6 Ocak 2015 Salı

"Bi' Aşk Var"daki Göksel ner'de?!


Bu bir albüm eleştirisinden çok, bende uyandırdığı duygudur diyerek yanlış anlaşılmamak adına işi sağlama alalım öncelikle. Dün Göksel'in "Sen Orda Yoksun" albümünü dinledikten sonra kısa bir değerlendirme yapmıştım bende uyandırdığı duygulara istinaden. Ama kar sebebiyle elektrikler kesilince, yazım da güme gitmişti bilgisayarda yazdığım için. İkinci defa dinleyerek tekrar duygularımı paylaşmak istiyorum. Ama öyle nitelikli bir müzik yazısı beklemeyin benden.
Açılış şarkısı "Sen Orda Yoksun", "Bi' Aşk Var" albümünün havasında senfonik olmuş.
"Gittiğinde", çıtayı biraz düşürüyor demeyelim de, "Bir Aşk Var" albümü öncesi dönemine döndürüyor albümü.
"Bi' Aşk Var" albümüne bir not düşersek... Bu albüm Göksel'in en iyi işi, en başarılı çalışmasıydı. Bir daha o albümün üzerine çıkabilir mi bilmiyorum. Her sanatçının hayatında bir zirve işi, devrimsel bir noktası vardır. "Bi' Aşk Var" da Göksel için öyle bir şeydi. Bayağı evrensel, bayağı Avrupai... Yani Türk Pop'unun üzerinde bir çalışmaydı.
"Isırgan" şarkısını sevdim. Tam Göksel şarkısı. Düzenleme de bildiğimiz Göksel tarzında. Kolay bir şarkı ama bazen bir şeyin güzel olması için zorlanmadan yapılması, doğal olması gerekir. Bu şarkı da öyle. Üzerinde fazla oynanmamış bir havası var. Belki  de melodik olmasından dolayı böyle bir duyguya kapıldım.
"Kelepçe" senfonik düzenlemesiyle altı çizilmeye çalışılmış bir şarkı. Vurgulu bir şarkı yani. Güzel şarkı ama... Düzenleme çok önemli, olması gereken de bu ama her zaman da şarkıların düzenlemeyle parlatılmaya çalışılması, o çalışmanın içinde bir şey olmadığını hissettiriyor. Yani iyi bir düzenleme sağlam bir melodinin üzerine yapılırsa çok daha anlamlı olmaz mı?
Çok şey mi bekliyorum, yoksa ilk etapta algılayamıyor muyum bilmiyorum, beklentilerimin altında çıkıyor Türkçe albümler. Şöyle bir şey de var... Sonuçta melodi hoş bir şeydir ve en alt düzeyden bir nota sıralaması bile bir süre sonra kendine alıştırabilir diye de düşünüyorum. "Açık Yara" şarkısı da melodisi iyi olan, düzenlemesi de diğer şarkılardan fark arz etmese de güzel dinlenebilir bir şarkı ama insan albüm dinlerken oflamak istemiyor, yeni bir şeyler keşfedip heyecanlanmak istiyor. Albüm denilen şey böyle bir şey değil midir?
Her yeni şarkı başladığında aynı şarkıyı dinliyormuş hissi oluşmaya başladı. "Bin Parça" da güzel bir şarkı ama Göksel'i ilk defa dinliyor olsak, "evet güzel şarkı" diyebiliriz ama "biz bu şarkıyı biliyorduk zaten" diyesi geliyor insanın. Albümün benden uyandırdığı hissi paylaşacaktım ama nedense "bizim" albümlerin elimde olmayarak hep kendini tekrar ettiğinden yakınıyorum bu tarz yazılarımda. Umarım sadece ben böyle hisseddiyor ve yanılıyorumdur.
"Aşk Kahrolsun" da "ha işte" diyorsun ritm biraz değiştiği için. İnsan gerçekten heyecan duymak için farklı bir şeyler istiyor. Bu şarkıda da öyle ahım-şahım bir farklılık yok ama diğer şarkılara göre ritmi yüksek en azından.
Hep diyorum, derdimizi sözlerden çok melodi anlatmalı. Anlatılmak istenen, melodilerle ifade edilerek dinleyicinin hayal gücüne bırakılmalı. Söze göre mi müzik yazılmalı, müziğe göre mi söz? Bence önce söze gerek kalmadan melodilerle konuşmalı iç sesimiz, sonra da onun üzerine söz yazılmalı. "Belki Adın..." diğer şarkıların kardeşi olsa da zamanla kalıcı olabilecek şarkılardan diye düşündüm dinlerken.
"Kolay mı" oynak havasına rağmen albümün en güzel şarkılarından biri. Her şeyde olduğu gibi müzikte de samimiyet gerekiyor. Hissedeceksin ve akışına bırakarak anlatacaksın derdini. Güzel bir şarkı, tıkır tıkır dinletiyor kendini.
Bazı şarkılar vardır, ilk saniyede sarar insanı. "Bu Sabah"ı duyar duymazı sevdim ama sonra benimki de nasıl bir ruh haliyse ikinci kıtaya gelmeden sıkıldım. Bu şarkıda da bir şey olmadığını anladım; üzgünüm. Türkçe albümlere negatif yaklaşmamın sebebi, sanırım kulağımın yabancı müziğe alışkın veya yatkın oluşundan; İndie Rock, Caz, Elektronik, Soul, Country... Yani bizimkilerin yaptıkları beni alıp götürmüyor çok derinlerden yakalayıp da.
"Denize Bıraksam" doğal şarkılardan, akışında şarkılardan... Yani iyi sayılır.
Göksel diyince çok heyecan duyuyoruz, bayağı bir şeyler bekliyoruz ama bilmiyorum ki... Olmuyor işte... Umarım yanlış anlaşılmamışımdır. Çünkü seviyorum aslında Göksel'i. Belki de sevdiğim için beklentim yüksek oluyor. Ama bende şöyle bir şey olur bazen. İlk dinlediğimde sevmediğim albümleri, şarkıları, sonradan sevebilirim. Belki de insanın o anki ruh hali belirleyici olabiliyor beğenisinde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder