24 Haziran 2010 Perşembe

Mükemmel Çift

Bir oyuncu özel kanalda iş bulup,resmi kanalda işten kovulunca,ne kadar birisi eşcinsel düşmanı,diğeri eşcinsel dostu gibi algılansa da aslında yok birbirlerinden farkı.Birisi tamamen yok sayıyor,diğeri ciddiye almıyor eşcinselliği.Bundan daha mükemmel bir çift olabilir mi?Al birini vur ötekine.

Sinema ve televizyon dünyasında bilinçli bir eşcinsel rolü sorumluluğundan kaçmanın en kolay yolu,ya eşcinsel zannedilen ya da eşcinselmiş rolü yapan,veya en çok baş vurulan toplumun bakış açısıyla yaratılmış toplumsal-heteroseksist bir eşcinsel karakter.Çünkü heteroseksist görsel show dünyası reyting çıkarına ters düşeceği için,sağlıklı bir bakış açısıyla eşcinsellik mesajı vererek,heteroseksist kitleyle ve o kitleden aldığı cesaretle oluşan sansür kurulu RTÜK'le baştan kaybedeceği savaşa girmeye cesaret edemez.Adaptasyon dizi "Mükemmel Çift" de daha başlamadan gelebilecek tepkileri göz önünde bulundurarak erkek-erkeğe öpüşme sahnesini kaldırmıştı.

Diziyi izlemeden baş roldeki eşcinsel karakterin bir kazaya kurban giderek,yerini kendine tıpa-tıp benzeyen bir heteroseksüele bırakacağını bilmediğim için merakla bekliyordum eşcinsellik adına bir sorumluluk üstlenip-üstlenmeyeceğini bu dizinin.Hayal kırıklığına uğramamam gerekiyordu eşcinsellerin kendi medyasını yaratmadığı sürece ön yargısız bir bakış açısıyla eşcinselliğin ifade edilemeyeceğini ama eşcinsellik bu kadar görünürlük kazandıktan sonra cesarete gelip,bizim medyanın da uzaktan bakarak değil de biraz gerçekçi gözle görebileceğini umuyordum eşcinselliği.

Büyük bir ihtimalle dizinin orjinaline sadık kalındığı için eşcinsel karakter komaya sokulup,bir heteroseksüel bu kimliğe sokulmuştur ama öyle olmasa da eşcinsellerin dünyasına heteroseksistçe bakılmayan bir dizi yapılmayacağını diğer eşcinsel karakter ve hetero rollerin eşcinselliğe bakış açısı gösteriyor zaten.Eşcinsel baş rolün karısı çıkarlar üzerine kurulmuş göstermelik evliliğini ve kocasının eşcinselliğini evleninceye kadar neden saklamış olabileceğini sorgulamıyor da,eşcinselden alması gerektiği intikamı dile getiriyor.Baş karakterin sevgilisi de baba parasıyla eşcinselliğini toplumun istediği şekilde dört duvar arasında ailesini utandırmayacak kadar yaşayabilen,sadece kendi çevresinin bildiği,kendisiyle barışmış ama eşcinselliğini toplumla barıştırma ihtiyacı hissetmeyen vurdum duymaz,tuzu kuru bir eşcinsel ve bir "Ayrıntı" olarak adlandırılıyor dizide.Bu bir komedi dizisi ama illaki şaklaban mı olması gerekiyor peki eşcinselin?Eşcinsellerin hayvanseverliği! de tabi ki komedi unsuru olarak izleyicilerin gözüne sokulmak zorunda.

Eşcinsellerin genel itibarıyla davranışlarının feminenliği belki eleştiri noktası olmayabilir eşcinseller kendileri de beslediği için bu bakış açısını ama bir kere de heteroseksizmi içselleştirmemiş bir eşcinsel karakter olamaz mı?Dışarıda erkek olmak zorunda kalıp ancak dört duvar arasında kendisi olabildiğinden iki yüzlü olmaya mecbur bırakılmış,kontrolü başkalarının elinde olan-kendisi olamayan,en fazla kendisine biçilen rolü oynayabilen eşcinsel karakterler dışında kaç tane film veya dizi yapılmıştır bu ülkede?Ferzan Özpetek gibi yapanlar da eleştirilir hep eşcinsellik konusunu işliyor diye.Sanatın amacı da sorunlu alana parmak basmak,çözüm üretmek değil midir?Sanatın sadece eğlence unsuru olarak yapıldığı bir toplumda da geçmişteki köçeklerden,günümüzdeki bar sanatçılarına veya dizilerine kadar heteroseksizmin eğlence malzemesi olarak dalga geçtiği ötekileştirlmişlikten kurtulamaz eşcinseller tabii ki.Gerçek sanat bir yanlışlık varsa sisteme baş kaldırabilme cesaretiyle olur.Yoksa sanat bir eğlence unsuru olmaktan öteye gidemediği gibi,ayrımcılığa katkı sağlamak için de çok güzel kullanılır.

Heteroseksist algıya göre eşcinsel en fazla kadın gibi olabilir.Yoksa herkesin içindeki eşcinselliğin ortaya çıkmasına sebep olabilir kadın gibi bir eşcinsel olmazsa.Bu da normalleşip özentiye sebep olabilir!(Kadın eşcinselliğininse görünür olmaktan çok yaşanır olmadığı sürece tehlike arzetmediği ve yok sayıldığı,hatta"Erkek Fatma"ların heteroseksizmi besleyip yücelttiği bir sistemde daha aşağılama noktasına gelmediğinden,eğlence unsuru olarak pek kullanılmaz.Çünkü heteroseksizmin koruyucu unsurlarından namus meselesi hala cinsellik üzerine kurulu olduğundan,tapulu olduğu sahibi dışındaki erkekelere karşı kendi yarattığı ve çıkarına göre uyguladığı ahlaksızlıktan koruduğu sürece fazla sorun olmayacaktır.Çünkü eşcinsellik erkeklik ve değerlerine karşı tehlike arzettiği zaman rahatsızlık verir heteroseksizme.)

İnsan kendini sorgulamaya başladığı an,heteroseksist düşünce de domino taşları gibi zincirleme bir şekilde yıkılabilir.Sorgulatmak yerine heteroseksizme çıkış fırsatları veren bir formül üzerine oturtulmalı ki yapılan iş,eşcinsellere hesap vermekten çok,toplumun beyninde "Acaba eşcinsellik doğal olabilir mi?" soru işaretleri oluşmasın.İşte o yüzden tabu haline dönüştürülmüş sırf cinselliğe indirgeniyor ve topluma bu şekilde empoze ediliyor eşcinsellik,hayatı çok yönlü paylaşabilecekleri görmezlikten gelinerek eşcinsellerin.

Eşcinsellik dizilerde komiklik malzemesiydi,bu dizi komik bir eşcinsel dizisi olabilecek mi bakalım?Yoksa eşcinselik yan unsur olarak mı kalacak her zamanki gibi?Umarım yanılırım da,dizinin ilerleyen bölümleri eşcinselliğe karşı önyargıyı besleyen replik ve davranışlardan uzak bir senaryo ve yönetimin ürünü olur.Dizi her an kaldırılırsa da şaşırmam reyting kurbanı bahanesiyle.Çelişki olacağından insan nasıl kendi yarattığı mekanizmayla ters düşemezse,medya da kendi yarattığı,en azından çıkarları için sesini çıkarmadığından varoluş ve devamlılığına sebep olduğu denetleme kurulu RTÜK'le ters düşemez.Google'ın engellenme sebebinin de internette izinsiz lig maçları yayınlarının çıkarına ters düştüğü için Digitürk'ün şikayeti üzerine alınan mahkeme kararı olduğunu öğrenmemiz de yasakları çıkarlarımız için kendimizin yarattığımızın bir göstergesi değil mi?

RTÜK'ün de kendi bastırılmışlıklarımızın başkaları üzerine uyguladığımız baskı mekanizması olduğunu unutmayalım.Denetleme mekanizmaları bireyler izin verdiği sürece vardır çünkü;Televizyonu izlememe-seçme hakkı ve imkanı varken,kendi yapamadığını başkasının yapmasını engellemek amacıyla"İzle diziyi,yap şikayeti RTÜK'e!" Sonra da azmış libidona "Ekşın!"seyrettirerek reyting yaptırmaya çalış ki kurban kültürüne senin de katkın olsun!

Bir tarafta sözde bir çok alanda demokratik açılım yapan ama eşcinsellik konusunda bir şey yapmasını beklemenin abesle iştigal olacağı iktidarın,eşcinsel karakteri canlandırdığı için personelinin görevine son veren güdümündeki "Devlet Kurumu" bir tarafta eşcinselliği sadece eğlence unsuru olarak kullanarak homofobiyi besleyen özel televizyon sektörü.Bir oyuncu özel kanalda iş bulup,resmi kanalda işten kovulunca,ne kadar birisi eşcinsel düşmanı,diğeri eşcinsel dostu gibi algılansa da aslında yok birbirlerinden farkı.Birisi tamamen yok sayıyor,diğeri ciddiye almıyor eşcinselliği.Bundan daha mükemmel bir çift olabilir mi?Al birini vur ötekine.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder