19 Ekim 2013 Cumartesi

Eşcinseller zorda kalmadıkları sürece homofobi karşıtı olmuyorlar


Gerçekten heteroseksist toplumlarda eşcinseller için hayat şartları çok zor. Açık eşcinsel olup da her şey yolunda gitmeyebilir veya her eşcinsel tarafından yolunda götürülemeyebilir. Çünkü herkesin direnç seviyesi farklı farklıdır. Ben kapalı eşcinselleri eleştiriyorum heteroseksizmi besledikleri için ama bu onları anlamadığım anlamına gelmemeli. Götürüsü olmadığı ve olmayacağı halde kapalı olanlara ve olmalarına karşıyım eşcinsellerin. Yoksa kimsenin kendini ateşe atmasını istemem. Hayatta olamadıktan sonra eşcinsellik normal karşılansa biler neye yarar. Tamam gerçekler kabul edilmesi için bir şeyler yapılmalı ama bir şeyleri de insanlar için yapmıyor muyuz? Hayatta kalamadıktan sonra kazanılan bir mücadelenin anlamı olabilir mi? Uzun vadede olabilir ama mücadeleyi firesiz atlatmak çok daha önemli. Gerçekten bir canlı hayatı benim için çok önemli. Hayatın anlamı canlı olmak, kalmak ve yaşayabilmek ama...

Ülkemizde eşcinseller homofobiden dolayı olsa gerek, ancak mecbur kaldıktan sonra açılıyorlar. Eskiden topluma karşı mahçup olmamak için homofobik haksızlıklara boyun eğiliyordu ama günümüzde az da olsa itibar kaybedildikten sonra, kaybedilecek bir şey kalmayınca cinsel yönelim ayrımcılığı gerekçesiyle hak arama yoluna gidilebiliyor artık. Bu da bir gelişmedir ama insan zorda kalınca hakkını arayabiliyorsa, zorda kalmadan hakkını arasa, uzun vadede eşcinselliğe bakış açısını değiştirip eşcinsellere nasıl davranılacağını tayin edebileceği için, eşcinsel ayrımcılığına maruz kalmayabilir. O yüzden eşcinsellerin sürekli kapalı kalma arzularını çok da doğru bulmuyorum. Yani eşcinsellerimizde de hak arama konusunda kendilerini korumak dışında bir kolaycılık, bir tembellik söz konusu. Yani eşcinsellerimizin kapalı olmaları ve kalmalarının sebebi sadece homofobi değil, eşcinselliği kendilerinin de kabul edememeleri. Eşcinsellik normal karşılansa bile eşcinsellerimizin açık eşcinsel olmaları bayağı zaman alacaktır. Hatta homofibi hiç olmasa, belki hiç açılmayabilirler bile. Çünkü beynimize kodlanan homofobiden kurtulmak o kadar kolay olmayacağı gibi, mümkün bile olmayabilir. Bir insanda, eşcinsel olsa dahi az bile olsa homofobinin olmaması için, homofobinin olmadığı bir ortamda yetişmesi gerekir ancak. Heteroseksirt bir toplumda homofobiye karşı kendisiyle barışık olmak o kadar kolay olsaydı, şu anda eşcinseller heteroseksüellerle eşit haklara sahip olmazlar mıydı?

Bu yazıyı neden yazdım? Eşcinseller cinsel yönelimlerinden dolayı mesleki ayrımcılıklara, hatta işsizliğe maruz kalabiliyorlar. Bunun sebebi tamamen eşcinsellik olunca, dolayısıyla eşcinsellikleri de ortaya çıkınca, kendilerini kurtarmak için hiçbir çıkar yol da bulamayınca, homofobiye karşı seslerini çıkarmak zorunda kalabiliyorlar. Homofobiye karşı duyarsız kalıp-kalıp da kendi başına gelince, bu ne kadar işe yarar tartışılır ama en azından insan haklarının homofobik perdeden de ihmal edildiği tescillenmiş olur. Sonra ne oluyor? Bir şekilde mesleğe dönülebiliyor ve mecburiyetten de olsa tekrar heteroseksist sisteme karışmak için yaptığı hak mücadelesinin, sonrasında pürüz çıkarmaması için iletişim dünyasından silinmesini istiyor. Anlıyorum... Ama homofobi hiçbir zaman bitmez ki böyle olunca. Heteroseksizmin istediği de bu zaten.

Kısacası, kendimizi kısa vadede garantiye almaya çalışırken, eşcinselliği de düşünüp homofobiye karşı bir şeyler yaparsak, uzun vadede de kendimizi de garantiye almış oluruz, başka eşcinsellerin hayatlarını da garantiye almış oluruz. Yaşadığımız üzere eşcinsellik normal karşılanmadığı sürece hiçbir eşcinselin hayatı garanti değil. Üstelik sadece meslek olarak değil, can güvenliği olarak bile.

Biliyorum bir çok eşcinsel belli bir yaştan sonra eşcinsel hakları mücadelesini bırakın, homofobiye karşı durmayı bile anlamsız buluyor. Oysa homofobinin sebebi bizden öncekilerin eşcinsel haklarına dair mücadele yapmamasından değil mi? Bunun da bizi geleceğe, eşcinsel geleceğe karşı duyarsız yapması gerekmez sanırım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder