25 Nisan 2011 Pazartesi

Yasalar Öyle Diyor Ama Gerçekten!

İtalya'da uluslararası yapı market mağaza zinciri Ikea'nın eşcinselleri kendi pazarına çekebilmek için, iki eşcinsel erkeğin el ele görüntülendiği ve "bütün ailelere açığız" sloganıyla yaptığı reklam Anayasa'ya aykırı olduğu ve fotoğrafın çok çirkin, yakışıksız, aileyi aşağılayıcı, aile tarzına uymadığı gerekçesiyle Başbakanlık aile ilişkilerinden sorumlu müsteşarı Carlo Giovanardi tarafından derhal kaldırılması istenmiş.

Vatikan'da, "Aile, erkek ve kadın birleşiminden oluşur. Eşcinseller aile teşkil edemez" uyarısında bulunmuş.

Ikea İtalya Dış İlişkiler Temsilcisi Valerio di Bussola da, "Anayasa aile haklarını tanımlıyor ancak aile bireyleri hakkında cinsel farklılık belirtmiyor" açıklaması yaparak kampanyanın kurallara uygun gerçekleştirildiğini savunmuş.

Uzatmaya hiç gerek yok. Demek ki ne'ymiş; Dokunulmazlığının olması için önce yazılı olarak, yasal olarak yani resmi olarak haklarını elde etmen lazımmış. Hani bizim buralarda diyorlar ya; "Yasal olarak haklarını elde etsen n'olcak, kafalar değişmedikten sonra yasalara kimse uymaz." Peki onun için mi cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğini yasalara geçirmiyorlar? Çünkü biliyorlar eşcinsellere haklarını yasal olarak verirlerse, eşcinsellerin haklarını almak için sonuna kadar direteceklerini.

Yasalarda tanımlanmayı "nasıl olsa değişen bir şey olmayacak" diye önemsemeyen eşcinsellerin ki kolaycılık-tembellik, heteroseksistlerinki de erkekliğin elden gideceği korkusu.

Eşcinseller acaba cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerinin yasal olarak tanımlanması için gerekeni yapsalar-taleplerin kaale alınması için mücadele çoğunluğunu oluştursalar ne kaybederler? Siz eşcinsel değil misiniz ya?

Ya heteroseksistler, erkekliğinizden bu kadar eminseniz başkalarının haklarını gasp etmenin ne anlamı var? Yumuşamaktan-insancıl olmaktan mı korkuyorsunuz, şiddetten-nefretten kurtulmaktan mı korkuyorsunuz? Erkeklik doğasına uygun olsa, sırtınızdaki heteroseksist yükün sorumluluğundan kurtulsanız daha kolay olmaz mı yaşamak sizin için de? Bak siz de kendinizi erkeklik parmaklıklarının arkasına haps'ediyorsunuz heteroseksist yasalara aykırı davranmamak için. Başkalarının özgürlüğünü kısıtlamak size kaldıramayacağınız sorumluluklar getiriyor. Öfkeniz, nefretiniz, şiddetiniz işte bu yükün altından kalkamamanızdan. Başkalarına yaptığınız baskılar sizi de kısıtlıyor, siz de yapılması gerekenleri-yapmak istediklerinizi kendinize yasaklıyorsunuz.

Kaos GL' nin bir sloganı vardır; Eşcinsellerin özgürleşmesi heteroseksüelleri de özgürleştirecektir. Ötekiler özgür olmayınca erkek egemen dünya sanki çok mu özgür oluyor? Baskıyı ahlak gerekçesiyle özgürlük olarak içselleştirirsen, özgürlük ve baskıyı ayırt edemezsin, korkularının da esiri olursun.

Bence şu anda heteroseksist sistemin sorumlulukları, korkuları ötekilerden daha fazla. Mesela eşcinseller özgürlük için mücadele ediyorlar, ya heteroseksistler; Kendilerini tuttukları için hem özgürlüklere gıptayla bakıyorlar ağızlarının suyunu akıtarak, hem de özgürlükleri bastırmak için enerjilerini yıkıcı bir şekilde kullanıyorlar boş yere.

Doğanın var olan değişmez gerçekleriyle ne kadar mücadele edebilirsiniz ki? Anlaşılan doğanın negatif kutbunun mücadelecileri olarak görüyorsunuz kendinizi! Ama öyle bencil ve de bilinçsiz bir denge kutbu yok ne yazık ki. O kutbu kendiniz yaratarak, daha doğanın dengesini bozuyorsunuz daha.

Asıl konumuza-başa dönersek eşcinsellerin yapacağı ilk iş, yasal olarak eşcinsel haklarını kağıda geçirtmek olmalı. Uyarlarmış-uymazlarmış diye bir şey yok. Önce insan haklarını ihlal edenleri ikaz etmek için bir yazılı bir belgenin olması şart. O belge olmadığı sürece, heteroseksiszm kendi çıkarına göre karar vermeye devam edecektir. Dayanakları da, "E yasalar böyle diyor" olacaktır. E yasal öyle diyor ama!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder