30 Ağustos 2012 Perşembe

Eşitlik ve Özgürlük İsteyenler Çocuklarının Eşcinselliğini Kabul Edebilecekler mi Acaba?

Eşcinselliği Kabul Etmeyenlerin Eşitlik ve Özgürlük İstemeye Hakkı Var mıdır?

Bir eşcinsel daha öldürülmüş. Hem de ailesi tarafından, hem de 17 yaşındaymış daha ama bundan hiç kimsenin haberi olmadı. Neden? Çünkü artık medya bile eşcinsellik kelimesini ağzına almak istemiyor ve eşcinsellik bir suçmuş gibi öldürülenin yanında değil, öldürenlerin yanında yer alıyor. Çünkü ailenin rencide edilmemesi gerek. Yoksa ölen ölmüş gitmiş, bari geride kalanları başı dik tutulsun. Zaten onlar da bu cinayeti başlarının eğilmemesi için işlemişlerdi. Bari emekleri boşa gitmesin değil mi?!!!

Daha kimbilir kaç eşcinsel cinsel yönelimleri, cinsiyet kimlikleri sebebiyle öldürülüyorlar ama öldürülme sebeplerinin ne olduğu, yani cinsel yönelimleri-eşcinsellikleri olduğu bilinmiyor. Çünkü eşcinselliğin yanında yer alan bir dünya yok daha. Herkes çıkarlarına uygun olarak heteroseksist sistemin yanında taraf tutuyor. Böyle olunca da hiç kimse layıkıyla adil olmuyor. Heteroseksist sisteme uygun bir yaşam biçimi normalleştirilmiş, herkes onun doğrultusunda yaşamaya çalışıyor işte. Bazıları bu cinsiyetçi sisteme inanıyor o şekilde yetiştirildiği için (İnanmasa insan çocuğunu cinsel yöneliminin kendi cinsine olmasından dolayı öldürür mü?), kimisi de inanmaya çalışıyor, inanmaya zorluyor kendini inanmasa da. Çünkü koskoca cinsiyetçi bir yapıyı karşına almak herkesin harcı değildir. Gerçek bir insan olmak, içten bir şekilde sevebilmek o kadar kolay olsaydı, zaten nefret olmazdı, nefret cinayetleri olmazdı, insanlar farklılıklarından dolayı ayrımcılıklara maruz kalmazlardı.

Nasıl bir anne ki oğlunun eşcinsel olduğunu kocasına, yani çocuğunun babasına söylüyor ve öldürülmesine sebep oluyor. Nasıl bir baba ki oğlunu eşcinsel olduğu için gözünü kırpmadan öldürebiliyor. Demek ki hiç sevmemişler? Demek ki heteroseksizmin birer kuklalarıymış ki, sisteme bir çocuk vermişler, sistemin kurallarına uymadığı için de öldürmüşler. Bunun başka bir açıklaması olabilir mi?

Seven insan sevdiğini öldürebilir mi? Ya gerçekten sevmiyor, ya da sevmesini bilmiyor. Bence sevmesini bilmiyor. Çünkü sistem ona sevmenin şeklini öğretiyor, o da kurallara uymayanı yok sayıyor, yok etmek için gereğini, dayatılanı yapıyor. Düşünseniz ya, erkekliğin hakim olduğu bir dünyada "Oğlunuz eşcinsel" denilmesinin heteroseksist bir yaşamda karşılığı olabilir mi? Ya öleceksin, ya da öldüreceksin. Tabi bencilce öldürmeyi tercih ediyorlar. Çünkü heteoseksist sistem erkekliğin her şeye sahipliği üzerine kurulmuş ve her türlü tasarruf etme hakkı sistem paralelinde kendine aittir. Evet, bir eşcinsel evladı babasının öldürmesi ne yazık ki heteroseksizm adına insafsızca bir tasarruftur.

Ne olacak şimdi? Hiçbir şey olmayacak. Bundan önce ne olduysa, bundan sonra da aynısı olacak, eşcinseller öldürülmeye devam edecek, eşcinsel katilleri ödüllendirilmeye devam edecek, yeni eşcinsel cinayetlerine zemin hazırlanacak böylece.

Eşcinsel karşıtları öldürülen eşcinseller hakkında ne düşünüyorlardır acaba? Hak ettikleri cezayı çektiklerine mi inanıyorlardır? Dünya bir pislikten daha temizlendiği için seviniyorlar mıdır? Anne-baba dahi bir evladını "eşcinsel" diye yok sayıyorsa, yok edilmesi için gerekeni yapıyorsa, öldürülen eşcinsellerin anası-babası olmayanlar niye düşünsünler ki öldürülen eşcinselleri. Onlarda, yani onların tarafında eşcinsellik yoktur! Eşcinsellik uzaklarda olan hastalık gibi bir şeydir ve bulaşmaması için, özenilmemesi için ellerinden gelen çabayı eşcinselliğe karşı nefretle gösteriyorlar, arada bir gün yüzüne çıkınca da öldürüyorlar, dışlıyorlar zaten.

Çözüm tabandan olmayınca nefret cinayetlerinin önünü almak o kadar kolay olmayacaktır ama İktidarın- Hükümetin-Devletin bunun önlemini almaması, yönetenle yönetilenin birbirini desteklemesinin ve bu silsilenin devam etmesinin en büyük sebebi. Karşılıklı çıkar ilişkilerinin bir yerde bitmesini Devlet'in başlatması gerekir. Devlet'e yakışan budur, Devlet'in görevi de budur, insanlıktır, eşitlik anlayışıdır, olmalıdır.

Devlet ne yazık ki Devletliğini layıkıyla yapmıyor. İnsanlar arasında ayrımcılık yapıyor. Evet aynen öyle. Eşcinselleri, transseksüelleri yok sayıyor, herkesin de yok sayması için mesai harcıyor. Devletin görevi ayrımcılık yapmak değil, ayrımcılık yapanların önünü almaktır. Çok acı ki Devlet biz eşcinselleri korumuyor, koruyacak yasaları çıkarmıyor.

Toplum daha eşcinselliği kabul etmeye hazır olmasa da veya hazır değil diye bahane yaratılsa da, Devlet insan haklarına uygun eşit yasalar çıkarsa, anne-baba, aileler çocuklarına karşı bu kadar acımasız olamayabilirler, eşcinseller de belki daha mücadeleci olurlar, bu kadar kolay teslim olmazlar, haklarının bilincinse olup daha cesur olabilirler homofobiye karşı. Ama Devlet'in amacı zaten bu, eşcinsel karşıtlığı yani. Devlet'in tek derdi heteroseksizmin devamlılığını sağlayan aile kurumunun gücünü korumak. Herkes içinden geldiği gibi doğasına uygun yaşasa heteroseksizm diye bir şey mi kalır? Kendini niye riske atsın ki Devlet?

Nedense "Devlet" diyince benim aklıma direkt heteroseksist sistem geliyor. Devlet denilince muhafazakarlık geliyor, despotizm geliyor, en önemlisi de "Doğu tarzı yaşam" geliyor. Eşcinsel karşıtlığı da doğuya gittikçe artmıyor mu? Bu karşıtlığın altında da Devletçilik yatıyor bence. Devletçiliğin altında sadece ulusçuluk yatmaz. Ayrımcılığa maruz kalanların da kendi içlerinde bir Devletçilik anlayışı hakim ve bu Devletçiliğin heteroseksizme dayalı kuralları var. Eşcinsellik bu kurallara uymayan en öteki konum. Çünkü Devlet anlayışının sürdürülmesinin önündeki en büyük engel eşcinsellik. Çünkü eşcinsellik normal karşılanır ve en küçük Devlet birimi olan aile kurumu sarsılırsa, büyük Devlet hiç olamaz.  Bütün dünya Devletlerinin derdi de ne kadar başka uluslara karşı kendi Devletlerini korumak olsa da, asıl önemlisi heteroseksizme uygun olarak Devletçilik ruhunu muhafaza edebilmek.

İnsanlar haklarının-hukuklarının mücadelesini veriyorlar ama eşitlik anlayışlarının kendilerine baskı yapanlardan hiçbir farkı yok. Belki de ayrımcılığa maruz kalanlara direkt egemenlik verilse, eşcinsellere karşı daha acımasız olacaklar. Tamam eşitlik olsun, hak-hukuk olsun ama herkes için eşitlik olsun. Eşitlik isteyenler, herkese eşit hak garantisi verebilecekler mi acaba? Eşitlik isteyenler çocuklarının, eşlerinin eşcinsel olmasını kabul edebilecekler mi? Eşcinselliği kabul etmeyenlerin, eşcinselleri katledenlerin eşitlik ve özgürlük istemeye hakları var mıdır? Heteroseksizm için eşitlik, eşitlik midir, heteroseksizm için özgürlük, özgürlük müdür?

17 yaşında bir eşcinsel, annesinin şikayeti üzerine babası ve amcası tarafından ne büyük nefretmiş ki 14 kurşunla öldürülüyor ve nasıl bir erkeklikse, övünülen erkeklik bumudur ki, öldürdükleri yerde çocuklarını bırakıp kaçıyorlar. Sonra da anne olayı polislere bütün açıklığıyla anlatıyor. Biraz geç kalmadın mı anne? Sen çocuğunun eşcinsel olduğunu kocana söylerken bunların olacağını tahmin etmedin mi? Sen ne yaptın anne? Değdi mi şimdi? Çocuğunu kurbanlık koyunlar gibi eşcinsel karşıtlığına, heteroseksizme kendi ellerinle teslim ettin. Üzülmeye hakkın var mı? Vicdanını katilleri şikayet ederek temizleyebilecek misin? Oğlun ölmeden önce, onu korumak için sarf etseydin bu çabayı daha iyi olmaz mıydı?

17 yaşındaki eşcinsel, ailesinin eşcinselliğini öğrenmesinden sonra arkadaşının evine sığınmış. Nerede Devlet? Neden biz eşcinselleri korumuyor şiddete karşı, nefrete karşı, cinayete karşı? Neden bizim sığınacak bir yerimiz yok. Üstelik bizi ailemiz de istemiyor. Ben eşcinselliği kabul etmeyen ailelere karşı "ailemiz" demeyi bile çok lüzumsuz buluyorum. Beni sırf eşcinselliğim yüzünden öldüren bir aile nasıl bir ailedir ki, benim ailem olsun, olabilsin? Neden Devlet, Devlet olmanın sorumluluklarını yerine getirmiyor? Biz eşcinseliz ama insanız, ondan öte canlı olma hakkımız var? Biz eşcinseller kurban olmak istemiyoruz artık. Biz eşcinseller de yaşamak istiyoruz güvenle, huzurla. Çünkü bu dünya hepimizin. "Sadece heteroseksüellere ait" diye bir saçmalık olamaz.

Bütün ezilenleri koruyan, adı her ne ise bir şeyler var. Birlik-beraberlik içinde bir şeylerin mücadelesini de veriyorlar ama bütün bu ezilmişlerin dahi en kabul edemediği eşcinselliğin bir koruyucusu yok. İnsanlar hep eleştiriyor eşcinsellik hakkında çok konuşmamı "Dünyadaki en büyük sorun eşcinsellik mi?" diyerek. Oysa sorun olan eşcinsellik değil, heteroseksizmin eşcinselliği sorunlaştırması. Gerçekten dünyada en büyük sorun ve en öncelikli çözülmesi gereken sorun eşcinsellere yapılan ayrımcılıktır.

Eşcinselleri anlayabilmeniz için, sırf heteroseksüel, yani erkek-kadın olarak karşı cinsi sevdiğiniz için öldürüldüğünüzü düşünün. Mesela Başbakan veya Cumhurbaşkanı'sınız (üstelik) ve çocuğunuz heteroseksüel olduğu için öldürülüyor. Ne düşünürdünüz? Hak ettiği cezayı çektiğine inanıp sineye çeker, olması gerekenin bu olduğuna mı inanırdınız, gücünüzü kullanıp dünyayı ateşe mi verirdiniz? Devlet neden o gücü sırf cinsel yönelimlerinden dolayı öldürülen eşcinselleri de korumak için kullanmıyor acaba?  Biz eşcinseller sırf eşcinsel olduğumuz için öldürülüyoruz, bundan daha öncelikli halledilmesi gereken bir sorun olabilir mi? Ben heteroseksüel olamam, sen eşcinsel olabilsen de ben heteroseksüel olamam. Benim eşcinselliğme inancım tam çünkü! Ve Devletsen, sen de beni korumak zorundasın herkesi koruduğun gibi. Yoksa oraya çıkmayacaksın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder