30 Kasım 2013 Cumartesi

Fenerbahçe'nin Fe Garay'lı muhteşem dönüşü


Galatasaray seyircisi olay çıkarmak için otomatiğe bağlanmış gibiydi

Türkiye Kadınlar Voleybol Ligi'nde Galatasaray - Fenerbahçe derbisi vardı. Galatasaray taraftarının küfürlü tezahüratı durmayınca maç hakemler tarafından bir ara tatil edildi. Çünkü seyircileri ne Galataraylı Neriman susturabildi, ne de Voleybol Şube Sorumlusu Orkun Darnel. Bir süre sonra maça devam edildi ama Galatasaray'ın taraftarı tutumunu değiştirmedi ve Fenerbahçe, maçı 3 - 0 almasına 2 sayı kala maç tamamen tatil edildi. Fenerbahçe 3. sette fark atmıştı ve 2 sayı daha sabredemez miydi hakemler bilmiyorum.

Fenerbahçe'nin voleybola yatırımından ve diğer takımların da bu yarıştan geri kalmamak için aynı yatırımı yapmalarından dolayı ligimiz dünyanın en iyi ligi haline geldi ki takımlarımızın Avrupa ve dünya şampiyonlukları, dünya yıldızlarının ligimizi tercih etmeleri bunun en güzel göstergesi. Fenerbahçe emeklerinin karşılığını şampiyonluklarla taçlandırmıştı ama geçen yıl sakatlıkların yakasını bir türlü bırakmamasından dolayı durağan bir döneme girmişti. Bu yıl nokta transferlerle, kurulduğu yıldan beri en güçlü takımı oluşturdu ve bugünkü derbi maçıyla da eski günlere döndüğünü gösterdi.

Dünyanın hiçbir takımına aynı anda dünyanın en iyi 4 numarası nasip olmaz diye düşünüyorum. Kim ve Fe Garay. Bu yıl transfer edilen Alisha Glass, Aneta Havlickova ve Christina Bauer de mevkilerinin ve ülkelerinin en iyileri. Fenerbahçe yıllarca yabancı pasör çaprazından mahrum oynadı ve her mevkide oynayabilen 4 numaralarla idare etti. Havlickova güçlü oyunuyla çok isabetli bir transfer olmuş. Ayşe Gökçen 1 yıllık sakatlık döneminden sonra muhteşem dönüş yapmış aynı takımı gibi. Bu maçta bir takımın üretebileceği kadar blok sayısı üretti. Sadece Gökçen değil, bütün oyuncular kendine gelmiş. Eda eski günlerdeki gibi oynuyor, Kim yüzdesini yukarılara çekmiş tekrar. Ve Fernanda Garay... Sanki takımın % 50'si gibi. Servisler, manşetler, defans... muhteşem. Gerçekten böyle bir 4 numaraya sahip olmak çok büyük bir şans bir takım için. Fenerbahçe'nin bu yıl White kartla falan Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde oynatılmaması sadece FB için değil, Avrupa Ligi için de çok büyük bir kayıp. Şu anda ligimizde değil dünyada bile FB'yi yenebilecek bir takım olduğunu sanmıyorum.

Maçın sonucunu, FB net olarak 2 sayı eksikle 3-0 almasına rağmen Federasyon belirleyecekmiş. Yeniden oynanmasının söz konusu bile olmayacağına inanıyorum. Gerçi şu anki FB, GS ile bin defa maç yapsa, binini de kazanır.

Son olarak seyircilere değinmek gerekirse, sanki maç izlemeye değil de olay çıkarmaya gelmiş gibiydiler. Maç duruyor, maç devam ediyor, maç tatil ediliyor, onlar aynı küfürlü tezahüratlarına devam ediyor, sahaya yabancı cisim atıyorlar, koltukları kırıyorlar... Sanki olay çıkarmak için otomatiğe bağlanmış gibiydiler. Amaçlarına da ulaştılar zaten. Nasıl taraftarlık, nasıl takım sevigisiyse, kulüplerine verdikleri zarar umurlarında bile değil. Ben böyle kişilerin  taraftar olduğuna bile inanmıyorum. İçlerindeki kötülüğe sporu, takımları alet ediyorlar. İnsan salona girince bir dakika da mı susup da maç izlemez bağırmaktan başka. Eğer taraftarlık buysa, olmaz olsun. Benim kulubüm olsa böyle bir taraftar istemem.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder