9 Ocak 2014 Perşembe

Bu ülkede transseksüel denilince insanların aklına ne geliyor?


Öncelikle bu konudaki cahilliği bir açıklığa kavuşturalım. Transseksüel ne demektir o bile bilinmiyor. Bu ülkede bir eşcinseller vardır, bir de travestiler. Travesti diyince de kadın kılığına girmiş erkekler gelir akla. Bu travestiler de seks işçiliği yaparlar. Düşünmezler hiç "Neden travesti olmuşlar, neden seks işçisi?" diye.

Sahi transseksüeller ne düşünüyorlar bu konuda? Tamam onlara hak veriyorum yüzde yüz; Trans kimlikleri sebebiyle işsiz kalıyorlar ve seks işçiliği neredeyse tek seçenekleri oluyor. Pardon es geçmişim. Bu ülkede transseksüel denilince de sadece kadın transseksüeller akla geliyor ve ben de bu algı üzerinden irdeleyeceğim konuyu.

Transseksüellere bakıyorum da, kadından daha kadınlar. Yani çok bakımlılar. Bu kötü bir şey değil, yanlış anlaşılmasın. Burada transseksüellerin hayallerini merak ediyorum. Tabi öncelikle içinde yaşadığımız toplumsal yapıya bakmak gerekiyor. Ne kadar kırsalsak, bir o kadar da Yeşilçam filmlerindeki gibi üst sınıftan hayallerde yaşıyoruz ki, transseksüellerin hayalleri de marjinal olacaktır dolayısıyla. Marjinal derken aslında uçlarda yaşayan demek istemiyorum, toplumun yaşam biçimini zorlayan demek istiyorum.

Bugün okuduğum bir haberdeki gibi (tabi öyle düşünmeyenler de var ve onlar üzerlerine alınmasın, pardon bir parantez daha açmak istiyorum; Transseksüeller o kadar transfobiye rağmen LGBTİ camiası içindeki söylemlere çok alınıyorlar. Mesela transseksüel denmesinden hoşlanmıyorlar bile. Onlar kadınlar çünkü. İtiraz eden yok da, kabul edilinceye kadar ne olduğumuzun bilinmesi gerekmez mi? Tamam ruhen kadınsınız ama bu topluma transseksüelliği kabul ettirmek gerekiyor haklarımız için ve bunun için de kendimizden kaçmamamız gerekiyor. Tamam biliyorum, doğuştan fiziksel olarak da kadın doğmak isterdiniz ama trans olduğunuzu dile getirmenin o kadar da bir sakıncası olmamalı  transfobik bir dünyada. Bunu söylerken aşağılamak için söylemiyoruz ki), ne diyordum,

bugün okuduğum bir haberdeki gibi transseksüellerimizin hayalleri güzel bir kadın olmak, arkasından şarkıcı veya model olmak, sonra da sevgili veya koca yapmak. Bütün dünya bu üçgenin etrafında dönüyor; Cinsiyet değişikliği, popüler bir kimlik ve sevgili. Bu mudur transseksüellik? Bana bu durum, transseksüellerin dışlanmasından çok, kapitalist sisteme uygun statüsel bir varoluş gibime geliyor. Hiç işçi transseksüel yok. Transseksüellere iş verilmiyor da, acaba verilse işçi mi olurlardı, yoksa şarkıcı veya model mi olmak isterlerdi? Bu durumu eleştirdiğim de zannedilmesin. Yani herkes ister artist olmak ama biraz daha ayaklarımızı yere sağlam basarsak, haklarımıza da daha kolay kavuşabiliriz gibime geliyor.

Bu konuda trans erkekler daha gerçekçi diyeceğim ama onlar da heteroseksist toplumun algısına göre erkeklik yapıyorlar; Erkek dediğin artist olmaz. Çalışır, çabalar, evini-ailesini geçindirir. Demek istediğim, heteroseksizm LGBTİ dünyasını da kendine göre şekillendirmesini beceriyor.

Yalnız şunun da farkındayım. Heteroseksizmin LGBTİ'lerin gerçekleri yaşamasını engellediği için, onlar da farklı bir perdeden hayaller aleminde yaşama şanslarını deniyorlar. Ama önyargıları yıkıp kabul edilmek için, iş LGBTİ'lere düşüyor.

Transseksüel denilince benim aklıma bu anlattıklarım gelmiyor ama gözardı edemeyeceğimiz böyle bir transseksüellik de var. Biliyorum gene yanlış anlaşılacağım, transfobik bulunacağım transseksüeller tarafından ama öyle değilim ve bir art niyetim yok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder