7 Ekim 2010 Perşembe

Kedimizin İnsanıyım


Kedimiz kendini evin sahibi sanıyor,bize de kedi ailesinin diğer bireyleri muamelesi yapıyor.Ellerim-kollarım,ayaklarım tırmalanmadan dolayı çiziklerle dolu.Kızıyorum "Sevmeyeceğim" diyorum ama ona dokunmadan yapamıyorum.
Biliyorum o çok şımarık ama onun yapısını değiştirmeye hakkım yok saygı duymaktan başka.Eğer bu fazlalık oluyorsa,onunla yaşamayı ben kabul ettim.
Hayvanlara ne kadar çok verirseniz verin,onlar sadece ihtiyaçları kadar olanı alıyorlar.Önüne istediği kadar yiyecek yığın,sadece karnı doyuncaya kadar yiyiyor.İnsan olmayı öğreniyorum ondan.
Beni çok sıkı takip ediyor kedimiz.Dün gece ben çekirdek yerken seyretti.Çekirdek poşetinin içine girdi.Bir-iki karıştırdı.Sonra bir tane çekirdek aldı ve çitlemeye başladı çıtır-çıtır.Kolaylık olsun diye içlerini çıkartıverdim.Beş-altı tane yedi.
Haftada bir-iki defa çikolata yemeyi seviyor.Sütlü bisküviyi hala bırakamadı.Nefesi bebekler gibi bisküvi kokuyor kedimizin.
Ekmek sevmiyor ama fırından gelen ekmek poşetinden ekmeğin ucunu kemirmeyi çok seviyor.
Salona çıkardım diye öfkesinden su kabını deviriyor,susuzluğunu musluktan damlayan suyla elini ıslatıp,eliyle su içerek gideriyor.
Bazen kendi tuvaletini değil bizim tuvaleti kullanmak istiyor.
Televizyonda hızlı geçişlerden dolayı klipleri izlemeyi seviyor ama en çok maç izlemeyi seviyor topu takip etmek için.
Bilgisayarın karşısında kendinden geçip uyuyup kalıyor.Ama en çok kucağımı seviyor.Geçenlerde pencere açık kalınca dışarıya atlamış ve gerisin-geriye çıkamayınca sabaha kadar dışarıda kalmış.O gün kucağımdan hiç inmedi ve çok uyudu.Genellikle tuvalet rulolarının arasında uyumayı seviyor.
Özgürlüğüne çok düşkün olduğu için benden başka kimseye dokundurtmuyor kendine.Bu aslında bir anlamda dışarıya karşı güvensizlik.Keşke biz eşcinseller de sevgisizliğe aç olmamıza rağmen onlar kadar şüpheyle yaklaşmayı öğrenebilseydik tanımadıklarımıza karşı.
Dışarıda oynamayı seviyor ama başında ben olursam.Sanki bütün gürültüler onu korkutmak için yapılıyor sanıyor.Korktuğu zaman bana bile güvenemeyip tırmalıyor.Çamaşır makinasının gürültüsünden çok korkuyor ama makine boşalınca merakından içine girmeden yapamıyor.Poşetlerin içine girip yuvarlanmayı de çok seviyor.
Kırmızı rengi de çok seviyor.Fotğraf makinesinin ipi kırmızı olduğu için,fotoğrafını çekerken hemen makinenin ipine atlıyor.
Şimdi televizyonun karşısına geçmiş dizi izliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder