25 Mayıs 2012 Cuma

Nükhet Duru Neden Gay İkonudur?


Heteroseksist bir dünyada en çok ayrımcılığa maruz kalan eşcinsellerin maruz kaldığı ahlakçılığa o da maruz kalmış ve psikolojik olarak bu baskıları kaldıramadığı için 19 yaşındayken felç geçirip 2 ay yatağa bağımlı hale gelmiştir.

Ne kadar yetenekli olursan ol, erkek egemen ve sömürgeci bir sistemde başarılı olmak o kadar kolay değildir ve bağımsızlığını kazanıncaya kadar kişiliğinden, karakterinden ödün vermek zorunda kalabilirsin ama o ilk müzik kayıtlarından itibaren ne yapmak istediğinin bilinciyle, kiminle ve nasıl çalışacağının kararını vererek ona göre hareket etmiş ve daha ikinci 45'liğinde "Beni Benimle Bırak" gibi bir klasikle müzikte kalıcı hale gelmiştir. İlk albümü "Bir Nefes Gibi" Türkçe söz ve özgün besteleriyle, çağdaş ve senfonik düzenlemeleriyle müziğimizin dönüm noktası olmuştur. Çünkü o güne kadar pop müziğimiz üzerine Türkçe sözler yazılan aranjmanlardan oluşmaktaydı. Mesleğinde müziğimiz adına en iyi işleri o yapmıştır ama asla anlaşılamamıştır. Müziğe başladığı 70'li yıllardan günümüze aralıksız müzik hayatını sürdüren 5 Pop Müziği kadın sanatçımızdan biridir. Diğerlerinden farklılığıysa, müzik anlayışının sıradan pop tarzından ayrışıp daha çağdaş ve evrensel çok sesli bir yapıya sahip olmasıdır. Yaptığı iş adına bundan daha büyük başarı olabilir mi? Bir kadın olarak hem cinsiyetçi ve ahlakçı yapıyı karşına almak, hem de müziğin ticarileştiği bir dünyada özgün bir sanat icra etmek, görsel ve işitsel dünyada varolup kalıcı olabilmek o kadar kolay olmasa gerek. Ahlakçı sistem yüzünden geçirdiği psikolojik kökenli felcin ardından bile ayağa kalkıp yürüyebilmesi, dik durmak adına örnek alınması gereken bir azimdir ve ahlakçı anlayışa ve ayrımcılığına maruz kalan eşcinseller gibi kesimlerin, bu yaşam mücadelesinden cesaret almasından daha doğal ne olabilir?

Nükhet Duru'nun farklı kesimlere karşı çekingenliğini hiç duymadığım gibi, çevresindeki insanlardan hayranlarına kadar eşcinsellerle olan dostluğunu bilmeyen yoktur sanırım.

Bir yazımda değindiğim gibi, belki bazıları katılmasa da, Nükhet Duru'da bir cinsiyetsizlik hakimdir. Zaten kişilik olarak cinsiyet ayrımcılığı yapmadığını biliyoruz da, görsel olarak da sanki LGBT ailesinin bir üyesidir. Kadınlığına kavuşmak için çaba sarf eden bir travesti, kadınlığını doya-doya yaşamak için abartıya kaçan bir ihtişam abidesidir. Makyajından giyimine, küpesinden ayakkabısına kadar görselliği en moda, en zarif, ve de en ihtişamlı taşıyan birkaç isimden biridir. Sadelikle abartıyı yanyana taşıyabilmek de herkesin harcı değildir.

Karakterinden kaynaklanan rengarenklik de onu cazip hale getiren unsurlardan biridir. İçinde taşıdığı binbir duygu ve yaşadığı fırtınaların dışarıya aksettirdiği cümbüş, biz eşcinsellere yaşatılan kaostan kurtulma haliyle örtüşmektedir. Onun gibi yaşadığımız sıkıntıları unutup, hep pozitif olmaya, hayata hep umutla bakmaya çabalıyoruz. Nükhet Duru şarkılarında hayata dair her şey vardır ama en çok umut vardır biz eşcinsellerin hayatta kalabilmek için en çok ihtiyacı olan şey gibi.

Nükhet Duru'yu anlayabilmek için yüzeysel olmamak gerekir. Tıpkı biz eşcinsellere önyargıyla yaklaşmak gibidir Nükhet Duru'yu anlayabilmek. İç dünyasını görebilenler, hissedebilenler anlayabilir ancak ondaki duyarlılığı, duygu yoğunluğunu, arkadaşlığını, dostluğunu.

Herkes eşcinseller için derler ya, "cinsel tercihleri kendilerini ilgilendirir" diye ama hiç de öyle değildir durum. Öyle diyenlerin gir girebilirsen bakalım iç dünyalarına veya kendilerinden bir eşcinsel çıksın nasıl cephe alıyorlar. Gösterilen samimiyetin sahte olduğunu gerçeklerle yüzleştiğin zaman anlayabilirsin. Ben kendi adıma, belki özlediğim o samimiyeti, içtenliği yakaladım Nükhet Duru'da. Kendisiyle hiç yüzyüze gelmedim ama onlarca şarkısında o içtenliği yakalayabilmiş olmam bir tesadüf olamaz sanırım. Belki de eşcinsel dünyasının onu çok sevmesinin sebebi, abartı zannedilecek kadar çok samimi-içten olmasıdır.

Nükhet Duru içi-dışı birdir, şeffaftır, içinden nasıl geliyorsa öyle davranmaya çalışır. Kendisi gibidir. Bu kendisi olma hali maskeleri düşürme korkusuyla sahte dünyada tehlike olarak algılanabilir. Buna aldırış etmez işte Nükhet Duru.

Çıkarcı dünyada hayat onu da bizim gibi kırılgan yapmıştır. Çabucak alınıp küsebilir, kabuğuna çekilebilir, zaman-zaman müzikte uzun sayılabilecek teneffüslere çıkar ama pes etmemesi gerektiğini bilir.

Şarkılarında eşcinselliğe dair aşklar vardır "Sevda"da, "İyi Oldu Gelmediğin"de, "Bir Tek Sevgili"ye de, "Şu Senin Çekip Gitelerin"de ve daha bilmediğimiz bir çok şarkısında olduğu gibi.

Her kesimden eşcinsel onu çok sever. O da bunun farkındadır. Karşılıklı cinsiyetsiz bir aşk vardır Nükhet Duru'yla eşcinseller arasında. Belki de hepimiz birer Nükhet Duru'yuz, Nükhet Duru da bizdir.

Biz eşcinsellerin kendilerine gay ikonu seçmelerinin sebebi, en ötekileştirilmişliğe karşı güçlü bir şekilde var olanla bütünleşerek, kendini gerçekleştirme ihtiyacı sanırım. Neredeyse her eşcinselin içinde bir sanatçının olmasından dolayı da, eşcinsellerin kendilerini tatmin edecek sanatsal alanlardan ikon seçmeleri çok doğal. Sindirilmişliğin acısını bu ihtişamlı ve güçlü ikonlara imrenerek, onları çok severek, yükseklere taşıyarak çıkartırlar. Biz eşcinseller yaşayamadıklarımızı onlarda yaşıyoruz galiba.
....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder