3 Eylül 2011 Cumartesi

Ye Kabağı, Salla Göbeği!

Kabakları yemeklik şekilde ince-ince, kare-kare veya dikdörtgen şekilde, küçük-küçük doğrayın işte. "Kara Kabak" olursa daha lezzetli olur. Tabi hormonsuz köy kabağının lezzeti hiçbir sera kabağında olmaz.

Aslında yemek yapmayı uzun zamandır bıraktım, eskiden deli gibi sebze yemekleri yaparken. Şimdi pratik şekilde ayak üstü geçiştiriyorum yıllardan beri.

Arzunuza göre içine doğrayacağınız, soğanın, biberin ve domatesin miktarını kendiniz belirlersiniz. Biberin acı olup olmaması da tabi kendi arzunuza bağlı. Domatesini de ister kabak-soğan-biber üçlüsünü çiçek yağı ile 5-10 dakika kavurduktan sonra koyun, isterseniz hepsini beraber pişirin.

Acele ediyorsanız domatessiz kavurarak üzerine domates ilave ederseniz daha çabuk pişer. Ama ben sağlık açısından sebzeleri yağda kavurmak istemiyorum diyorsanız da domates dahil hepsini beraber pişirebilirsiniz.

Tuz koymayı unutmayın ve yemeğin başından ayrılmayarak ara-ara karıştırın. Zaten 10-15 dakika sürede pişecek bir yemek. Başında durursanız çok veya az değil de, tam kıvamında pişeceği için daha lezzetli olur. Çünkü başındayken pişip-pişmediğini kontrol etme şansınız olur. Hele ocağa yemek koyup da çarşıya-pazara, komşuya gezmeye gidenlere akıl dilemekten başka bir şey diyemiyorum.

Yemek kıvamında olmadıktan sonra, dünyanın en leziz yemeği de olsa yenmez. Ne az pişecek, ne de çok. Ve her sebzenin lezzetli olabileceği bir pişme kıvamı vardır. O kıvamı da pratik yapa-yapa yakalayabilirsin ancak.

Yemek kursları falan hikaye bence. Ayrıca yemek tariflerini de saçma buluyorum. Çünkü içlerine koyulan çeşitlemeler herkesin yemeke isteyebileceği bir şey mi acaba? Yemeği bile sektöre dönüştürdükleri için insanların kafalarını karıştırarak karambole getirip ceplerine ortak oluyorlar. Ben mesela ne yemek tarifi kullanmışımdır, ne de birinden öğrenmişimdir. Ve dünyanın en usta aşçılarından daha iyi yemek yapabileceğimden adım kadar eminim.

Her neyse tabi ki yemeği ılımaya bırakmakta fayda var lezzeti için. Hatta bir öğün önce pişirip soğuk servis ederseniz en lezzetli olur. Unutmadan yemeğe domateslerin kabuklarını soyup bol koyarsanız daha yenilesi olur yemeğiniz.

Kabak yemeğinin yanında ise gene domates doğrayıp, taze biberlerle ağzınızı tatlandırabilirsiniz. Ama kabak yemeğinin yanında yoğurdunuz mutlaka olsun. Bu yoğurt köyden gelmiş, hafi ekşimiş kese-süzme yoğurt olursa yemeğinizi damak lezzeti olarak daha anlamlı kılar. Çünkü o yoğurdun ekşisiyle, domatesin ekşisi birleşince insanın midesini coşturur. İçine salatalık doğrayarak iştah açıcı hale getirebilirsiniz ama yoğurdunuzu orta kıvamda sulandırın. Ne çok duru, ne de çok koyu olsun.

Afiyet olsun.

Ekmek yok! Epeyce kilo aldık çünkü yaş ilerledikçe.

Yemek tarifinin eşcinsellikle ne alakası olabilir diye düşünebilirsiniz ana teması eşcinsellik olan bir blogta? Hiç aklınıza geldi mi, heteroseksist dünyada genelde kadınların yaptığı işlerin ustalarının terzisinden aşçısına, kuaförüne kadar erkekler olduğu ve bu erkeklerin genelde cinsel kimliklerinin kafalarda soru işareti oluşturmasına rağmen yaptıkları işlerin toplumsal rollere uymasa da normalleştiği? Çünkü insanoğlu nelere alışmıyor ki, kendi dağıttığı rollerin çelişkisine alışmasın.

Aslında kadınların temel işlerini erkeklerin yapmasıyla da çok büyük bir cinsiyet ayrımcılığı yapılıyor. "Bütün işlerin en iyisini erkekler yapar ve usatası da erkekler olur ama evde hizmetçi gibi kadınlar yapmalıdır." denilmek isteniyor da olabilir-mi? Ya da kadını tamamen sosyal yaşamdan soyutlamak-eve kapatmak için de bu roller üstleniliyor-kadınlara verilen görevler toplumsal alanda erkekler tarafından gerçekleştiriliyor olabilir de. Dünyada bile sahne sanatlarında, kadınların rollerini erkekler oynamamış mı çok eskiden beri?

Ama şu da bir gerçek ki, toplumsal yaşamdaki kadının rollerini genellikle eşcinsel erkekler doldurmuşlar ve doldurmaya da devam ediyorlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder