29 Eylül 2014 Pazartesi

Mülteci transseksüeller


Dünyada herkesin hayata ve sorunlara bakış açısı çok farklı; bazıları için sorun olan şey, bazıları için sorun olarak görülmüyor bile. Mesela transseksüellik, transseksüeller için kimlikleri açısından hayatlarının bir numaralı sorunu haklı olarak cinsiyetçi heteroseksist toplumda ama heteroseksist toplum için transseksüeller lehine halledilmesi gereken bir sorun değil de, kurtulunması gereken baş belası gibi bir durum. O yüzden çoğunluk, kendilerine benzemeyenlerin yerine kendilerini koymaya hiç lüzum görmüyorlar. İnsanlığa dair vicdan gibi, acıma gibi duygular, farklılıklara karşı ne yazık ki devreye girmiyor.

Transseksüeller gibi farklılıkların sorunları sadece ayrımcılığa maruz kalmak da değil; yaşama hakları ellerinden tam anlamıyla alınma noktasında olduğu için ülkelerini terk etmek zorunda kalabiliyorlar, mülteci statüsünde insanca yaşamanın yollarına düşüyorlar. Mültecilik hiç kolay değil; hele benim gibi yerleşik düzene alışmış kolaycılar için ölüm gibi bir şey ama insan zorda kalınca yollara düşebiliyor demek ki. Sadece yollara düşmek olsa o da iyi.  Nasıl bir yaşam bekliyor acaba onları?

Bir kere en başta hep ötekisin, hep sığınmacısın ve en zor işleri yapmak zorundasın, şansın yaver gitmezse sosyo-ekonomik olarak hep geriden gitmek zorundasın, ne bileyim yama gibi durabilirsin veya çok güçlü bir adaptasyonun yoksa sen kendini hep dışarıda hissedebilirsin. Yeniden bir yaşam kurmak, yeni bir dil ve yeni bir yaşam tarzı o kadar kolay olmasa gerek.

Belki özlenilen şeyler özgürlük gibi hasret kaldığımız şeylerse, hem zorluklar umrumuzda olmayabilir, hem de yeniden doğmuş gibi kolayca uyum sağlayabiliriz yeni bir hayata. Ama bazıları çaba sarf etmeden özgür ve de güzel bir şekilde yaşayıp, bazıları bunun için çok çaba sarf ediyorsa, özgürlük için her şeye değmesine rağmen bir adaletsizlik söz konusu. Tamam özgürlüğü ellerinden alınanlar özgürlük için mücadele etsinler, etmeleri de gerekiyor ama keyfi yerinde olanlar da özgürlük karşıtlığı için mücadele etmeli. Bilerek özgürlük karşıtı olanlar var, bir de keyfini bozmak istemeyen duyarsızlar var. Bu tarz insanlara karşı da mücadele verilmesi gerekiyor.

Transseksüeller seks işçiliği yapmak zorunda bırakılıyorlar. İsteyen bedenini istediği şekilde kullanabilir de ama seksi işçiliğini transseksüellerin kendi istekleriyle yaptıklarını düşünmek vicdansızlıktır. Siz transseksüelleri normal kabul edin, bakalım seks işçiliği mi yapacaklar, çalışacaklar mı? Ki seks işçiliği yapsalar da kimsenin kimseyi dışlamaya hakkı olamaz; seks denilen bir şey varsa, işçiliği neden olmasın. Transseksüellere küçücük bir iş ortamı verilse, belki bunun mutluluğuyla bile kendilerini toplumun bir parçası sayacaklar ve hayata karşı daha umutlu olacaklar, güçlüklere karşı daha sabırlı olacaklar, daha pozitif bakacaklar hayata...

Ben işçiliğin ne demek olduğunu çok iyi bilirim. Eşcinsel olarak çalışmanın da, eşcinsel olarak işsiz kalmanın da... İnsan hiç yapısına uymayan işleri bile yapmak zorunda kalabiliyor. Yapısına uygun değil derken, bünyesinin kaldıramayacağı demek istiyorum. 5 saat çalışıp bir hafta hasta olup yatmak gibi. Kalkmış birileri de, transseksüelleri seks işçiliğiyle etiketliyor. İnsanın orgazm dışında, zevki dışında sürekli seks yapması... Her yapıya ne kadar uygun olabilir ki... Belki de insanlarımızın en büyük sorunu bu; laf olsun şeklinde düşünmek ve konuşmak.

Mültecilik çok kötü bir şey. Kimsenin başına gelmesini istemem. İnsanlar başka ülkelere göç edebilmeli ama mecburiyetten değil kendi istekleriyle. Heteroseksüeller veya trans olmayan cinsiyetler, cinsel kimlikleri yüzünden göç etmek zorunda kalmıyorlar. Genel anlamda heteroseksüellerin ne kadar umrunda bu durum? İnsanlık dışı duyarsızca davranışlar demek ki sadece iktidarların politikalarının sonucu değil. Göz yumulduğuna göre herkesin duyarsızlığının bir sonucu. Acaba göz yumanlara göre transseksüellerin gitmeleri mi gerekiyor gözlerinin görmeyeceği kadar uzaklara?

Başta da dediğim gibi herkesin hayata ve sorunlara bakış açısı farklı. O yüzden mülteci bir trans da ayrımcılığa maruz kalıp öteki olmanın ne demek olduğunu bilenler dışında kimsenin umrunda olmayabilir. Günlük rutin işler bile bir transın hayat mücadelesinden çok önemli olabiliyor. İnsanlıktan bahsetmiştik değil mi? Peki sizce ne yapabilir trans bir mülteci idamesini sağlayabilmek için? Seks işçiliği? Onları, bakışların bile sokağa çıkmasına engel teşkil edebileceğini hiç düşündünüz mü? Sanki suçluymuşsun, vebalıymışsın gibi bakışların hep üzerinde olması, hatta işin taciz boyutu, şiddet boyutu...

İnsanlar birbirlerine karşı faydacı, faydalı olabiliyorlar ama eşcinsellere ve transseksüellere karşı değill; evleri olmayabiliyor, işleri olmayabiliyor, aileleri zaten yok gibi bir şey, toplum zaten hedef almış onları... Buna rağmen kimseye zarar vermeden yaşam mücadelesi veriyorlar ama buna rağmen de insanlar onları yani eşcinsel ve transseksüelleri, yardım etmeyi bir tarafa bırakın rahat bırakmıyorlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder