Wikileaks belgeleri Ermenistan'da polisin, üst düzeydeki eşcinsellerle ilgili bilgi vermeleri için bazı eşcinsellere şantaj yaptığını da ortaya çıkarmış.
Şantaj nedir; Bir kişiyi çıkarlarına alet edemeyince onu rezil edip mahçup duruma düşürmek için, toplum tarafından kabul edilmeyen durumunu ortaya çıkarmakla tehdit etmektir.
Şimdi yapılan hatadan dolayı rezil olunacak bir durum vardır, bir de kişilerin kendi isteklerine bırakılmamış doğanın gerçeği eşcinsellik gibi, toplumsal çıkarlara ters düştüğünden insanların özel hayatına haksız yere saldırı, kişinin cinsel yönelimiyle hayatını mahvetmek gibi bir durum söz konusu olduğu için, daha kişiye karşı işlenmiş çok ağır bir suç sayılabilecek, rezil olunmaması gereken durumlar vardır.
Peki eşcinseller, eşcinselliğin rezil olunmayacak bir durum olduğunu bilmiyorlar mı? Ne yazık ki bilmiyorlar. Nasıl öğretildilerse aynı şekilde devam edip, bir suçluymuş gibi eşcinsel düşmanlarının veya zorda kalıp "belden aşağı vurma" ihtiyacı hisseden herkesin eline koz veriyorlar. Yani eşcinsellerin hayatı düşmanların elinde oluyor. Birilerinin çıkarlarına alet edilmek isteninceye ve eşcinsel nefreti depreşinceye kadar, "Ya öğrenilirse rezil olurum." korkusuyla pamuk ipliğine bağlı eşcinsellerin güvende yaşaması.
Bir eşcinsel olarak gün gelince zaten rezil edileceksin ve sen de bir güzel rezil olacaksın. Çünkü yetiştirilme tarzın ve bunu değiştirmek için hiçbir çaban olmadığından rezil olmaya alt yapın ne yazık ki çok müsait. İşin en kötüsü de rezil edilme gününe kadar hep rezil olma korkusuyla yaşamak.
Eşcinsellerin rezil edilmeme şansı var mı eşcinselliğin en utanılası durum olduğu bir toplumda? Eşcinselliğin rezillik olmadığına eşcinsellerin de inanmadığı bir toplumda yok!
Eşcinsellikten rezil olunmayabilir mi eşcinselliğin rezalet bir durum olduğunun kabul edildiği bir toplumda? Bu soru ancak eşcinselliğinden utanan eşcinsellere sorulabilecek bir soru olduğu ve eşcinseller de rezil olacaklarına inandıkları için rezil olunmama şansı yoktur.
Amaaa, eşcinselliğin bir rezillik değil de gerçeklerle yüzleşemeyecek kadar korkak bir topluma inat gurur duyulabilecek, gerçeklerin kabul edilmesi, insan hakları ihlallerinin durdurulması ve farklılıklarına rağmen herkese eşit yaşama hakkının sağlanması için, azınlıklara, ayrımcılığa maruz kalanlara eşit yaşama koşulları sağlanıncaya kadar, ayrıcalıklı davranılması adına gurur da duyulması gereken bir özellik olduğuna, eşcinselliğe-eşcinselliğine inanan birine bu soruyu sormak hakarettir, bir suçtur eşcinselliğe-kişinin yapısına-varoluşuna dair bir ayrımcılık yapıldığı için.
Burada rezilliği belirleyen de egemen yapının çıkarlarına alet edilmek istenen ve bundan kurtulmak için çaba sarf etmeyen, ötekileştirilmeyi onaylayarak onlara bu fırsatı veren eşcinseller oluyor tartışmasız. "Utanılacak bir durum değilse niye rezil oluyorsun, utanılacak bir durumsa niye eşcinselliğini gerçekleştiriyorsun." demezler mi insana, eşcinselliğe aman verilmemesi için öğretilenlerle gerçek yapıları arasında sıkıştırılmışlar-sıkıştırılıyorlar da olsa eşcinseller? İşin kötüsü de bu sıkıştırılmaya hiç itiraz etmeyip, rezil edilme korkusuyla yaşamayı kabul etmiş olmaları eşcinsellerin. Kurtarıcı bekliyorlar. O kurtarıcı da onlara göre toplumun eşcinselliği kabul etme beklentisinden ibaret.
Oysa tek kurtarıcı kişinin kendisidir. O da kişinin kendi gerçeğini öğrenmesi ve kendi gerçeğiyle barışık yaşayabilme cesaretinden başka bir şey olamaz.
Hep diyorum: "Eşcinseller de eşcinselliği bilmiyorlar!" Kendi cinsiyle cinsel ilişki yaşamak olduğunu hayvanlar da bilir adını koyamasa da, hatta onlar avantajlıdırlar heteroseksizm hakim olmadığı için onların dünyasında. Adını koyamasalar da (zaten koyulmaması da en doğrusudur) içlerinden geldiği gibi yaşarlar. İşte eşcinseller içlerinden geldiği gibi yaşamasını bile bilmedikleri ve inanmadıkları için öğretilmişliklerinden dolayı, eşcinselliği bilmiyorlar sayılırlar.
Bir şeyi bilmek için öğrenmek gerekir, doğruluğunu görmek ve inanma cesareti gerekir. İşte eşcinsellerimizde bu cesaret yok. Bırakılmamış değil, yok. Eşcinsellere cesaret aşısı yapmak, kendi gerçekleriyle yüzleştirmek gerekiyor. O yüzleşme de kendi cinsiyle birlikte olma gerçeğinin kabul etmesi değil sadece. Erkeklikten soyundurup, bir eşcinsel olarak çırıl-çıplak dolaştırmak meydanlarda eşcinselliği-ni. Yani açık eşcinsel olmak.
Eşcinsellik ve eşcinseller yok sayılıyor. Yok olarak yok sayılacağına, yokmuş gibi yaşayacağına, bari eşcinsel olarak yok sayıl da, eşcinselliğe-kendine katkın olsun. Tabi eşcinsellere sahte kimliklerle yaşamak daha kolay geliyor. Kimliksiz-kimliksiz dolaşmak ve bir gün suratlarına heteroseksizme ters düşünce ibne oldukları haykırılıncaya kadar.
Övünülecek bir tarafı olmadığı halde, erkekmiş gibi davranarak var sayıldıklarını, itibarlarının olduğunu sanarak kendilerini kandırmasınlar. Siz kendinizi kibar, modern veya kendinizi kurtarabilecek başka bir şekilde tanımlayıp kendinizi kandırabilirsiniz ama arkanızdan "ibne" diyorlar siz kendinizden utandığınız için. Çünkü "Biz ibneyiz!" deseniz, sizi kabul ettiğiniz gerçeğinizle aşağılamayacaklar. Utanılacak durumu utanan kişiler yaratır bazen eşcinsellikte olduğu gibi. Ve dolayısıyla rezaleti de, rezil olunmayı da, şantajı da.
Ben açık bir eşcinselim. Hadi birileri bana gelsin de şantaj yapsın bakalım. Bu onların çirkefliklerini ortaya çıkarabilir en fazla. Bana bir şey olmaz. Benim çevrem biliyor mu?! Sizin çevreniz de bilebilir açıklarsanız. Kabul etmezler mi? Bu kimin sorunu; Sadece ve sadece sizin sorununuz en başta. Çünkü çevreyi değiştirecek olan insanın kendisidir. O çevre ancak istekler doğrultusunda farklılıkları kabul edebilir. Kültürü içinde yaşayan unsurlar oluşturur. Eğer eşcinseller kendi kendilerini yok sayarlarsa, "diğerlerine benzemiyoruz" diye kendi gerçeklerinden utanırlarsa ve eşcinsellik adına kültürü çeşitlendirmezlerse yok sayılırlar, utandırılırlar, rezil edilirler, şantaj da yapılırlar.
Ekonomik veya manevi olarak ailenize, çevrenize bağımlı olabilirsiniz ama heteroseksist yapı-devlet sosyal politika gereği bütün kesimlere eşit muamele yapması ve bu eşit düzeni koruması gerektiği halde, varoluşunun ayrımcılığı gereği de eşcinselleri dışarıda tutacağından, bu bağımlılıklardan kurtulmak gerekiyor.
Erkek egemen yapı insanların hatalarını yüzlerine vurmama, onları utandırmama büyüklüğünü gösterir, ister hiç kimsenin "temiz" olmamasından, belki de gelecekte her insanın kirlenebileceğinden kendine de toleranslı olunması, hatalarının yüzüne vurulmaması politikliği yüzünden. İnsan kendi gerçekleriyle yüzleşmez ve yaşamazsa, hatalara karşı da toleranslı olmak zorunda kalıyor. Eşcinselliğe karşı hiç affedici olunmamasının sebebi de eşcinsellik kabul edilirse, kendilerinin biteceği, heteroseksizmin yıkılacağı korkusu. Hal böyle olunca da eşcinsellerin birilerine, bir yerlere bağımlı olmalarının hiçbir anlamı kalmıyor.
Eşcinsellere soruyorum; Umutsuz bir şekilde heteroseksizmden büyüklük mü beklemek istersiniz, eşcinselliğin küçük bir şey olmadığını, doğanın diğer unsurlarla eşit olduğu gerçeğinin kabul edilmesini mi? Bunun cevabı da, gerçekleştirmesi de eşcinseller kalmış bir durumdur.
Eşcinseller şantaja boyun eğerek heteroseksizmin varlığını, tek doğru olduğunu da onaylamış olurlar. Çünkü heteroseksizm çokluğundan değil, korkaklardan aldığı cesaretle güç yeterliliği yaparak hüküm sürer. Yani bu şantajlar dolaylı olarak egemen sisteme monte olmaya da sebep olur.
Şantaja sebep olabilecek bir örnek olarak geçen gün bir eşcinsel, Facebook'ta eşcinsellerin sahte fotoğraflarla, sahte hesap açmalarını eleştiriyordu. Oysa kendisi gerçek hayatta evlenip, çoluk-çocuğa karışmış gizli bir eşcinseldi. Gerçek hayatta sahte olduktan sonra, sanal dünya Facebook'da gerçek olmuşsun neye yarar. Eşcinselliğin de, kendin de en fazla sanal alemde var olabilir ve gerçek hayatta da oluşturduğun korkular yüzünden sanal-sanal yaşar, açık eşcinsellere de kör-kör deli gözüyle bakarsın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder