2 Ocak 2015 Cuma

Görünür olmadan eşcinsel hakları diye bir şey olmaz

EŞCİNSELLİK HAKLARI MÜCADELESİ GÖRÜNÜRLÜK ÜZERİNDEN HAYATA GEÇİRİLMEDİKTEN SONRA HİÇBİR İŞE YARAMAZ

Eşcinsellere açılın dendiği zaman, sanki onlardan kötü bir şey isteniyormuş gibi tepki gösteriyorlar. Bunu dışarıya yansıtmasalar bile içlerindeki memnuniyetsizlik hissedilebiliyor. "Sana mı soracağım açılıp-açılmayacağımı" demek istediklerini biliyorum. Çünkü çok samimi olduklarım bunu sert bir şekilde dile getiriyor. Açılmak istememek ne demektir biliyor musunuz; homofobi demektir. Kişinin yani eşcinselin eşcinselliğe karşı olan karşıtlığı, kendisine olan homofobisidir. Açılmaktan dolayı kaygılarının haklı sebebi olanlar tabi ki de vardır ama gerçek sebebi bu mudur acaba eşcinellerin açılmak istememelerinin? Öyleyse amenna. Ama dediğim gibi açılmamak demek homofobi demek ve de heteroseksizmi onaylamak ve pekiştirmek demektir. Kendini kırpmak, heterosekseksüelliğin tek doğru olduğunu kabul etmek demektir.

Peki gizli kalarak gerçekten bilinmediğimizi mi düşünüyoruz? "Evet bunlar heteroseksüeldir" mi dediklerini zannediyorsunuz? Hiç mi şüphesi yoktur çevrenin eşcinselliğimize dair? Eşcinselliğimizi hadi belli bir yaşa kadar sakladık diyelim. Ya sonrası... Kaç yaşına gelmişiz ve ne evlenmişiz, ne heteroseksüel sevgilimiz var... Hep bir bahane, hep bir bahane heteroseksüelce yaşamamamızın sebebi olarak. Sanırım biz, bu şekilde bir eşcinsel yaşam istiyoruz. Çevremizle yüzleşmeyelim ve gerçekleştirebildiğimiz kadar gerçekleştirelim eşcinselliğimizi GİZLİ SAKLI da olsa. Nasıl bir gizlilik saklılıksa bu; içinde şüphelerin bulunduğu ama hiç kimsenin dile gelemediği. Afedersiniz ama ben bu tür eşcinselliği deve kuşlarının durumuna benzetiyorum. "Gizli eşcinsellik yaşıyoruz, bizi çevremiz bilmiyor" diyoruz ama aslında cinsel yönelim olarak damgalıyız. Arkamızdan konuşulmadığını mı zannediyorsunuz? "Oh oğlumuz ne kadar erkek, kızımız ne kadar kadın" mı deniyor memnuniyetle? Zaten toplumsal olarak heteroseksüelliğimizi gerçekleştirmediğimiz için bir şeyler denmiyor mu bize? E daha ne? Eşcinseller kendilerini daha gerçekçi görebilmeleri için, gösteri dünyasındaki eşcinsellere bir baksınlar. Sorsan hepsi erkektir; evlenmek isterler, çocuk yapmak isterler, sakal bırakırlar, takım elbise giyerler ama "heteroseksüel dükkan" kapanmıştır onlar için; hep bir gerekçeleri vardır; evlenilecek kız kalmamıştır veya karşılaşılmamıştır daha, zamanı gelmemiştir, günümüzde eski aşklar yoktur, vesaire, vesaire... Bütün eşcinseller bu bakımdan aynı konumdalar veya aynı konuma geleceklerdir belli bir yaştan sonra. Hiç olmadı heteroseksüel evlilik yaparak hayatlarının hatasını yapacaklardır.

Açılım olmadan, görünür olmadan eşcinsel hakları mücadelesi olmaz. Bu kafayla hiçbir yere varılamaz. Hadi diyelim ki eşcinsellere hakları yasal olarak Batı'daki gibi/kadar verildi. N'olacak? Eşcinseller eşcinselce yaşayacaklar mı? Haklarımız verildi diye görünür mü olacaklar? Aslında şu anki eşcinsel kafayla eşcinsel hakları mücadelesi bile olmaz. Neden mi? Çünkü haklarını kullanmaya niyeti olmayan bir eşcinsel ne kadar hak mücadelesi yapar ki? Ancak kendi camiası içinde sosyalleşmek amacıyla hak mücadelesi yapıyormuş izlenimi yaratır. Bu da gençlik dönemi geçene kadardır. Çünkü belli bir yaştan sonra hayatını garantilemiş oalcaktır, arayışları, hızlı dönemi bitmiş olacaktır. O saatten sonra da neyinedir eşcinsel hakları mücadelesi, hatta eşcinsel hakları! Buluşmalarımıza bırakın 40 yaş üzerini, 30 yaş üzeri bile kaç eşcinsel var gelen? Çünkü o yaşa kadar doğru veya yanlış bir şekilde yollarının rotasını belirlemiş oluyor eşcinseller; yani heteroseksüel yaşamı tercih ederek eşcinselliklerini gizli yaşamaya karar vermişlerdir büyük çoğunlukla. Bazıları da buna biseksüellik diyor ayrı mesele! Bunun başka bir açıklaması var mı; herhalde gençler kadar da orta yaşlı veya yaşlı eşcinseller de vardır değil mi; peki neredeler? Konuyu şuraya bağlayacağım. Gerçek anlamda eşcinsel haklarına bir inanış yok. Belki bir döneme ait bir heves, belki de hiçbir zaman ne eşcinselliğe, ne haklarına bir inanış var. Sözlerim belki ağır olmuş olabilir ama Türkiye'ye bu anlamda bir bakarsak her şey ortada değil mi? Diğer şehirlerdeki oluşumlara bakıyorum, küçümsediğim zannedilmesin, yakın çevrelerinden uzakta bir hobiymiş gibi eşcinsel aktivizmin içine giriliyor ve okul bitince, meslek ele alınınca sanki eşcinsel hakları kazanılmış veya bu işten emekli olmuşlar gibi çekiliyorlar. Bu, herkesin kendi derdinde olmasıyla alakalı. Herkes kendini düşünüyormuş gibi algılıyorum. Devir teslim diye bir şey var ama sanki teslim almışız veya teslim edecek birileri varmış gibi sorumsuzluk söz konusu bence. Neyi halledik de nereye gidiyoruz ki?

Bütün bunlara istinaden diyebilirim ki... EŞCİNSELLİK HAKLARI MÜCADELESİ GÖRÜNÜRLÜK ÜZERİNDEN HAYATA GEÇİRİLMEDİKTEN SONRA HİÇBİR İŞE YARAMAZ. O yüzden bütün faaliyetlerimiz görünürlük için yapılmalıdır. Çünkü eşcinsel hakları gizli bir şekilde ne kazanılır ne de bir işe yarar. Eşcinsel hakları mücadelesi bir hoby değildir; çatır çatır politika yapılarak açık bir şekilde savaş verilmesi gereken ve şu koşullarda ancak o şekilde kazanılması mümkün olan en temel doğal haktır. En temel doğal haktır dedim; heteroseksüellerin heteroseksüelliklerini gerçekleştirememe gibi bir durum söz konusu mu? Hem de heteroseksistçe gerçekleştiriyorlar. Bu bile, son cümlem yani, eşcinsel haklarının ne kadar çok çaba istediğinin bir göstergesidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder