de homofobikleri zerre kadar etkilemez. Hatta dahası homofobileri pekiştirilmiş olur. Homofobik bir toplumda, açık homofobik olmak bile bir kahramanlıktır. Onlar bu ödülü gerçekten bir başarı olarak bile görebilirler. Çünkü Tanrı'nın emrini yerine getirmiş ve toplumu da lanetlilere karşı korumuş hissedebilirler kendilerini. Veya haberleri bile yoktur bir çoğunun bu ödüllendirmeden. Olsa da, eşcinseller kendi kendilerine gelin güveyi olmuşlar diye düşünebilirler. Çünkü homofobiye karşı ne toplumsal bazda, ne de yasal olarak bir yaptırım mevcut. Zaten eşcinsellere, LGBTİ'lere karşı vicdanlar alınmış vaziyette. Adamlar zaten karşılar eşcinselliğe; onlara sen eşcinsel karşıtısın desen ne yazar ki..? Ancak homofobik olmayıp da, homofobik gibi lanse edilenler rahatsız olabilir bu durumdan. Çünkü onlarda vicdan vardır. Mesela Ayşe Kulin... Eşcinsellikle ilgili yazdığı kitap homofobik bulunduğu için alınmıştı; çünkü eşcinsel karşıtlığı amacıyla yazmamıştı kitaplarını.
Aslında homofobi ödülleri homofobik toplumlarda çok anlamlı, çok önemli homofobiye dikkat çekmek amacıyla. Düşünün ki bir sanat etkinliğine karşı çıkılıyor sanatçıları gey diye... Düşünün ki ülkenin dil kurumu eşcinseliği sapıklık olarak tanımlıyor, düşünün ki ülkenin en büyük spor kulübü sporcusuna eşcinsel olduğu için baskı yapıyor, düşünün ki dinci basın eşcinselleri nefrete hedef gösteriyor ve devlet buna sesini çıkarmıyor, düşünün ki ülkenin en üst konumundaki dönemin başbakanı eşcinsellerle uğraşıyor, onları mahkemeye veriyor ve seçimlerde eşcinsel aday gösteren partileri eleştiriyor, bazı milletvekili adayları veya sanatçılar homofobik söylem ve davranışlarda bulunuyor, vesaire vesaire... İnsanlara bu nefreti hatırlatmak çok önemli ve gerekli...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder