17 Mayıs 2012 Perşembe

Teşekkür Ederim İyiyim, Ya Siz Homofobikler Hala Hasta mısınız?

Kaos GL'nin internet sitesine giriyorum ve bugünün "17 Mayıs Uluslararası Homofobi ve Transfobi Karşıtı Gün" olduğunu ve ülkemizde homofobi ve transfobi sebebiyle öldürülen, mağdur edilen eşcinel ve transseksüellerin, listesini, resimlerini görüyorum. İnsanlık adına ne utanç verici bir tablo değil mi? Bu insanlar hasta ve ahlaksız gözüyle bakıldığı için katledilmiş, yaşama hakları ellerinden alınmış. Hala da aynı zihniyet devam ediyor ki, kitleleri-ne hitap eden basın ve yayın kuruluşları dahil bir çok şarlatan eşcinselliğe, taransseksüelliğe karşı gerçekleri bilip-bilmeden kasıtlı olarak nefretlerini kusmaya, eşcinselleri, transseksüelleri nefret saldırılarına hedef göstermeye devam ediyorlar. Ve bu nefrete eşcinseller ve transsekseüller için "dur" diyen, "biz"leri koruyan, güvenliğimizi sağlayan bir Devletimiz yok. Var mı? Ama ben heteroseksüel değilim, heteroseksüel olmayan insanlar var bu ülkede, bu dünyada. Ve heteroseksüelleri koruyan güvenlik şemsiyesinin, yasaların dışında kalıyoruz "biz"ler. O şemsiyenin altına girebilmek içinde kimliğimizden vazgeçmemiz dayatılıyor.

Biz eşcinseller, transseksüeller güvenlik şeridinin dışında kalanlarız, onların tabiriyle kıyıdakiler, marjinalleriz. Oysa doğal olan "biz"leriz heteroseksiszme, öğretilmişliğe inat kimliğimizi, doğallığımızı korumak için canımız pahasına mücadele ettiğimiz için. Marjinal olan, doğallığı bozulmuş olan sömürgeci erkek sistemdir. Ama "biz çoğuz, biz güçlüyüz, biz iktidarız, biz egemeniz" diye kendilerinin normal olduğunu iddia edip, kendilerine benzetemediklerini "hasta ve ahlaksız" ilan edip kıyıya itiyorlar, ötekileştiriyorlar.

Hasta ve ahlaksız olan da kendilerinden başkası değil. Çünkü bir insan hiç hastalık belirtisi göstermeyip kendisine "Nasılsın, iyi misin?" diye sorulmadan bile hasta ilan ediliyorsa, hasta ilan edilen değil, hasta ilan eden beyinlerde korkuya dayalı nefretsel psikolojik bir hastalık durumu söz konusudur. Yoksa durduk yerde bir insan, kendisine hiçbir şey yapmayan bir insandan niye korksun ve nefret etsin ki?

En büyük ahlaksızlık da, bir insanı kendisine benzemediği için dışlamak, ayrımcılık yapmak ve can güvenliği dahil her türlü yaşamsal haklarını elinden almak değil midir?

Düşünüyorum da, homofobikler hiç aynaya bakıp, ne kadar hasta, zavallı ve hasta olduklarını görmüyorlar mı? Göremiyorlar sanırım. Çünkü sağlıklı, aklı başında olan bir insan yersiz korkulara kapılıp, nefretle kirletmez içini.

Tarihte "bugün" eşcinselliğin hastalık listesinden çıkarılma günü ama ben, asıl homofobinin, transfobinin kalmayıp böyle bir günün barışa, heteroseksüellikle eşcinselliğin barıştığı güne dönmesini, bütün insanlığın homofobiden kurtulduğu günün gelmesini istiyorum. Yoksa heteroseksist zihniyetin sağlıklıyken beni hasta ilan edip, öldürüp, sonra da hiçbir şey olmamış gibi hastalık listesinden çıkarmasının benim için sevindirici bir tarafı yok. Çünkü benim hakkımda ben karar verebilirim, nasıl olduğumuza biz karar verebiliriz. Eşcinselliği hastalık ilan etmenin, heteroseksüelliği ilan etmekten ne farkı var ki? Ben korku ve nefretten muzdarip homofobik bir zihniyetin beni önce cezalandırıp, sonra azad etmesini akıl ve mantık dahilimde kabul edemiyorum. Önce haklarımızı gasp edecekler, sonra da lütfederlese verecekler!

Bugün gerçekten çok üzgün ve de öfkeliyim haklı olarak. Çünkü insanların sırf eşcinsellikleri ve transseksüellikleri yüzünden nefretle öldürülmelerinden, kurban edilmelerinden dolayı çok acı çekiyorum. Katlimaların tek dayanağının bilimsellikten, doğallıktan, akıl ve mantıktan uzak inançlar, gelenekler ve erkeklik üzerine kurulmuş heteroseksist sistem olmasıysa çok vahim. Katliamlar hala devam ederken homofobiden kurtuluncaya kadar bu özel günler-imiz, haklarımızı kazanıncaya kadar, uğradığımızı haksızlıkları ve haklarımızı, haklılığımızı toplu olarak haykırdığımız günler olmaya devam edecektir, etmelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder