22 Şubat 2013 Cuma

Eşcinseller Adalete Güvenmemekte Haklı

Bir eşcinsel dokuz bıçak darbesiyle öldürülüyor ama adalet sistemimiz haksız tahrik ve takdiri indirim nedeniyle katilin cezasını 10 yıla düşürüyor. Yani bu şu demek oluyor. Bir insanın canının bedeli sadece 10 yıl hapis yatmak. Acaba öldürülen kişi eşcinel olmasaydı gene 10 yılla yırtabilir miydi katil? Mesela bir eşcinsel bir heteroseksüeli öldürseydi süreç nasıl işlerdi acaba? Eşcinsel katillerine uygulanan haksız tahrik ve takdiri indirimler uygulanır mıydı?

Haksız tahrik: Haksız bir fiilin doğurduğu tahrik altında hareket ederek suç işlemek.
Takdiri indirim: Suçlunun geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri
imiş.

Olayın başına dönersek, adalet hangi fiil ve fiilin doğurduğu tahrikten bahsediyor acaba? Gay bara giden kim, gay bardan eşcinsel bulan kim, eğer cinayete sebep olduysa cinsel anlamda tahrik olan kim? Öldürülen eşcinsel bu katilin kapısını çalıp, kolundan tutup zorla gay bara mı götürmüş, yolda giderken cinsel saldırıda mı bulunmuş? Bir erkek eşcinsellerin bulunduğu bir bara gidip, ordan bir eşcinselle çıkıp onun evine gidiyorsa, sevişmek, seks yapmak da olası bir şeydir değil mi? Katil sohbet arkadaşı mı arıyordu, yoksa gasp gibi amaçlarına uygun potansiyel kurban mı arıyordu? Adalet hiç düşünmüyor mu acaba, neden hep heteroseksüeller eşcinselleri buluyor, sonra tahrik oluyor, sonra da öldürüyor diye? Hep yanlış yapan, tahrik eden ve de öldürülenler neden eşcinseller oluyor? Eşcinseller başlarına gelen her şeyi hak ederler mi denmek istiyor? Öyle denmek istiyor bence!

Erkek geçinenlerin cinsel anlamda tahrik olup, işlerine gelmeyince psikolojik olarak da tahrik olup öldürme hakkı mı var? Eğer bu cinayet sinirsel bir tahrik sebebiyle işlendiyse, 9 bıçak darbesinin anlamı ne? Bu nefrete dayalı bir hıncın göstergesi değil midir? Demokratik sistemlerde nefret cinayetleri ağırlaştırılmış hapis cezalarıyla cezalandırılırken, bizde ise tam tersi eşcinsellik tahrip gücü yüksek tehlike sınıfına girdiği için, tahrik unsuru gerekçesiyle katillerin suçları hafifletiliyor, hatta eşcinsel cinayetleri nefret suçları sınıfına bile girmiyor. Çünkü eşcinsel cinayetleri nefret suçu kabul edilirse, eşcinsellik kabul edilmiş, eşcinseller de korunmuş olur. Eşcinsel cinayetleri sıradan bir cinayet muamelesi görüyor. Sanki yolda giderken eşcinseller heteroseksüelleri rahatsız etmiş de, katil de onun ne olduğunu bilmeden tahrik olup öldürmüş gibi. Bir insan cinsel yöneliminden dolayı öldürülüyorsa, bu bir kasıt teşkil eder. Ama eşcinselliği kabul etmeyen bir sistemin adaleti de, tabiki de eşcinselliğin aleyhinde kararlar alacaktır. Yoksa eşcinsellik kabul edilir ve eşcinseller de korunurdu.

Eşcinsel katillerinin korunması, onlara Devlet tarafından ayrıcalıklı davranılması, sadece ölen eşcinsellerin öldürüldüğüyle kalmasına sebep olmuyor, eşcinsel karşıtlığını da destekliyor bu ayrımcılık. Bundan sonra her canı sıkılan eşcinselleri kurban olarak görecek ve de 10 yılı gözden çıkarıp hunharca basacaktır bıçağı. Nasıl olsa Devlet tarafından onaylı eşcinsellerin tahrik unsuru olduğu.

Hal böyle olunca sistemin sindirmek istediği gibi, eşcinseller de başlarına gelen saldırıları hukuksal olarak dillendiremiyor, katillere karşı da kendilerini savunamıyorlar. Savunsa bile adalet sistemi aleyhinde tahrik gerekçesiyle daha korumak yerine suçlu ilan edecek. Sessiz kalınca katiller de tamamen susturuyor onları. Heteroseksist sistem bütün birimleriyle uyum içinde çalışıyor anlayacağınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder