3 Aralık 2011 Cumartesi

Eşcinsellik Ayrımcılığı Değil, Ayrıcalığı Hak Ediyor

Doğaya beni eşcinsel olarak dünyaya getirdiği için teşekkür ederim.

Ünlü İngiliz sanat eleştirmeni Tim Marlow sanatçıların büyük çoğunluğunun gay olmasını, "Farklılıklardan hoşlanmayan ve 'normal'in dışında bir şeyle karşılaşınca, bunu tehdit gibi hissedenlerin ya da yaratıcılıkta tekdüze olanların, sanatla ilgili cesur adımlar atabilmesi mümkün değil de ondan…"  şeklinde açıklıyor. Kendisinin gay zannedilmesineyse teşekkür ediyor ve "Gay değilim" deme ihtiyacı hissetmediğini söylüyor.

Ne güzel tanımlamış sanatçı olmayanları "eleştirmen"; Farklılıklardan hoşlanmayan, farklılıkları tehdit olarak algılayan tekdüze insanlar.

Eşcinselleri de cesur olarak tanımlamış. Kalabalık heteroseksist yığınlara karşı estetik bir ruhla mücadele edebilme gücünün yetersizliğinden dolayı belki de en hümanist varoluş şekli sanat. Tamam eşcinselliğin kabulü için eşcinsellerin artı özelliklerinin olması gerekmiyor ama varolan sanatçılık gerçeğini inkar etmek de çok yersiz. Eğer görgüsüz dünyada kabul edilişin ne kadar artı özelliklerin varsa o kadarsa, köprüden geçinceye kadar biz de sanatçı görgüsüzlüğü yapıverelim ne olacak?

Bazı Sosyalist eşcinsellerimiz katışıksız, sırf eşcinselliğiyle kabul edilme taraftarı oldukları için, yeteneksel özelliklerle itibar şeklindeki kabul edilişi eşcinselin eşcinesele karşı ayrımcılığı olarak görüyor. Haklılar da, ama eşcinselliğe bir katkısı olacaksa ve samimi varoluş şeklini sistem inkar ediyorsa, eşcinseller tarafından da görgüsüzce ve kendi sınıfına karşı ayrımcılık olarak algılansa da herkesin anlayacağı dilden mücadele etmek çok mu yanlış olur acaba?

Bazı eşcinsel olmayan sanatçılar veya eleştirmenler eşcinsel olarak algılanmaktan rahatsızlık duymadıkları gibi bunu iltifat olarak kabul edip teşekkür bile edebiliyorlarken, bizim eşcinsellerimiz eşcinselliklerini inkar ederek sanatçılıklarının böyle bir algıya sebep olduğu yalanının arkasına sığınıyorlar. Yok canım onlar sanatçıdır. Zariftirler, kibardırlar, sanatçı olmanın verdiği hümanizmden dolayı yumuşaktırlar. Kesinlikle eşcinsel değildirler. Bu bir hakarettir. Davalar açılır. Kazanılır!!

Birine eşcinsel denilince hakaret sınıfına girip suç teşkil ediyor, hatta tazminatlar kazanılıyor ya, bence bu da heteroseksizmin homofobisinin eşcinselleri kendi tarafına çekip, eşcinsel görünürlüğünü azaltma çabası. Heteroseksizm böyle homofobik bir kılıf sunuyor olabilir çıkarları için yapısı gereği, peki eşcinellere ne oluyor da kendilerine "eşcinsel" diyenleri mahkemeye veriyorlar? İnsan ne zaman patlayacağı belli olmayan homofobik bir yasal koruyucuyu nasıl kabul edebilir ki? Sen kendin, kendini inkar edersen heteroseksizm neden kabul etsin ki seni? İnkarla sonlarını hazırlıyor eşcinseller heteroseksizmn normlarından, yasalarından faydalanmaya çalışarak. Ben çok gördüm, "Eşcinsellikle itham edilmek yasal olarak suçtur." diye eşcinselliğini inkar eden eşcinselleri. E öylesin! Kendini kabul ediver sen de. Heteroseksüel olarak kabul edilmek çok mu işine yarıyor, çok mu çıkarına uygun? Tabi korkak eşcinsellerin çıkarları heteroseksizmle çok benzeşir. Bencil ve de iki yüzlü.

Ben ayrıca benim açık eşcinsel olmamdan ve normalleştirmek-sıradanlaştırmak için kendimi, ayrımcılığa sebep olan argo eşcinsel nefret terimleriyle tanımlamamdan da rahatsız olan çok eşcinsel gördüm desem yalan olur. Çünkü rahatsız olmayanı görmedim ki hiç. Neredeyse bütün eşcinseller eşcinselliklerini inkar derdindeler. Haklı sebepleri olabilir ama eşcinsel olarak varolamaya bir engel teşkil etmemeli bu sebepler. Sen varolmak için kendini ifade etmezsen, seni-eşcinselliği düşman belleyenler seni neden kabul etsinler, neden bu dünyada yaşamana izin versinler ki? Sen resmen "evet eşcinsellik hastalıktır, sapıklıktır" diyorsun kendini-eşcinselliğini kabul etmeyerek. Heteroseksizme haklı olma fırsatı veriyorsun bu inkarla. Peki zorda kalınca anlaşılma hakkın var mı kendini kabul etmediğin için?

Bir de bazı eşcinseller eşcinselliklerinin farkında olma durumunu, eşcinsellikleriyle barışmak olduğunu zannediyorlar. Peki dışarıya karşı farkındalık yaratabiliyor musun? Hatta bir çok eşcinsel açık eşcinsel olarak yaşamayı, heteroseksizmin homofobisini hak etme olarak görüyor. Yani bizler de bu dünyanın heteroseksizme ait olduğuna inanıp, heteroseksizme nefret kozu veriyoruz.

Eşcinselliğimle gurur duymamı, bunun ne demek olduğunu eşcinseller bile idrak edemiyor. Çünkü neyin doğru, neyin yanlış olduğunu heteroseksistçe öğrenmişler. Kendilerini olduklarından farklı biliyorlar. Biliyorum eşcinsel olmakla karakteristik özellikleri karıştırmamak gerekiyor ama şu anda heteroseksist dünyada "eşcinsellik kabul edilmiyor" diye eşcinselliğimi kendiminde mi sevmemesi gerekiyor? Ayrımcılığa sırf cinsel yönelimimden dolayı  maruz kalıyorsam, varoluş için kendim olmamı sağlayan bu kimliğime daha bir sahip çıkmam, eşcinselliğimin bana kattığı artı hümanist değerlerle gurur duymam gerekir. Benim sanatçı ruhumdan veya değil ama duyarsız, sanatın kazandırdığı terbiyeyi algılayamayan, yaşama amacı sadece maddi kazanımlar olan tekdüze, nefret yüklü, şiddetvari ayrımcı insanların arasında eşcinselliğimden dolayı gerçekten gurur duyuyorum. Eşcinselliğinden utanan ve utandıranlar utansın. Çünkü cinsellik olarak cinsel yönelimimin şekli-eşcinselliğim benim temel varoluş sebeplerimden biri ve olmazsa olmazım. Ben bedenimi eşcinselliğimle tatmin ettim, duygularım kendi cinsime olan yönelimimle coştu, varoldu. Tabi ki bununla gurur duyacağım ve doğaya teşekkürümü bir borç bilirm beni dünyaya eşcinsel olarak getirdiği için. Çünkü insan olduğumu unutmuyorum bu sayede.

Cesaret heteroseksist çoğunluğa sırtını dayayarak güç yeterliliği yapabilmek değil, haksızlıklara karşı mücadele edebilme güveni, insanın kendi gerçeğine inanma kapasitesidir. Şu anda dünyada eşcinsellere karşı bir haksızlık yapılıyor ve korkak heteroseksistler çoğunluk olmanın gücüyle kendilerini cesur zannediyorlar. Oysa ne kendilerine inanıyorlar, ne de güveniyorlar. Sırf eşcinsellerin korkaklığından istifade bir cesaret bu. Cesaret haksızlıklara karşı ödün vermeme onuruysa, heteroseksist baskılar eşcinsellerin cesaretlerinin fitilini ateşleyen bir araç olmalı ve bir an evvel kendilerine-eşcinselliklerine inanıp eşcinsel özgürlüklerini kazanmaları gerekiyor insan onuruna yaraşır bir biçimde yaşayabilmek için.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder