11 Ağustos 2014 Pazartesi

First Lady'ine bak, demokrasini anla


Kimse türban için dini bir örtü ve özgürlük karşıtlığıyla alakası yok diye iddiada bulunmasın. Son Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra Cumhurbaşkanı eşlerinin kılık kıyafetlerine bakarsanız, ne kadar yaşam tarzları, hayat bakış açıları ve özgürlük anlayışlarıyla paralel olduğunu görürsünüz. Diyebilirim ki türban da, iktidarın ideolojisine paralel bir semboldür. Sadece din amacıyla baş örtülseydi, o zaman bütün Müslümanlar başlarını kapatırdı. Gerçi başını örtenler ve en başta örtülmesini isteyen erkekler ideolojilerine uygun olarak örtmeyenlere tam bir Müslüman gözüyle bakmıyorlar ayrı mesele.

91 yıllık Cumhuriyet sürecindeki Först Leydi denilen Cumhurbaşkanı eşlerine tek tek bakarsanız, dönem dönem demokrasi tarihimizi görebilirsiniz. İşin tuhafı, heteroseksist iktidarların demokrasi anlayışlarını eşlerinin kılık kıyafetleriyle sembolize etmeleri. Kıyafetlerle sembolik anlamda niye kendileri ileri-geri yapmıyorlar da eşlerini öne sürüyorlar ideolojilerini temsilen acaba? Yani zihniyetiniz ne ise ona göre giyinin. Tabi lafım zihniyetiyle paralel giyinen Cumhurbaşkanlarına değil, zihniyetine ters düşecek şekilde giyinen Cumhurbaşkanlarına. Herhalde gerici olarak lanse edilmeyi yakıştıramıyorlar kendilerine veya demokrasi kılığıyla göz boyamak istiyorlar ki, demokrasi anlayışlarını eşlerine temsil ettiriyorlar.

Cumhurbaşkanı eşlerinin fotoğraflardaki kıyafetleri ve yaşama dair verdikleri pozlar gerçekten çok şey anlatıyor. Orta halli muhafazakarlık var, liberallik var, Cumhuriyetçilik var, daha benim göremediğim başka şeyler de vardır ama son dönemlerde dindarlık var. İktidar politikaları heteroseksizmin kadın üzerinden yürüttüğü ideolojik bir varoluş mücadelesi mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder