19 Mayıs 2015 Salı

Yaşamaktan daha büyük aşk olamaz

Kimi seversen sev...
Din, dil, ırk, renk, cinsiyet, cinsel yönelim, yaş farketmeksizin...
Hatta toplumsal kuralları çiğneyerek...
Toplumun ahlakçı bakış açısına kafa tutarak..
Yaşamak istediğini, yaşamak istediğinle yaşarsın...
Doğanın karşısında heteroseksizmin sana hesap sormaya hakkı olamaz...
Çünkü herkes kendi hayatından kendisi sorumludur...
Toplumsal kurallara teslimiyetçiliğin mağduriyetinin sorumlusu da mağdurların kendisidir; sen ve senin özgür aşkın değil;
başkalarının heteroseksistsel mağduriyetleri bile senin özgür aşk yaşamanın önünde engel teşkil edemez...
Özgürlüğe kimse hesap soramaz çünkü;
Sorsa da bir şey çıkmaz ki;
Özgürlükler gizli de olsa kendini gerçekleştirir çünkü...
Demek istediğim her şeye eyvallah..
Çünkü yaşadığın hayat, senin kendi hayatın ve dünyadaki bu hayatı senin istediğin gibi yaşama hakkın vardır...
Ama...
Nasıl ahlakçı anlayışa teslim olanlar, kendi mağduriyetlerini yaratıyorlarsa...
Evet...
Hayatta en kötü şey nedir biliyor musunuz benim için..?
ŞİDDET...
İnsan nasıl olur da şiddete karşı toleranslı olabilir..?
Aşk gerçekten her şeyi affeder mi?
Aşk sevdiğini teslim almak veya ona teslim olmak mıdır?
YAŞA GEÇ...
Bir tokadı bile boşverin...
Bir insanın beyninin içersinde şidet şekillendiyse bile...
O kişiden uzak durmak gerekir...
Şiddet, sana vaad edilen hiçbir şey için affedilemez...
Şiddetin olduğu hiçbir şey güzel olamaz...
Şiddet öfkenin, kontrolsüzlüğün, insan olamamanın göstergesidir...
Şiddetin olduğu yerde yaşanmaz...
Şiddet bitirir her şeyi;
Aşkı, sevgiyi, seni, beni, herkesi...
Şiddet hastalıktır, gelişememişliktir...
Buna rağmen sevmek ne demektir ben anlayamam...
Şiddet uygulayan bir insan nasıl vazgeçilemez olur..?
Aklı başında olan bir insan nasıl şiddetten uzak durmaz..?
Şiddete mahkum olacak kadar çaresiz veya aciz midir bir insan?
Yanlış anlaşılmasın; mağdurları suçlamıyorum ama mağdurlar adına çok üzülüyorum.
Olmaz olsun böyle aşk!
İçinde şiddet olan bir aşk olmaz olsun...
Aşk için hayattan vazgeçmeye değer mi?
Şiddet uygulayan bir insanın yanında durmak, hayattan vazgeçmekle eş anlamlıdır benim için.
Çünkü şiddetin nasıl, ne zaman ve hangi şiddette geleceğini kestiremezsin...
Şiddetin bir de ayrıca küçüğü büyüğü olmaz...
Şiddet saygısızlıktır...
Saygının olmadığı bir ortamda da sevgi barınmaz...
Hastalıklı bir aşk olmaz olsun...
İçinde şiddet barındıran bir insanın aşkı hastalıklıdır çünkü...
Benim aklım hala tahayyül edemiyor bir tokat bile atan insana olan aşkı...
İnsan, canını yakan kişiyi nasıl sevebilir..?
Ben inanır mıyım bana şiddet uygulayan kişinin sevgisine?
Sevileceksin, sonra da dövüleceksin..!
Kusura bakmayın ama bu düpedüz aptallıktan başka bir şey değildir bu.
Hiçbir şiddet karşılıksız kalmamalıdır bu dünyada ki,
meşrulaşmasın,
normal karşılanmasın...
Şiddetin karşılığı, direkt kodes olmalıdır...
Bugüne kadar şiddetin gittiği yolun kadın cinayetlerine uzandığını görmedik mi?
Nasıl tecrübe edemiyoruz bu kadar şiddetten sonra?
Lütfen bu kadar çaresiz olmayın kadınlar...
Lütfen bu kadar aşkınıza yenik düşmeyin...
Hayattan, yaşamaktan daha büyük aşk olamaz...
Aşk, sevgili dediğimiz şeyler hayatımızın en fazla % 1'ini oluşturabilir...
Aşkla nereye kadar...
Hele şiddetli bir aşkla hiçbir yere kadar...
Öfkeliyim kadınların öldürülmeleri karşısında 
ve şiddete karşı ne yazık ki küçücük dahi toleransım olmadığı için, aşkı-sevdayı bile bir kalemde silen cümleler kuruyorum işte böyle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder