12 Mart 2015 Perşembe

Müsaitim!

Ben bir eşcinsel olarak bana cinsel obje olarak bakılmasından rahatsızlık duymuyorum. Çünkü eş-cinsel tarafımın görmezlikten gelinmesini istemiyorum. Zaten ihtiyacı olan, yönelimine göre karşısındakine cinsel gözle bakar. Hatta hiç kimse, hiç kimsenin tamamen cinsellikten ibaret olmadığını bilir. Eğer bir insan bazı kesimleri sadece cinsellikten ibaret zannediyorsa, aklıyla zoru var demektir ve uğraşmaya değmez. Ama frekansım uygunsa cinsel gözle bakılmaktan onur duyarım... Aslında cinsel nesne olarak bakılmaktan rahatsızlık duyanlar, "seksi görünüyor muyum?" demek istiyorlar..! Aseksüel değillerse, bazılarının metabolizması eksik mi çalışıyor acaba? Eğer benim cinsel soğukluğum varsa, ne bakanı görürüm, ne atılan lafı duyarım; kapalı algılara çarpan ileti hedefine ulaşamaz çünkü. Gene yanlış anlaşılacağım biliyorum ama hiç alakası yok; insanların rahatsız edilmesi konusunda o kadar hassas, birilerini rahatsız edeceğim diye o kadar korkar ve utanırım ki... Ama güzele bakmak sevaptır gerçekten. Başkalarını bilemem ama ben kendimden çok etrafıma iyi görünmek için çaba sarf ederim. Yani o da şuh biçimde değil tabi; yapıma uygun sade bir şekilde. Tarzımı en iyi ifade etmeye çalışırım ama birilerine hitabendir bu. Çünkü evde çıplak olmamla giyinik olmam arasında fark yoktur. Hava koşullarından dolayı giyinirim çünkü sadece. Yani giyimim çok salaştır ve çıplaklığım daha iyi sayılabilir. Yani "bana bakın" demek isteyip de, "niye bakıyorsun?" demek çok saçma. Bakarım, sana ne; "göze yasak mı var?". Asosyalsam, evden dışına çıkmam. Çıkarsam da "ben burdayım" dedirtmek istemiyorsam, en sıradan bir tarz giyinirim; en gri, en silik, en soluk... Çuval giysen de seksi mi oluyorsun; hadi ordan! Toplumun cinsiyetçi algısını pekiştiren, biraz da bizim kendimizi karantina altına almamızdan kaynaklanıyor. Cinsel anlamda ahlakçılığı, namusçuluk yaratır. Ne kadar cinsel olarak rahatsam, cinsel anlamda o kadar az rahatsız ediliyorum toplum içersinde. Tabi bu sadece benim bakış açım; herkesi yansıtmayabilir ve kimse de üzerine alınmasın. Yaşamsal tecrübelerimi paylaştım sadece. LGBTİ buluşmalarımızda LGBTİ'ler uğradıkları tacizlerden falan bahsediyorlar... Evet var ve olmaması gerekiyor ama kadınların başına gelenleri düşündüğümüzde... Madonna'nın da söylediği gibi toplumun en ötekileştirilen kesimi LGBTİ'ler olmasına rağmen, LGBTİ'ler haklarına kadınlardan kat be kat fazla çıkmaktadır ve Batı toplumlarında kadınlardan daha iyi konumdadırlar. Belki kağıt üzerinde muhafazakar toplumlarda kadın daha iyi durumda görünebilir ama uygulamada, kadınlar LGBTİ'lerden daha mağdurdurlar yüzdeye vurulduğu zaman. Bu neden böyledir? Çünkü kadınlar da erkek bakış açısına sahiptirler o kadar mağdur olmalarına rağmen. DirenEmeme durumu var elbette biliyorum ama direnMeme durumu da vardır. Yok mudur? Kadınların yanıldığı bir durum var; erkeklerin istediği gibi olunca, erkeklerin daha iyi davranacağını zannetmeleri. Oysa her halükarda özgürlük en doğru seçimdir. Kısaca şunu demek istiyorum; çırılçıplaklık bile tacizi-tecavüzü hak ettirmez ama "doğal yapımız"a sahip çıkmayıp, heteroseksist bakış açısına göre davranmamız çelişki yaratacağı için, yanlış anlaşılmamıza ve mağdur olmamıza zemin hazırlar. Yani yani, CİNSELLİĞE sahip çıkarak, heteroseksizmin bakış açısını kırabiliriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder