15 Haziran 2014 Pazar

Üç yaprak kağıt havludan kefene bile ihtiyacı yoktu giderken

Hayat devam ediyor; hep tatlı tarafına sabitlenip, acı tarafına uzaktan sadece "vah" dediğimiz, başımıza gelince canımızı çok acıtan kabul edemediğimiz tarafıyla... En çok da sevdiklerimizi, bize ait bir şeyleri kaybedince canımız çok yanıyor ve ancak o zaman hayatın gerçekleriyle, her iki yönüyle yüzleşiyoruz. Canımızın çok yanmasının sebebi, doğanın dengesine duyarsız olduğumuz için aslında. Yoksa hayatın dengesi varoluş ve yokoluş üzerine kurulu ama biz göremiyoruz veya görmek istemiyoruz gerçek dengeyi bencilliğimiz yüzünden, insan olmanın gerekliliklerini yerine getiremediğimizden. Hatta duyarsızlığımız yüzünden kayıpları onaylıyoruz, kayıplara sebep bile olabiliyoruz. Acılar kendi başımıza gelmediği sürece umrumuzda olmayabiliyor. Oysa hayata sağlıklı bir gözle bakmayı becerebilsek, hayatın gerçeklerine kendimizi alıştırıp hem duyarlı olmayı öğrenebilir, hem de acılara karşı daha dirayetli olabiliriz. Böylece başkalarının acılarına da ortak olarak acıları daha hafif atlatabiliriz; oysa biz başkalarına acılarına duyarsız oluyoruz, başkaları da bizim acımıza ve acılar da şok edici ve katlanılmaz oluyor.

Sadece insan türünün değil tüm doğanın acılarına karşı duyarlı olsak, belki hayat çok daha katlanılabilir olacak. Bugün kedi yavrularından biri 10. gününde hayatını kaybetti. Anneanne kedi kızının yavrularını da sahiplendi, emzirdi onları ama sanırım yavru sayısı kendininkilerle birlikte 5 olunca, kendi yavrularından birine tam yetemedi. Hayat da, anneanne kedi diğer kalan yavruları emzirmeye de devam ediyor; bazılarına hiçbir etki yapmadan, bazılarına derin acılar bırakarak. Tekrar evimi kedilere açtıktan sonra acıyı hissetmeye başlasam da, sorumluluk ve insanlığıma kavuştum, doğaya karıştım yapay dünyadan bir nebze olsun kendimi sıyırarak. Beton duvarlar arasında da insan ne kadar doğaya karışabilir, doğal olabilir tartışılır. Ölen yavru kediye, onu 3 yaprak kağıt havluya sararak veda ettim. Hayatı insanca, doğaya uygun yaşayabildiğimiz sürece kar; ondan ötesi hikaye bile değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder