1 Ocak 2014 Çarşamba

Orgazmını yeni yıla girerken geriye sayarak yaşayanlar

Yeni yıla nasıl girersen, yılı öyle geçirirmişsin!

Bir yılbaşı gecesinin daha ertesindeyiz.Yılbaşı kutlaması karşıtlarına verdiğim ateşli tepkiden deliler gibi yılbaşı kutlaması yaptığım da çıkartılmasın. Neredeyse yılbaşı gecelerimin tamamı tek başıma ve diğer gecelerimle benzer şekilde geçmiştir. Benim yılbaşı gecesi kutlama savunum, karşıtların saçma karşıtlığına. Herkesin, içinden nasıl geçiyorsa gecesini öyle geçirme hakkı vardır. Belki de stres atmanın fırsatlarından biridir yılbaşı geceleri ertesi gün de tatil olacağı için. Ama bazıları yeni bir yıla girdiğimiz için o geceyi özelleştirme çabası içersine giriyor. Oysa bir gecenn diğer geceden ne farkı olabilir ki. Yılı, özellikle kendi yılını nereden başlatırsan oradan başlar. Ama şöyle bir durum da söz konusudur bazılarımızda. Kötü bir yıl geçirmişizdir hatalarımız yüzünden veya bizim dışımızda gelişen olaylar yüzünden ve yılbaşı gecesiyle kötü geçen yılı sıfırlamaya çalışırız sanki ertesi gün biz başka biz olacak, dünya başka dönecek, hayat da başka geçecekmiş gibi. Oysa yılbaşı gecesinin posasıyla başlarız ertesi güne. Daha ilk günden miskinleşmişizdir ve aynı kendimiz gibi devam eder yıl. Ben bu yılbaşı gecesini, gene her sene olduğu gibi bir gün önce nasıl geçirdiysem gecemi, aynı şekilde geçirdim. Çünkü benim için her gün bir bitiş ve başlangıçtır. Yapmak istediklerimi, yapabildiğim kadar aynı gün içersinde yapar ve ertesi güne bırakmamaya çalışırım. Çünkü hayat bir kesit değil, hayattan kendimiz için bir kesit çıkartmış olabiliriz ancak. Ben ise kesit çıkartmadan eklemeli bir şekilde yaşarım hayatı. Bir süreçtir yaşam. Yani durmaz. Bir şeyleri ertelemenin, yeni başlangıçlara bırakmanın bir anlamı yoktur. O bir kaçıştır sadece istemediğin taraflarından. Benim gibi düşünen ve yaşayanlara, hayatlarını yaşamıyorlar gözüyle bakarlar. Kendileri zil zurna eğlenmişler, kendilerinden geçmişlerdir ya, hayat odur onlar için. O şekilde yaşamayanlar da hayat konusunda beceriksizdirler. Senin hayat anlayışın o olabilir ama o hayat anlayışı herkesi tatmin ve mutlu edecek diye bir şey olamaz. Senin hayatın o şekilde dolu ve anlamlıdır, benimki de kendimce. O yüzden bu tür yaşam tarzlarının beni dışlaması, yalnızlık hissi yaratmaz bende. Aksine istemediğim bir şeye zorlanmadığım için, kendimi birilerine anlatma zahmetine girmemenin bir hafifliği olur üzerimde. Yani hayatım küçücük de olsa sekteye uğramamış olur bu sayede. Bu anlattıklarım benim eğlenmediğim anlamına gelmez ama herkesin bir deşarj olma şekli vardır. Benim deşarj olmam geleneksel rutin şekilde değil olmuyor ne yazık ki.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder