15 Şubat 2014 Cumartesi

Sosyal medya yasaları eşcinselleri de kapsıyor


Bazı olaylar, keşifler bir çağın kapanıp, bir çağın açılmasına sebep olur ve o şeyle anılır o çağ. Önceki keşifler vesile olmuştur yeni şeylerin keşfedilmesine, en son gelinen nokta da en üst seviyedir. Bazen düşünürüm "Geldiğimiz noktadan daha üst seviye olabilir mi?" diye. Bilimden, tekonolojiden bahsediyorum. Mesela yıllar önce internet kimin aklına gelirdi ve bundan daha gelişmiş bir şey olabilir mi? Gerçi bazıları hala internetten uzak durmayı marifetmiş gibi anlatıyor ayrı mesele. Ben hayatımda internetten daha iyi bir şey düşünemiyorum. Yapımla o kadar örtüşüyor ki... İnternet olmasaydı, hayatımı yaşamamış gibi hissederdim. Şu anda da internetsiz bir hayat düşünemiyorum. Gerçekten dünyadan bu kadar hızlı ve özgür bir şekilde haberdar olmamızı sağlayan başka da bir şey yok. Tabi bu dediklerim iletişimin önemini kavrayanlar için geçerli.

Varmak istediğim noktaya gelirsek... 21. yüzyılda dahi heteroseksist bir dünyada yaşıyoruz. Farklılıklar tanınmıyor, kabul edilmiyor, insanlar tam anlamıyla, hatta bazı bölgelerde hiç özgür değiller ve herkesi düşünmeyen ve kapsamayan egemen güçlerin yasaları çerçevesinde idareten yaşıyorlar işte. İnternet de yasakçıları tehdit eden en büyük tehlike. Çünkü bu güçlü iletişim sayesinde baskıcı güçler çaresiz kalıyorlar. Çünkü insanlar hayatın dikte edildiği şekilde olmadığını, daha iyisinin, daha iyi hayatların, özgürlüklerin ve haklarının olduğunu öğreniyorlar internet sayesinde. Baskıcı güçleri en çok rahatsız eden de internet sayesinde insanların birbirleriyle iletişim kurabilmeleri, örgütlenebilmeleri, haksızlıklara karşı kendilerini ifade edebilmeleri. İnternet özgüven de kazandırdı insanlara. Çünkü denilenlere kulak kabartacak, destek verecek kalabakların olduğu biliniyor artık. Eskiden iletişimsiz dünyada insan kendini yalnız hissedebiliyordu bütün dünyaya kapalı kaldığı için. Şimdi astral kalabalıklar içersinde yaşıyoruz, hem de en samimisinden. En yakınımızdaki çıkarcı tanıdığımızdan daha güven verici aynı kafadan, bize benzeyen, bizim gibi uzaktaki insanlar.

Şu anda toplumların, ülkelerin yasaları var insanların özgürlüklerini kapsamayan ama bir gün onların esamesinin bile okunmayacağına inanıyorum. Çünkü yaşadığım coğrafyanın, kültürün yasası benim yaşamıma denk gelmediği gibi, bir de beni suçlu buluyorsa, o yasa benim yasam olamaz. O ancak baskıcı zihniyetlerin çıkarı doğrultusunda insanları kontrol etme mekanizmasının bir parçası olabilir. Şimdi bir eşcinsel olarak beni tanımayan bir yasayı ben nasıl kabul edebilirim? Tamam, hayatım sadece cinsel yönelimimden ibaret değil ama ben cinsel kimliğimden dolayı tehdit ve hedef halindeysem, ve bu benim en önemli ötekileştirilme sebebimse, şu anda benim için eşcinselliğimden daha önemli bir şey olamaz. Çünkü eşcinselliğim benim varlık veya yokluk sebebim homofobik bir toplumda. Ve bir ülkenin yasası tüm vatandaşlarını kapsamıyorsa, o yasa demokratik bir yasa olamaz ve benim için hükmü yoktur. Ancak insiyatifini insanlıktan yana kullanan insanlarla karşılaşırsak, yaşama şansımız öyle yaver gidebilir. Oysa bir insanın her ne olursa olsun, herkes kadar doğuştan gelen bir yaşama hakkı vardır ve iktidarlar, hükümetler de o yaşama hakkı ve güvenliğini sağlamak zorundadır. Hükümetlerin ilk görevi bu olmalıdır. Bir insanın eşit yaşama hakkını tanımak, onun güvenliğini sağlamak ve yasal olarak da bunu tescil etmek zorundadır. Nerde benim kimliğim öyleyse? Ben heteroseksüel değilim. Ben eşcinselim. Heteroseksüel yasalar da benim yapıma uygun yaşama güvenliğimi ve güvencemi sağlamıyor. Nüfus cüzdanımda ne yazıyor, sadece biyolojik cinsiyetimi ama ben biyolojik olarak değil yönelim olarak ayrımcılığa maruz kalıyorum, şiddet görüyorum, cinayete kurban gidiyorum. Peki bu gerçeği göremeyen, görmek istemeyen bir iktidar ve yasası olabilir mi? Olamaz!

Evet, internetle birlikte yeni bir çağa girdik 2000'li yıllarda. Sosyal medya belirliyor artık gündemimizi. Facebook, Twitter... Hükümetlerin yasaları tanımıyor bizleri, cinsel kimliklerimizi falan ama sosyal medya tanıyor. Facebook 50'ye yakın seçenek sunmuş cinsel kimlik hanesinde. Oysa "biz" daha ikinci cins olarak kadınlara bile hak ettiği değeri veremiyoruz. Şimdi bizimkilere 50 tane cinsel kimlikten bahsetsen, öncelikle kafaları bile basmaz. Çünkü okumayan, araştırmayan, öğrenmeyen kişiler geleneksel aile eğitimi dışındaki bilgilere yabancı kalırlar, duysalar bile kulak arkası ederler. Çünkü toplumda bir getirisi yoktur gerçek de olsa o farklı şeyin. Sen toplumsal değilsen, toplumsal olmalısın varolabilmek için! O yüzden farklılıklar yanlıştır onlara göre. Zorlamazlar zihinlerini, anlamaya çalışmazlar kendilerine benzemeyenleri ama insanlıktan bahsedildiği zaman en insan onlardır. Dayanakları da hazırdır; Din, Tanrı, kutsal değerler, toplumsal yapı, gelenekler-görenekler, örfler-adetler, vesaire.

Cinsel kimliklere göz atmak isterseniz buyrun;

Cinsiyetsiz, Androjin, Androjinus, Bigender (Çift cinsiyet kimliğini barındıran), Cis, Cis Erkek(male), Cis Dişi, Cis Erkek (man), Cis Kadın, Cisgender, Cisgender Dişi, Cisgender Erkek (man), Cisgender Erkek (male), Cisgender Kadın, FTM (kadından erkeğe geçiş yapmış), Kadından Erkeğe, Akışkan Cinsiyet, Uyumsuz Cinsiyet, Cinsiyetini Sorgulayan, Değişken Cinsiyet, Genderqueer, Interseks, Erkekten Kadın, MTF (erkekten kadına geçiş yapmış), İkili Olmayan, Hiçbiri, Neutrosis, Diğer, Pangender, Trans, Trans*, Trans* Dişi, Trans* Erkek (male), Trans* Erkek (man),Trans* Birey, Trans* Kadın, Trans Birey, Trans Dişi, Trans Erkek (male), Trans Erkek, Trans Kadın, Transgender, Transgender Dişi, Transgender Erkek (male), Transgender Erkek (man), Transgender Birey, Transgender Kadın, Transfeminen, Transmaskülen, Transseksüel, Transseksüel Dişi, Transseksüel Erkek (male), Transseksüel Erkek (man), Transseksüel Birey, Transseksüel Kadın, Two Spirit, ve Boş Bırakın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder