21 Mayıs 2015 Perşembe

"Nasıl bir ailede yetiştiniz?", eşcinsellere değil, homofobiklere sorulacak bir sorudur


Eşcinsellerin anket sorularında falan maruz kaldıkları 1 numaralı soru, nasıl bir ailede yetiştiniz, sorusudur. Çünkü toplumun genelinin kafasında böyle bir düşünce vardır; doğru yetiştirilemeyen çocuk eşcinsel olur. Heteroseksist dünyanın kafasında şöyle de bir aile profili vardır; Baba sevgisi ve ilgisi görmemiştir çocuk. Hatta sağlıklı bir rol modeli yoksa, çocuk ailedeki kadınları örnek almış ve kadınlığa özenmiştir. Kafalarına bir soksalar cinsel yönelimle cinsiyet kimliğinin aynı şey olmadığını. Adam erkektir ama eşcinseldir. Adam beyinsel olarak kadındır ve bedeniyle barışmıştır ve içindeki kadınlığı erkek bedeninde de ifade edebilir ve erkekleri, yani kendi cinsini sevebilir.

Eşcinsel diyince sadece erkek eşcinsellerin akla gelmesi bile, kapasitenin ölçütünü gösteriyor. Kadın eşcinseller yok sayılıyor bile diyebiliriz veya zaten onların penisleri olmadığı için, birbirlerini sevmeleri erkek egemen toplumu rahatsız etmez .

Nasıl bir erkeklik rol modeli bekliyor ki heteroseksizm, aile içersindeki ebeveynlerden. Vurdu mu oturtan sert bir erkek, baba modeli mi? Erkekliğin fiziksel güçle özdeştrilmesinin ne sakıncası olabilir değil mi? Erkektir ve şiddet uygular, hatta uygulamalıdır erkekliğin gücü adına. Kibar bir erkek rol modeli olamaz diyebilir miyiz o zaman? Yoksa eşcinsel olur!!!

Belki heteroseksizmin eşcinsellikten rahatsız olduğu falan yok; erkeklikten beklentileri önemli olan. Yani erkekliğe laf gelmesin, erkek erkeklik görevini yapabilsin... Ne mi o görev; fiziksel olarak da, cinsel olarak da etkin olsun. Kısaca güçlü olsun. Zararlı da olsa dünyaya hakim olsun. İktidardır erkekliğin adı!

Böyle bir erkeklik sağlıklı mıdır? Niye şiddetten şikayetçi oluyoruz o zaman? Şikayetçi olan kim ki değil mi? Yuvarlanıp gidiyoruz işte. Şiddeti olan erkek sevilir, şiddeti olan erkeğe aşık olunur ve şiddetine katlanılır bu şiddetli erkeğe duyulan aşk yüzünden!

Dediğim gibi rahatsızlık duyulan aslında eşcinsellikten çok, erkeklik görevinin yerine getirilmemesi. Erkek heteroseksüel evlilik yapsın, çocuk sahibi olsun, dışarıya karşı erkek görünümlü olsun, fiziksel olarak güçlü ve de korumacı olsun... Geri planda ne yaparsa yapsın..!

Görüldüğü üzere, yanlış olan ve yanlış rol modellerinin olduğu aile yapısı, heteroseksist yapının baskın olduğu aileler. Çünkü toplumsal düzen içersinde düzen bozanlar, huzursuzluk yapanlar, heteroseksist rol modelini örnek alanlar. Tabi toplumun düzeninin bir parçası olduğu için heteroseksistlik, bu anormal karşılanmıyor. Ne kadar sağlıklı olursan ol, heteroseksüel olmaz isen, o zaman bozuk bir aile yapısının ürünü olduğun düşünülüyor.

İnsanların sağlıklı bir ortamda yetişip yetişmemesinin bile göstergesi, eşcinsellik veya heteroseksüellik olabiliyor. Heteroseksüelsen, "Oh maşallah, ne güzel bir ailede yetişmişsin" diye düşünülüyor ama eşcinselsen, bırakın aileye dışarından bakılan negatif bakış açısını, aileler bile kendilerinde kusur aramaya başlıyorlar, "Allahım, nerede, nerede, ben nerde yanlış yaptım!"

E o zaman resmen heteroseksüelliği normal karşılayamayacağız. Çünkü cinsel yönelimi, bu kadar akıl ve mantık dışı bir gerekçeye indirgemek, sağlıklı düşünülemediğinin göstergesidir. Öyle değilse açıklayın o zaman bir heteroseksüelden bile daha sağlıklı bir ortamda yetişen çocukların eşcinsel olmasını. Çünkü eşcinsel doğmuşlardır, başka da bir açıklaması yoktur.

İşi daha da ileri götürüp, eşcinsellerin tecavüze maruz kaldıkları için eşcinsel olduklarını bile düşünenler oluyor. Eşcinselliğin sindirim sisteminin uzantısıyla ne alakası var; bedensel olarak farklı bir yöntemle birleşme imkanları olsaydı, başka şekilde birleşirdi eşcinseller. Eşcinselliğin tek göstergesi midir anal ilişki; buyrun burdan yakın o zaman! Çünkü benim bedenime hükmeden beynimdir.

Eşcinsel haklarını falan destekleyip de, olaya çevresel faktörlerden yaklaşan her zihniyeti sakıncalı, hatta hastalıklı buluyorum ben. Eşcinselliğin nesi anormal? Heteroseksüellerden anormal bir yaşam tarzı mı sergiliyorlar? Toplumsal düzeni bozmada cinsel yönelim ne kadar etkili; heteroseksüellerin mi suç dosyası kabarık, eşcinsellerin mi? Tanrı, din, Lut Kavmi, insan nesli vesaire mi dediniz; geçiniz Tanrı aşkına bunlarıa artık. Her koyun kendi bacağından asılır; herkes kendi işine baksın.

"Nasıl bir ailede yetiştiniz?" sorusu, cinsel yönelime göre değil, sosyo psikolojik durumlara göre sorulabilecek bir sorudur. İnsanın sağlıklı olarak gerçekleştirdiği sevgisine, aşkına niye aile gibi bahaneler aranır ki? Ancak bir eşcinsel cinsel yönelimini gerçekleştiremiyorsa, zaten öyle, o aile yapısı, o toplumsal yapı sorgulanmalı ve homofobinin sebepleri ortaya çıkartılmalıdır. Homofobi için sorulabilir işte "Nasıl bir aile içersinde yetiştiniz?" sorusu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder