10 Mayıs 2012 Perşembe

Eşcinsellik Genele Dahil Edilmediği Sürece, Türkiye'de Eşcinsel Evlilikler Desteklenmez

Çıkarcı Dünyada Eşcinselliği Oy Potansiyeline Dönüştürmek Şart


Obama'dan sonra Yeni Zelanda Başkanı John Key de eşcinsel evlilikleri desteklediğini açıklamış. Bizim Başbakan'ın eşcinselliğe dair bir şeyi destekleyeceğini zannetmemem bizim adımıza umutsuzca bir düşünce olsa bile, iktidarın kurmaylarının eşcinsel nefret söylemlerinin yanında iyi niyetli bir düşünce sayılır. Çünkü bir duruma umutsuzca bakmak bile nefretle bakmaktan daha iyi değil midir? İşte bizde eşcinselliğe bakış açısı nefret seviyesinde.

Eşcinselliğe nefretle bakmayanlarla, bakanlar arasında ne fark vardır? Bir tarafta iyi niyet vardır, bir tarafta kötü niyet. Evet eşcinselliğe kötü gözle bakanlar sebebi her ne olursa olsun kötü niyetlidir, kötülerdir. Çünkü onların kötü bakışları eşcinselleri hedef haline getirip ayrımcılığa ve nefret suçlarına, nefret cinayetlerine sebep olmaktadır. Eşcinsellikten nefret edenler nefretin cinayete kadar varabileceğine ihtimal vermiyorlar mıdır? Bence böyle sonuçlanmasını istiyorlar ki, cinayetle sonuçlanıyor ve sonrasında da eşcinselleri koruyucu yasaları çıkarmıyorlar, eşcinselliği tanımlamıyorlar. Neden? Çünkü eşcinselliği kabul etmek işlerine gelmiyor. Neden? Çünkü bazı kültürlerde insan ilişkileri hala insanlıktan nasibini alamamış ve çıkar üzerine kurulu olduğu için. Egemen olabilmek ve de egemenliklerini devam ettirebilmek için, sanki Tanrı'larmış gibi insanların doğal haklarını gasp edip seçim kozu olarak kullanıyorlar. "Bana oy verirsen, beni iktidar yaparsan sana şu hakkını, bu hakkını veririm" der gibi. Sen kim oluyorsun da benim hakkı mı bana veriyorsun ki? O yaşama hakkının kullanım hakkı sadece ve sadece bana aittir zaten. Bana hak verecek olanların önce kendilerine, ne kadar zorba ve zalim olduklarına bakmaları gerekir. Benim içimden geldiği gibi yaşama hakkıma sen kalkıp "hastalık, sapıklık" diyip ayrımcılığa uğramama, nefrete-şiddete maruz kalmama, cinayete kurban gitmeme sebep olursan, bu zorbalık ve zalimlik değildir de nedir?

Eşcinselliğin daha normal kabul edildiği Batı'da durum farklı değildi önceleri. Gasp edilmişti eşcinsellerin "doğal yaşama" hakları. Ne zaman eşcinseller haklarına sahip çıkmaya başladı, ne zaman canları pahasına haklarını vermemek için direndi, o zaman eşcinselliğin lehine bir şeyler değişmeye başladı. Çünkü eşitliğin sağlanamadığı kültürlerde heteroseksist çoğunluğa benzemeyenler ezildikçe ezilirler. Ezilenler kendileri bu zorbalığa "dur" demedikçe de yok edilmeye mahkumdurlar. Heteroseksist güçlerin güçsüzlere acımasını beklemek aptallıktan başka bir şey değildir. Onlar sana hakkını verecek olsa niye gasp etsin, güçsüz bıraksın ki zaten?

Çıkar dünyasında haklarına sahip çıkabilmek ve yok sayılmamak için sen de çıkarcı olacaksın, hukuksal veya her türlü yaşamsal çıkarlarını gözeterek hareket edeceksin. Özellikle eşcinsel olarak en ötekisiysen, karşılıksız hiçbir şey, bitini bile vermeyeceksin. Onlar senin sayende bir şey elde etmek istiyorlarsa, karşılığında ne alacağını soracaksın veya neyini kaybetmeyeceğini bileceksin. Çünkü bizim öncelikli olarak doğal hakkımız olan ama gasp edilen yaşamsal haklarımız var. Biz eşcinseller özgürce sevemiyoruz, sevişemiyoruz. Bundan daha büyük haksızlık ve zulüm olabilir mi? Heteroseksüeller yatağa girmelerini davulla-zurnayla kutluyorlar, biz eşcinseller sevişirken suçluymuş gibi muamele görüyoruz. Bundan daha büyük haksızlık olabilir mi?

Batı'da eşcinseller örgütlenip, birlik haline gelerek, tek yürek olarak çıkarcı dünyada oylarını seçim kozu olarak kullanabildikleri için bir şeyleri değiştirebiliyorlar. "Cinsel yönelimim veya cinsiyet kimliğimden dolayı haklarıma saygı gösterirsen, heteroseksüeller gibi haklarımı kullanmama izin verirsen, bana sahip çıkarsan, güvenliğimi sağlarsan, ben de seni iktidar yaparım" diyebiliyorlar.

Ya bizim eşcinsellerimiz ne yapıyor? Kalkıp eşcinselliği sapıklık ilan eden bir partiyi destekleyebiliyor. Neden? Çünkü kendisi de inanmıyor ki kendine. Kendisi de eşcinselliğinin doğallığına inanmıyor. Canlı olarak nefes alabildiği için doğaya şükretmiyor da, neden benim bedenim heteroseksüellerinki gibi karşı cinse yönelmiyor, niye benim bedenimle ruhum birbiriyle örtüşmüyor" diye kendinde suç arıyor, kendinden nefret ediyor, heteroseksüelliğe özeniyor, heteroseksüelliği destekliyor. Kendine inanmayanın haklarını elinden almak tabiki de hiç zor olmuyor.

Oysa eşcinsellerin hakları eşcinsellerin kendi elinden başka hiçbir yerde değil. Sadece kullanmak istemiyorlar. 15 milyon eşcinsel çıkıp Anayasa'da tanımlanmak ve paralelinde tüm eşitlik haklarını kullanmak istese buna kim "hayır" diyebilir. Daha eşcinsellerin oylarını alabilmek için eşcinsellere ayrıcalıklı bile davranırlar. "İnsanlar hak ettiği yaşamı yaşar" derler ya, eşcinseller gerçekten haklarını sahip çıkmadıkları için haksızlığa maruz kalıyorlar. Sanki heteroseksüellere diyorlar ki, "Eşcinsellik gerçekten hastalık, sapıklık ve siz bize haklarımızı vermeyin, heteroseksüelliği mümkün mertebede dayatın ve bizi adam edin. Eşcinsel hakları için mücadele edenleri de kaale almayın. Onlar ne yaptıklarını bilmeyen birer hasta. Biz onlara ve eşcinselliğe inansaydık, zaten onların yanında yer alırdık!" Böyle düşünmüyorlarsa hani ner'de 15 Milyon eşcinsel? O kadar eşcinsel yok mudur? Tabi eşcinsellerimize göre bile kendi cinsiyle zevk için yatanlar eşcinsel sayılmazsa ve eşcinselliklerini her daim inkar ederlerse, eşcinsellik karanlıkta-dört duvar arasında gerçekleştirilen belden aşağı bir zevk meselesi olur sadece.

"Biz" bilinçlenip haklarımızı sahip çıkmadığımız sürece, çıkarcı dünya da haklarımızı gasp edip, bunları seçim kozu olarak kullanmaya devam edecektir ki, daha eşcinsel hakları bizim buralarda seçim kozu olmaktan çok uzaktır. Çünkü bir şeylerin koz olarak kullanılabilmesi için, eşcinsellik gibi o şeye sahip çıkmak gerekir, oy potansiyeline dönüştürmek gerekir. Eşcinsellerimiz daha dünyanın eşcinsel olmasından korktuğu için erkekliği destekliyorlar. Sonra da "Bizim buralara eşcinsel hakları gelmez" diyorlar. Eşcinsel hakları Amerika'dan ithal edilen Batı yapımı bir şey değildir ki? Senin sevme-sevişme hakkın kendi elindedir. Sen bunu kullanmak istersen hakkına sahip çıkmış olursun. Yok, "Bu tür sevişme ve diğer eşcinsel hakları benim değerlerime ters" dersen, o haklar evrende elini kolunu sallaya-sallaya dolaşır, arada bir o haklara çarptığın zaman da "bu ne ya?" diye şaşırırsın, tuhaf karşılarsın, sonra da heteroseksizm tarafından sana ayrımcılık olarak kullanılır kendi haklarına sahip çıkmaman.

Ben istemez miyim haklarım için pazarlık yapmadan eşit bir şekilde yaşamayı, sevme ve sevişme hakkım için değil de eğitimin, sanatın insanı daha da insancıllaştırdığına inanan bir iktidar belirlemek için oy kullanmayı? Heterokapitalizm ve türevlerinden başka seçeneğin olmadığı bir dünyadan çıkamamak çok felaket bir şey.

Obama'nın oy kaybettirme pahasına neden eşcinsellere evlilik vaad ettiği tartışılıyor. Artık eşcinselliğe karşı olup onu destekleyen muhafazakar kesimin oylarını da kaybedebilirmiş. İnsanlık daha çıkarla eş anlamlı olduğu için, karşılıksız eşit yaşama hakkı vaadi tuhaf geliyor insanlara. Obama eşitlikten yana olduğu için iktidarı kaybedebilir ama insanlığını kaybetmez. Bu da insanların çoğunun neden iktidara geldiğini sorgulatıyor. Demek ki eşitlik için değil, kendi ideolojilerini dayatmak için.

"Türkiye'de eşcinsel evlilikler ne zaman desteklenir?" diye bir soru sorsam, "Eşcinseller eşcinselliğin ne demek olduğunu öğrendikleri zaman" derim ben. Çünkü "kabul etmek" demek, önce "öğrenmek ve bilmek" demektir ki eşcinsellerimiz daha eşcinselliklerini cinsellik bazında yaşayıp, eşcinselliklerinden kendileri nefret ediyor heteroseksistlerden önce. Hepsi eşcinsel doğduklarına pişman, hiçbiri çocuğunun eşcinsel olmasını istemiyor ve heteroseksüel bir yaşamı tercih ediyorlar. Ben inanıyorum ki, eşcinsel bir parti kurulsa, bizim eşcinsellerimiz bu partiye oy vermezler. Böyle bir partiye "Oy verir misiniz?" diye soruyorum da eşcinsellere. "Genel olarak yaptıkları işe bakarız" diyorlar. Yani eşcinsellikleri genele dahil değil eşcinsellerin. Çünkü diğer oy verdikleri heteroseksist partiler eşcinselliğe, kendilerine, doğal gerçeklerine dair bir şey yapmıyor, hatta eşcinselliği kabul etmiyor ama gene de onları destekliyorlar. Demek ki eşcinseller, eşcinselliklerini önce kendileri yok sayıyorlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder