17 Ağustos 2011 Çarşamba

Çanak Medya!

Heteroseksist sistem doğru bir sistem olsaydı çıkarları için farklılıklara karşı nefret duymaz, nefreti körüklemezdi. Ayrımcılığa maruz kalanlar da dahil bu sistemi destekleyenler, bu sistem tarafından güdülmek isteyenler çıkarlarını her şeyin üstünde tutan kişilerdir. Ayrımcılığın da baş sorumlusudurlar ayrımcılığı, dolayısıyla nefreti besleyen birimlere cesaret verdikleri için.

İletişim çağında heteroseksizmden cesaret bularak nefreti çoğaltan, yayan da sistemin kölesi olmuş araçlardan en başta geleni medyadır.

Medya nedir? Kısaca her türlü bilgiyi topluluklara ileten iletişim araçlarıdır. Medya doğru bir şekilde kullanılırsa faydalı olur. İnsanlar bilgilenir ve eğlenirler.

Medya yaptığı işten dolayı tabi ki para kazanacaktır. Ama ayakta kalabilmek için içinde bulunduğu sistemin yanlışlığını bile bile, bu sisteme boyun eğiyorsa, sistemin maşası oluyorsa, hatta sisteme destek vererek ayrımcılığa, nefrete, bu nefret sonucu şiddete ve cinayetlere sebep oluyorsa, medya görevinin dışına çıkmış demektir.

Çıkarları için insanlığı satan bir medyaya da ne egemen sistemin yöneticileri dur diyecektir, ne de hizmet verdiği topluluk. Çünkü o medyayı içinde bulunulan sistem yaratmıştır ve karşılıklı birbirlerini var etmektedirler.

İşte bu noktada sistemden bağımsız medya çok önemli olduğu için heteroseksist yapıyı içselleştirip normalleştirerek nefret, şiddet ve cinayetler için canavarlar yaratan "uzaktan kumandalı"ya birilerinin dur demesi gerekir.

Hatta ayrımcılığa maruz kalanların ideolojisinin kurbanı olmamak için de bireysel medyacılık desteklenmelidir. Herkesin bir gazetesi, televizyonu olmalıdır yayın yapabileceği.

Bireysel özgürlükler için ücretsiz blogları doğru kullanıldığı takdirde çok ama çok faydalı buluyorum. Doğru kullanımdan da kastım, hobi olmaktan çok içeriğinin özgün olması ve kişinin kendini ifade edebilmek için kullanması.

Ama maddi-manevi çıkarlara ters düştüğü için bireysel ihlaller tüm herkese mal edilerek, ahlak ve telif hakkı gibi bahanelerle iletişim özgürlüğü insanların ellerinden alınıyor, tekelleştirilmeye çalışılıyor medya.

Doksanlı yılların başında özel radyoların ilk açıldığı dönemde kapatılmaya çalışıldığı gibi, şimdi de internete filtre bahanesiyle yasak getirilmeye çalışılıyor. Ahlak bekçiliğiyle, bilgiye ulaşmanın yolları kapatılarak ne kadar ahlaklı olabilir ki bir toplum? Hele ki iletişim araçları yasaklanıp kendi ahlak anlayışına göre yayın yaparak hiç ahlaklı olunmaz.

Sen çocuğuna doğru bilgiyi vermedikten sonra senin sakıncalı bulduğun bilgiye ulaşmayı engellemek mi ahlaklı yapacak insanları, irade yasaklara odaklıyken? Sen doğru bilgiyi verirsen, doğru yetiştirirsen, kumanda ancak o zaman doğru kullanılabilir, filtre olmasa da o yanlış bilgi orada sadece bekler.

"Onlara" göre kumanda ancak kendi dayattıkları doğruların seçimi için kullanılabilir başkalarının doğruları, doğru kabul edilmeyeceği için. Bir kere de sen başkalarının doğruları için kumanda kullanma zahmetine girsen ne olur hepten yasaklamak yerine? Olmaz, yapamazlar. Çünkü kendileri bile inanmadıkları için, özgürlük olursa kendi doğrularına hiç kimsenin tenezzül etmeyeceğini biliyorlar. Özgürlük ve doğruluk anlayışı işte bu kadar.

"Sen" kalkıp da temel ihtiyaç olan cinselliği porno bahanesiyle yasaklamaya kalkarsan, insanlar, hem yasaklara karşı çıkar, hem de yasakların hiçbir işe yaramadığı için insanların zamanını çalmış olursun. Hatta insanları biraz daha saldırganlaştırırsın kendilerini gerçekleştirmelerini engellediğin için.

Sahi bu yöneticiler bilmiyor mu heteroseksizmin eşcinselliği hastalık ve sapıklık olarak görmesi yüzünden insanların çoğunluğunun bastırılmış eşcinsellikten muzdarip ve bu dayatmacı tek tip cinsel yönelim yüzünden  mutsuz ve saldırgan olduğunu.

Kendileriyle barışık açık eşcinsellerin verileri baz alınsa, kendileriyle beraber olan kişilerin erkek geçinen eşcinsel ve dolayısıyla dünyada yüz milyonlarca eşcinsel olduğunu görecekler. Aslında biliyorlar ama sadece ipleri elden bırakmamak için ayrımcılığı mübah görüyorlar.

Bu konuya giriş sebebim halktan alınan cesaretle medyanın egemen sisteme çanak tutması, ayrımcılığı ve nefrete sebep olması. Tabi ki en başta cinsiyet ve cinsel yönelim ayrımcılığını beslemesi. Çünkü çoğunluğun zihniyetinin yansıması olarak bütün şiddetiyle kadınlar su testisi, eşcinseller de ahlaksız ve sapık olarak olarak görülmeye devam ediyorlar.

Medyanın karalama, hakaret, ayrımcılık yaparak nefret oluşturmasına, dolayısıyla hedef göstermesine, heteroseksizmi içselleştiren ve kendi ideolojilerine alet edemeyen eşcinsellerin bile karşı çıkmalarına rağmen, toplum, iktidar ve medya şeytan üçgeninin homofıbisini kırmanın tek yolu olan görünürlüğü bireysel olarak gerçekleştiremiyorsak bile, yılda bir birbirimizden cesaret alarak sokakta onur yürüyüşleriyle gurur duyalım kendimizle-cinsel yönelimizle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder