3 Temmuz 2014 Perşembe

Eşcinsellere, transseksüellere çıkış yolu bırakılmıyor


Bir trans daha hayattan vazgeçmek zorunda kaldı ailesinin baskısı yüzünden. Öl dediler, o da öldü. Ölmeyebilirdi ama başka seçenek bırakılmadı sanırım. Ayrıca herkesin farklı bir direnme gücü vardır heteroseksizme karşı. O da direnemedi büyük ihtimalle. Direnseydi nasıl bir sonuç çıkardı onu da bilmiyorum. Çünkü bir insan ailesi tarafından şiddete maruz kalıyorsa, ailesi onun kendisini öldürmesini istiyorsa, yapılacak şeyler sınırlıdır. Arkalarında Devlet de yok ki LGBTİ'lerin. Devlet koruyor mu LGBTİ'leri şiddete karşı? Devlet heteroseksist değil mi zaten?

Heteroseksizm denilen şey önce bireyleri kendine benzetmeye çalışıyor, benzetemeyince şiddete başvuruyor, gene benzetemeyince bireylerin kendilerini yok etmelerini istiyor veya sistem kendisi yok ediyor vahşi bir şekilde. Bireyler bir şekilde sindiriliyorlar, yok olmak zorunda kalıyorlar, yok ediliyorlar. Sonra heteroseksizm kendini aklama yoluna başvuruyor "suçlu farklılıklardır" diye. Bazı aileler ölen LGBTİ bireylere sahip bile çıkmıyor, bazı aileler de suçu LGBTİ'liğe yüklüyor. Yani her şekilde nefret söz konusu LGBTİ'lere karşı. Son olaydaki gibi trans çocuklarına "öl" diyen aile, şimdi çocuklarının ölümüne sevginin sebep olduğunu söylüyorlar, sevgiyi de öldürmek için sevginin peşine düşüyorlar, sevgiyi tehdit ediyorlar. İnsan düşünüyor da, sevgiye bile düşman olan bir sisteme karşı LGBTİ bireyler gerçekten ne yapabilirler? Yani heteroseksizme karşı ne kadar iyi niyetli yaklaşırsan yaklaş, yapabileceğin hiçbir şey yok gibi.

Bir soru sormak istiyorum; eğer aileler  bütün farklılıklarına rağmen çocuklarına sevgiyle yaklaşsalar, çocuklar hayattan vazgeçerler mi; koskoca bir hayır. O zaman çok rahat bir şekilde LGBTİ intiharlarının toplumsal bir cinayet olduğunun altını tekrar kalın çizgiyle çizebiliriz. Toplum koruyor mu LGBTİ'leri; hayır. Yasalar koruyor mu; hayır. Devlet koruyor mu; hayır. Polis koruyor mu; hayır. Adalet koruyor mu; hayır. Aileler koruyor mu; hayır. LGBTİ'ler nefrete karşı ne yapacaklar o zaman? Ya nefret ve etkilerine maruz kalacaklar sürekli, ya da çekip gidecekler. Heteroseksizm de zaten öyle diyor; ya bize benzeyeceksiniz, ya çekip gideceksiniz. Yoksa biz yapacağımızı biliriz; yaşatmayız sizi. Öyle de oluyor zaten.

Beni hiçbir şey hayattan vazgeçiremez ama heteroseksist dünyaya bakıyorum da, hayattan vazgeçen arkadaşları da anlıyorum. Çünkü bir tarafta doğalarına uygun yaşamak isteyip de öldürülen insanlar var, bir tarafta da hiçbir şey olmamış gibi yaşayıp giden, hatta kendilerine benzemeyenlerin ölmelerine derin bir oh çeken bir dünya var. Bir şey anlatmanın mümkün olmadığı o duyarsız dünyayı anlamak mümkün mü?

Son bir şey söylemek istiyorum. Devlet bireyleri arasında cinsiyet ayrımcılığı yapmasa, LGBTİ'ler intihar etmez. Evet, içinde yaşadığımız Devlet ayrımcı ne yazık ki. Yasalarca LGBTİ'ler korunmuyorsa, o devlet ayrımcıdır. Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan'ın ağzından LGBTİ'lerin güvenliğine dair bir söz duyabiliyor muyuz? Akıllara ziyan bir şekilde her vatandaşını eşit olarak görmeyen bir iktidar var şu anda. İnsan haklarının gözardı edildiği bir politika yapılıyor ülkemizde adına demokrasi dedikleri. Yeni adaylar da bir dünya meselesi olarak görmüyor LGBTİ'lere karşı olan nefreti. Bir devlet bazı kesimleri yok sayıyorsa, hayattan vazgeçenlerin, vazgeçirilenlerin sorumlusu devlettir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder