Fok Katliamı, BTK, Kıvanç Tatlıtuğ ve Ahlak-çılık!
Kanada'da fok katliamı sezonu açıldı. Bu sene medya daha az ilgi gösteriyor gibime geldi ama katliamın bitmesi konusundaki beklentim yüzünden belki de bana az geliyordur. Bu sene bloğumda haber olarak duyururken katliamı, fotoğraf falan koyamadım artık. Nedeni malum. Dayanamıyorum.
İnsanlar arasındaki duyarlılık farkını anlayamıyorum. Hepimiz insanız ama nasıl bir canlıyı öldürebilecek kadar duyarsız olabiliyor ki bazıları? Doğanın dengesi veya mecburiyetle falan ilgisi-alakası yok bu caniliğin.
Yiyecek sorunu mu var Kanada'da? Somali ile ekonomik düzeyleri aynı olsa anlayacağım durumu. Bir de "kibar insanlar" diyorlar Kanadalı'lara. Samimiyetsizliklerini çok iyi gizliyorlar demek ki.
Benim yaptırım gücüm olsa bırakın Amerika'yı, dünyanın en güçsüz ülkesinin dahi başında olsam, fok katliamına dikkat çekerim öncelikli sorun olarak ve bırakın bu ülkeyle ilişkileri kesmeyi, savaş ilan ederim bu ülkeye.
Bir çoğuna göre benimki duyarlılık değil, abartı sayılabilir. Vicdansızlara soruyorum; Siz hiç kafanıza demir çubukla vurula-vurula, bağırtıla-bağırtıla öldürüldünüz mü?
Diyorum ki, imkanı olan ülkeler aralarında para toplasalar da, Kanada'daki balıkçılara fok katliamından kazandıklarını verseler ve bu canlılar öldürülmese.
Size bir şey diyeyim mi? Ben gerçekten çok insancıl olduklarını iddia eden insanların bile insanlıklarından şüphe ediyorum. Sokak hayvanlarına ilgi göstermekle falan hayvanseverlik olmaz bence. İnsanlar çok bencil gerçekten. Bir tarafta canlılar acımasızca öldürülürken, hatta kendi türü olan insanlar öldürülürken bile hiçbir şey olmuyormuş gibi yaşamaya devam ediyorlar.
Bu insanların çaresizliği değil, bakış açılarının hükümetler aracılığıyla dışa vurumu? İktidarları seçenlerin iktidardakilere düşüncelerini aktarma imkanı yok mu? Ne kadar duymazlıktan gelebilir ki iktidarlar insanların çığlıklarını? Biz duyurmak istiyor muyuz? Ahlakçılık yaparken elimizden gelen çabanın milyonda birini göstermiş olsaydık, şu anda birbirini ve hayvanları katleden ve bunlara seyirci kalan toplumlar olmazdık. Tabi canlı öldürmek ahlaksızlık değil de, çıplaklık ve seks ahlaksızlık!
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı kurumuna yapılan 500 bin ihbardan 110 bin içerik çıkarılma işlemi yapılmış ve içeriklerin % 60'ı müstehcenlikmiş. Yani ahlak anlayışımızın % 60'ını müstehcenlik oluşturuyor ve bu yüzden internetteki 110 bin siteye ulaşım engellenmiş. Çıplak mısın ahlaksızsın, seksle ilgili bir açığın mı var ahlaksızsın ama hayvanlar, insanlar öldürülüyor ahlaksızlık sayılmıyor ve çoluk-çocuk aile bu şiddetten, kandan olumsuz etkilenmiyor! Önlem alınması gereken ölümlerin durdurulması değil de internetteki müstehcenliğin durudurulması.
Ne alakası var diyebilirsiniz. Çok alakası var. Bir kere aynı dünya üzerinde yaşıyoruz ve katliamın Kanada'da olması veya hayvanlara yapılması duyarsız olmamızı ve de duyarlılığımızın en fazla müstehcenliğe karşı olmasını gerektirmez. Anlamamız için illaki kendi başımıza mı gelmesi gerekiyor katliamın. Öyle de oluyor genellikle zaten
Acımasızca ve ahlaksızca başlarına demir çubuklarla vurularak öldürülen fokların akıtılan kanında bizim de duyarsızlığımızın katkısı var. Bu gece başınızı yastığa koyarken, başınıza demir çubukla vurulacağını ve öldürüleceğinizi bilseniz ne düşünürdünüz? İtiraz etmeye ve kaçmaya, kurtulmaya da imkanınız yok üstelik. Siz insansınız değil mi? Böyle bir şeyi hak etmezsiniz. Onlar hayvan ve her şey gibi onlar da insanlar için yaratılmıştır değil mi? Tek bildiğiniz bencilce insanın üstün tür olduğuna dair inancınız.
Hayvan hakları savunucuları hiç kaale alınmadığı için "Ne yapılabilir?" diye düşünüyorum. Hükümetler düzeyinde bir hareket başlatmak gerekiyor ama bunun içinde duyarlılığı yüksek başbakanların, iktidarların olması gerekiyor. Bunların seçilmesi için de duyarlılığı yüksek insanlar gerekiyor.
Mesela bir hayvan partisi kurulsa, meclise sokulsa ve bu bütün ülkelerde olsa, hayvan hakları ihlallerine karşı yaptırım gücü yükselebilir.
Hayallerim çok anlamsız değil mi? İnsanlar daha birbirlerinin bile haklarına saygı göstermezken, hayvanların haklarına mı saygı gösterecek değil mi? Bugün mesela Cezayir'de bir baba kızını, bir dizi oyuncumuzun fotoğraflarını cep telefonunda taşımasını ahlaksızlık olarak görüp, boğazını keserek öldürmüş.
Bunun yanında fok balıklarının lafı mı olur değil mi? Ülkemizde de neredeyse her gün kadınlar ve eşcinsel çeşitli heteroseksist bahanelerle katledilmiyorlar mı?
Diyecek bir şey bulamıyorum inanın.
Ben hayvanları neden çok seviyorum biliyor musunuz? İnsanların yaptıklarını insanlığa yakıştıramıyor ve kendimi insanların arasında görmekten utanıp, hayvanlara daha yakın hissediyorum.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder