23 Mayıs 2012 Çarşamba

Eşcinselliğe Karşı Çıkılması, İnsanlığın Doğasına Savaş Açmasıdır

Heteroseksizmin eşcinsellikle savaşı, insanı bahanelerle aslından uzaklaştırmaya çalışan sebepsiz tam bir şeytan işidir. Heteroseksist sistem şeytanca aklıyla çocukluktan itibaren insanların kanına girdiği için, insanlar kendilerine değil koşullandıkları cinsiyetçi ve ayrımcı yaşama inanmaktadırlar. Eşcinselliğe karşı çıkmak, insanlığın kendi doğasına karşı çıkması, hiç bir zaman galip gelemeyeceği bir tabiat savaşıdır. Şu anda bile hala dünyanın bir çok yerinde heteroseksizm doğaya, eşcinselliğe karşı savaş vermektedir. Ülkemizde de yeni Anayasa yazılımı eşcinselliğe takılı kalmıştır bu eşcinsel karşıtlığı yüzünden. Bakalım yenilgiye ne zaman doyacaklar?

Eşcinselliğe karşı çıkmak, insanlığın kendi doğasına karşı çıkması, hiç bir zaman galip gelemeyeceği bir tabiat savaşıdır. Çünkü eşcinsellik doğanın, kendimizin, insanın bir parçasıdır. İnsanın kendi-kendine savaşması kadar saçma bir şey olabilir mi? İşte heteroseksist sistem yıllardır bunu yapıyor ve yenilgiye asla doymuyor, yenildikçe kendiyle tekrar savaşa kalkışıyor. Bu savaş insan kendini keşfedip, kendi gerçekleriyle yüzleşmediği, kendisiyle barış imzalamadığı sürece de bitmez. Nereye gidersen git, ne yaparsan yap, kendi gerçeğinden kaçamazsın ve kendinle birlikte yaşamayı öğrenmediğin sürece de korku ve nefretinle önce kendine, sonra da başkalarına zarar verirsin ve kaybeden hep sen olursun. Eşcinselliği yok sayarak neyi kazanacaksın ki zaten? Tam tersine kendini severek kendini kazanacaksın.

Heteroseksizmin eşcinsellikle savaşı, insanı bahanelerle aslından uzaklaştırmaya çalışan sebepsiz tam bir şeytan işidir. Heteroseksist sistem şeytanca aklıyla çocukluktan itibaren insanların kanına girdiği için, insanlar kendilerine değil koşullandıkları cinsiyetçi ve ayrımcı yaşama inanmaktadırlar. Doğallığın kendiliğinden değil de öğrenilerek oluştuğu dayatıldığından, özgüvenleri yok edilip sisteme bağımlı hale getirilmektedirler. İpler egemen sistemin elinde olmasına rağmen, insanlar kukla olduklarının farkında bile değildirler. Seni oynatanlardan iplerini kopartırsan yaşayamayacağını zannedersin. Çünkü özgürlüğün ne olduğunu, bağımsız kalınca ne yapacağını bilmiyorsundur. Kendin gibi olmaktan, kendin gibi yaşamaktan korktuğun için, korkuya dayalı kendine karşı nefret de kaçınılmaz olur.

Sistemin, yani heteroseksist sistemin eşcinselliğe karşı savaşta en büyük cesaret kaynağı, işte bu kendisine küstürülmüş, kendisiyle savaşa haline sokulan, kendilerinden korkan, kendilerinden nefret eden, doğasını-doğallığını kaybetmiş, heteroseksizme koşullandırılmış bireylerdir. Eşcinselliğe karşı nefret pompalanmasının, nefret kusanlara, nefret suçlarına iştirak edenlere sessiz kalınmasının altında yatan gerçek de, bu koşullandırılmış bireyler olmayınca, heteroseksizmin olmayacağının bilincidir.

Bu bir iç savaştır heteroseksizmin fitilini ateşlediği ve sürekli alevlendirdiği. Aslında heteroseksizm ayrı bir varlık değil, bizim var ettiğimiz, beslediğimiz, içinde yaşadığımız sistemin ta kendisi. Heteroseksizm çocuklara doğar doğmaz aşısını yapıyor ve bu virüs vücudunu kaplayıncaya kadar peşini bırakmıyor bireyin. Birey kurtulmaya çalışsa bile korku, nefret ve ayrımcılıkla yıldırarak ilave aşılara devam ediyor. Eğer aşılar tutmazsa, zaten can güvenliğin tehlikede, ölmeye hazır şekilde yaşamaktasındır. Sen artık heteroseksizm için kayıp bir bireysindir, gözden çıkarılmışsındır, "Kim vurdu"ya gidebilecek potansiyel bir kurbansındır. Onlara benzemek istemediğin için de seni koruyacak ve savunacak hiç kimse yoktur. Çünkü heteroseksist sistem kendine benzemek istemeyenlerin temsiliyetine izin vermeyecek şekilde kurgulamıştır düzeneğini. Yalnızsındır. Ya tekrar gidip kukla gibi ellerini-kollarını bağlatıp oynatıcına teslim olacaksındır, ya da yaşayan bir ölü olacaksındır. Çünkü eşcinsellerin insanca yaşama hakları gasp edilmiştir, insanca bir yaşama heteroseksüel olduğun sürece layıksındır. Yoksa sistem eşcinselleri tanırdı, onlara heteroseksüellerle eşit insan muamelesi yapardı, adını ağzına almaktan çekinmezdi.

Şu anda bile hala dünyanın bir çok yerinde heteroseksizm doğaya, eşcinselliğe karşı savaş vermektedir. Ülkemizde de yeni Anayasa yazılımı eşcinselliğe takılı kalmıştır bu eşcinsel karşıtlığı yüzünden. Bakalım yenilgiye ne zaman doyacaklar?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder