10 Haziran 2010 Perşembe

Ben Daha Doğmadım 2

Bu gün benim doğum günüm ama ben hala kendimi doğmuş olarak hissetmiyoum.Çünkü ben ne sevgimi özgürce paylaşabildim,ne de eşcinsel olarak hayatı yaşyabildim.Eşcinsellik heteroseksizmin esaretinden kurtulamadığı sürece de eşcinseller bırakın yaşamayı,doğmuş sayılmazlar.


Bugün benim doğum günüm,tıpkı Stone Wall İsyanı'nın 41.yılı gibi.Amerika'da eşcinseller kendilerine yapılan polis baskısına karşı belki gelecek nesilleri düşünmekten çok,o anki polis baskısına karşı bir tepki amacıyla başlatmıştı bu mücadeleyi ama sonuçta pes etmeyip devamlılığı getirildiği için Batı'da eşcinseller çok-çok daha iyi konumdalar şu anda.

1969 yılında Amerika'da başlayan mücadeleye rağmen dünyanın bir çok bölgesinde eşcinsellik ne yazık ki hala bir suç olduğundan,sırf cinsel yönelimlerinden dolayı kurban olarak görülüp şiddet ve cinayet dahil her türlü ayrımcılığa maruz kalmaya devam etmektedir eşcinseller.

41 yıl önce bu topraklarda eşcinsel hakları mücadelesi verilmeye başlanmadığı için,biz sevgimizi bile paylaşamıyoruz hala.Kalkmış bakanın biri de Türkiye’nin, LGBT bireyleri içeren ayrımcılıkların önlenmesinin anayasal güvence altında olduğunu ve sözkonusu bireylerin ifade özgürlüklerinin Anayasa Mahkemesi gibi merciler tarafından garantilendiğini iddia etmiş.

Neden heteroseksizmin onurumuzla oynamasına izin veriyoruz ki hala?Eğer eşcinselliği içlerine sindirememiş bir toplumun iktidarlığında sevgisiz bir şekilde nefes almaya çalışıyorsak,bunun sorumlusunu hiç uzakta aramaya gerek yok.Önce kendimizi sorgulayalım.Biz kendimiz ne kadar eşcinselliğimizle barışmışız?

Kimse bana heteroseksizmin baskısından dolayı kendini ifade mecburiyetinin olmadığının savunusunu yapmasın.Heteroseksizmin kendince haklı sebepleri varmışcasına kendi kişilik haklarından ödün verenler,kendi bindikleri dalı kesmesinler bari heteroseksizmi beslemek adına konuşarak.Mümkünse "kendi" olamamalarının gerekçelerini bile açıklamaya zahmet etmesinler.

Ne yani eşcinsel olduğunuz halde,erkek! rolü oynamanızın korkaklık sebebi para-pul,şan-şöhret,mevki-kariyer mi?Maddi-manevi kaygılar da heteroseksizmin bir gerekliliği değil mi zaten kendini korumak için?Şiddette maruz kalmamak veya can güvenliğiniz için mi bıyık! taşıyorsunuz üst dudağınızın üzerinde eğreti bir şekilde duran.Kendinizi kandırmanız dışında herkes biliyor neyin ne olduğunu.Heteroseksizm kendisi iki yüzlü olduğu için,çıkarına uygun şekilde size sadece geçici süre toleranslı davranıyor.Merak etmeyin,heteroseksizm zorda kalınca ve çıkarına ters düşüldüğü zaman eşcinsellerin hiç gözünün yaşına bakmadan indirir darbesini,hem de bunca zaman çıkarları için sabrettiğinden,birikmiş homofobisinin nefreti ve öfkesiyle.

Hala gizli bir eşcinsel olarak heteroseksizmin uzun süre eşcinselliğe tahammül edeceğine ve homofobiyle hiç karşılaşmadan yaşanılacağına inananlar var mıdır acaba?Hadi şans eseri,yaşamış sayılmasa da oksijeni heteroseksizme uygun bir şekilde teneffüs edebilenler var diyelim.Hiç mi insanın zoruna gitmez ya,bir başkası olarak hayat sürmek,yapmak istemediklerini yapmak mecburiyetinde olmak?Belki heteroseksist dünyada,ikiyüzlü olmak en makbule geçendir.Ama garantisi olmayan,geçici sefahattan(aslında hiç de sefahat değil ya)biraz ödün verilse,birazcık çaba sarf edilse de resmi olarak haklarımızı savunmak için bir dayanağımız olsa,kendimiz olarak yaşasak daha iyi olmaz mı?

"Bizim için kim ne yapmış da ben yapayım" diyorsanız,bu zihniyet yüzünden hala sevgimizi paylaşamıyoruz ya.Bu zihniyetin kırılmaması değil mi zaten eşcinsellik veya tüm ayrımcılıkların sebebi;Hep günü kurtarma derdi,kaygısı ve korkaklığı;Dün bizler için eşcinsellik adına hiçbir mücadele edilmemiş,bugün kendimiz adına bile mücadele vermeyelim,yarınkiler de eşcinsellikleriyle barışamayıp,heteroseksizmin güçlenerek devam etmesine sessiz kalarak katkı sağlasınlar!

Yarınını düşünmeyenin bugünü olmaz.Başkalarını,ötekileri düşünmeyen de,zaten kendisi olmaz,olmamıştır.Çünkü başkalarının ayrımcılıklarına duyarsız kalanlar,egemen sisteme teslim olmuş kişilerdir.Duyarsızlar adına da heteroseksizm düşünür ve karar alır,ama onlar kendileri olduklarını zannederler.Bu noktaya gelmiş bir kişi ne yazık ki heteroseksizm hastalığına iflah olmaz bir şekilde yakalanmış demektir.Bu hastalıkla-heteroseksizmle yaşamaya razı olabilir eşcinseller ama razı olmayanların ne suçu var?Şu kısacık hayatı insanın kendisi olarak,sevgisini paylaşarak yaşama hakkı yok mudur?

90'lı yılların başında Anadolu'da filizlenen eşcinsel hakları mücadelesinin her geçen gün büyüdüğünü görmek,gelecekteki eşcinsellik ve eşcinseller adına umutlandırıyor beni yapılması gerekenin çok azı yapılabildiği halde,eşcinseller hala heteroseksizmin kendilerini saran zarını yırtamamalarına rağmen.

Bu gün benim doğum günüm ama ben hala kendimi doğmuş olarak hissetmiyoum.Çünkü ben ne sevgimi özgürce paylaşabildim,ne de eşcinsel olarak hayatı yaşayabildim.Eşcinsellik heteroseksizmin esaretinden kurtulamadığı sürece de eşcinseller bırakın yaşamayı,doğmuş sayılmazlar.

Bugün okuduğum bir habere göre İspanya'da Franco döneminde sırf eşcinsel oldukları için hapis cezası yatmalarından dolayı çok komik bir rakamla tazminat ödemesi yapılacakmış hak mağdurlarına.Yıllar sonra nedense hep böyle "Günah çıkarma" adına haklar iade edilir.Eşcinsellik adına çok güzel bir davranış ve gelişme çok geç olsa da,geçmişte yapılan insanlık dışı ayrımcılığı hiçbir şekilde telafi etmese de,hatta homofobi mağdurlarına pek faydası olmasa da.Keşke haklar geleceğe bırakılmayıp zamanında alınabilse.Mücadele edersen hakkını bugün için alacağın gibi,gelecek nesil eşcinsellere homofobinin olmadığı bir dünyaya da katkı sağlamış olursun.İşte bu yüzden haklarımızı yarına bırakmayalım.

"Gay Pride" ayında yapılan eşcinselliğin kabul edilmesi adına varoluşunu gösteren "Onur" etkinliklerini,kapitalizme hizmet ettiği düşüncesiyle eleştiren sözde Marksistliğine yakıştıramayan kapitalfobiklerin eğer önerebilecekleri çözümleri yoksa homofobiye karşı,bir an önce gizli-gizli tatmin ettikleri kapitalistlikleriyle barışarak çelişkilerinden kurtulsunlar ve görünürlük etkinliklerinin eşcinseller için bir fırsat olduğunu anlayıp olumlu tarafından bakarak,eleştirmek yerine yapıcı olup eşcinsel mücadeleye katkı sağlasınlar görünür olabilmenin hala çok önem arz ettiği toplumlarda.

Eşcinsellik zihinlerde yer ettiği zaman heteroseksizm ölüp,eşcinsellik ,dolayısıyla eşcinseller de doğmuş olacaktır.İşte o zaman sokaklarda görünür olma ihtiyacı hissetmeyip,enerjilerini öteki queer politikalarına kanalize ederek sevgilerini kendilerince paylaşabilmenin,doğanın bir parçası olmanın onuruyla hayata teşekkür anlamında kişisel doğum günlerini kutlarlar kimseye nispet yapma ihtiyacı hissetmeden.

3 yorum:

  1. Soğuk sıcakla çatışır,
    İkisi bir araya gelirse,
    Hava veya su ılıklaşır,
    Tezat fikirlerde çarpışırsa eğer
    Zeka ne kadar sert olursa olsun
    Varılan karar yumuşaktır..

    DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN..

    YanıtlaSil