Eşcinsellik gençlikte yaşanan bir seks fantezisi değildir

Bir gün hepimiz yaşlanacağız, o zaman kim sevecek bizi bu şekilcilikle?

Aylar önce aynı masada oturduğum toy bir eşcinsel, karşı masada oturan orta yaşlı bir eşcinsele "O da mı eşcinsel?" deme cehaletinde bulunarak yaş şekilciliği yapmıştı sanki bütün eşcinseller genç olurmuş veya eşcinsellik gençlikte yaşanırmış, sanki kendisi hiç yaşlanmayacak, yaşlanınca kendisi eşcinselliğinden vazgeçebilecekmiş gibi.

Tabi heteroseksizmi ve şekilci yapısını çok ama çok derinden içselleştirmelerinden dolayı gençliklerinde kendilerince haklılar ve kendilerince haklılıklarını da akabinde evlenip çoluk-çocuğa karışarak, heteroseksist yaşam biçimine dahil olarak ispatlıyorlar ama ileriki yaşlarda kendileriyle çelişme pahasına ne kendilerini-eşcinselliklerini gerçekleştirmekten geri kalıyorlar, ne de şartlanmışlıklarından kurtulamayıp yaşlarına-başlarına bakmadan hala genç erkek arayarak komik duruma düşmekten geri kalıyorlar.

Bir gün hepimiz yaşlı birer eşcinsel olacağız, o zaman kim sevecek bizi bu şekilcilikle? Yaşlılıktan ve eşcinsellikten kaçış yok çünkü. Bugün banaysa, yarın sana. Eşcinselliğin yaşla, dönemle alakalı olmadığını, insanın yapısına bağlı bir yönelim ve hayat boyu olduğunu öğrenelim artık. Öğrenelim ki, yaşlılıkta heterosekseksizme teslim olmaktansa ömür boyu eşcinselliğimizle barışık yaşayalım. Belki kendimizle barışıp şekilci olmaktan kurtulursak yalnız da kalmayız.