25 Ocak 2015 Pazar

İnsanlığı vurmak!

Vurulan kadın mıdır, özgürlük ve demokrasi midir, insanlık mıdır; hepsi de aynı kapıya çıkyor zaten.


Mısır'da özgürlük isteyen bir kadın, polisin saçmalarının kafasına ve vücuduna isabet etmesinden dakikalar sonra ölüyor. Bu kadın ne istiyor; sadece özgürlük. Kötü bir şey mi istiyor? Özgürlük zararlı bir şey midir? Özgürlüğün anlamını ve kıymetini bilmeyenler tarafından işlenen bir cinayettir bu. Güvenlik güçlerinin özgürlük isteyen birisini tehlikeli bulup öldürmesi diye bir şey olabilir mi? Bu kadın saldırmış mı birilerine; tehlike arzetmiş mi birilerinin can güvenliğine; HAYIR. Peki neden öldürülüyor; o kurşunların birilerini öldürme ihtimali neden göz önünde bulundurulmaz; zaten birilerini öldürüp göz dağı vermek için mi sıkılmıştır kurşunlar? Baskı için insanların ölmesi olağan bir şey midir? Neden yönetimi ele geçirenler, herkesi kendine benzetmeye çalışır? Yani ne geçiyor ele bu şekilde davranınca? Her şey daha mı güzel oluyor? Yoksa birileri, yani baskıcılar kin, kan ve nefretten mi besleniyor?

Özgürlük barış demektir ve kimse bu yüzden öldürülmeyi hak etmez ama baskı ne özgürlük, ne eşitlik, ne barış, ne demokrasi demektir, ne de iyi bir şeydir. Baskı öldürür. Baskı yaşatmaz. Baskı acı verir. Baskıcılar insan değiller midir; insanlıklarını yitirmiş robot mudurlar? Yani güvenlik güçleri falan hiç acı hissetmezler mi birilerini öldürürlerken? Emir alınca birilerini öldürmüş sayılmaz mı insan? Yani birisi bana, özgürlükçü biri olarak bana baskıcıları durdur dese, bu kesinlikle öldürmek şeklinde olmaz, olamaz. Durdurmanın bile insanca bir yöntemi vardır. Bir de özgürlükçüler beline silah kuşanıp da mı çıkmışlar sokaklara? Ama o özgür zihniyet var ya; baskıcılara göre atom bombasından bile tehlikeli gözükmektedir. Çünkü baskı altına alamayacaklarını bilmektedirler. Çünkü özgrülüğün tadını bilen bir insanı öldürsen bile baskı altına alamazsın. Onlar ölürken bile özgür ruhlarıyla yolculuğa çıkar.

Aslında özgürlük karşıtlarına söylenecek çok şey var ama ne söylesen boş olacağı için, özgürlük karşıtlarını kısaca mantık dışı bulduğumu söylemekle yetineyim. Fotoğraflar çok şey çağrıştırıyor insana. Facebook'ta doğada uçan kuş fotoğrafları yakaladım. Özgürlük işte böyle bir şey; uçmak gibi. Uçmak nasıl kuşun hayatı demekse, içinden geldiği gibi yaşamak da bir insanın hayatıdır; kuşların kanadını kırmak ne kadar haksızlıksa, başkalarına kendi hayatını dayatmak da aynı şeydir. Herkesin bir nefes alma şekli vardır, herkesin yapısına uygun bir yaşam tarzı vardır... Bir insan hangi akla hizmet en doğrusunu kendisinin bildiğine inanır ve bunu herkese dayatmaya çalışır? Hayatımızı yaşamak varken, ömrümüz yaşam mücadelesi vermekle geçiyor. Çok yazık!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder